Google Play Store
App Store

Erdek-Narlı Mahallesi İskelesi yakınlarında 'plaj temizliği' adı altında denizlerin akciğeri olarak bilinen deniz çayırları kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldı. Deniz çayırlarının ekosistem için taşıdığı hayati öneme dikkat çeken Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Mustafa Sarı, bu katliamın derhal incelenmesi ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılması çağrısında bulundu.

Erdek’te ekokırım: Denizlerin akciğeri deniz çayırları katledildi
Fotoğraf: Yeşil Gazete

Balıkesir‘in Erdek ilçesinin Narlı Mahallesi‘nde plaj temizliği yapılırken deniz çayırları kepçelerle kökünden sökülerek kıyıya yığıldı. Korunan türler arasında bulunan deniz çayırlarının katliamı yurttaşların uyarlarına rağmen tüm gün devam etti.

29-30 Haziran tarihlerinde Narlı Mahallesi İskelesi‘nin solundaki bir plaj bölgesinde gerçekleştirilen deniz çayırı katliamına tepki gösteren Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Mustafa Sarı, deniz çayırlarının ekosistem için taşıdığı hayati öneme dikkat çekti ve durumun acilen incelenmesi için yetkililere seslendi.

Yeşil Gazete'de yer alan habere göre Marmara Denizi‘nde dört tür deniz çayırı türü yaşarken Akdeniz‘de endemik olan Poisdonia oceanica türü yalnızca Paşalimanı Adası ve Narlı Mahallesi kıyılarının kısıtlı bir bölgesinde yaşıyor.

Ancak hangi türden olursa olsun deniz çayırları, deniz canlıları için barınma, beslenme, üreme ve saklanma alanı olarak hayati önem taşıyor.

Deniz çayırları 1 saatte 6 litre deniz suyunu filtreleme kapasitesine sahip. Denizlerde bulanıklık yapan partikülleri tutarak deniz suyunu berraklaştıran çayırlar, aynı zamanda kıyıların dalga erozyonundan korunmasını sağlıyor.

Deniz çayırlarının denizin akciğerleri olduğunu söyleyen Sarı, 1 m² deniz çayırı alanının günde 10 litre oksijen ürettiğine dikkat çekti. Ayrıca karbonu tutarak iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sunuyor.

KORUMA ALTINDAKİ TÜR KATLEDİLDİ

Bu faydalar nedeniyle deniz çayırları dünyada ve Türkiye’de koruma altına alınıyor. Marmara Denizi de 2021 yılından beri görülen müsilaj felaketinden sonra Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi ve kıyısal işlemler Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na bağlandı.

Müsilajla beraber denizdeki oksijen seviyesinin giderek azaldığını ve oksijensizliğin Marmara Denizi’nde bir kriz haline geldiğini söyleyen Sarı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü‘nün denizdeki oksijen seviyesini arttırmak ve deniz çayırlarını korumak için çeşitli projeler gerçekleştirdiğini belirtti.

Ancak Narlı Mahallesi’nde gerçekleştirilen ekolojik katliam için bakanlıktan izin talep edilmedi.

"SORUMLULAR TESPİT EDİLMELİ VE HAKLARINDA YASAL İŞLEM BAŞLATILMALI"

Sarı, “Eğer daha berrak plaj istiyorsak bunun yolu deniz çayırlarını sökmek değil, korumaktır” diyerek deniz çayırlarına verilen zararın denizin oksijen üretim kapasitesine vereceği zararları vurguladı. Deniz çayırları yok olursa denizlerdeki oksijensiz alanlar da genişleyecek.

Oksijenin azalması halihazırda köpekbalığı ve vatoz gibi denizin derinliklerinde yaşayan türlerin kıyılara yaklaşmasına neden olarak ekosistem dengesini bozdu ve müsilaj krizine yol açtı.

Son olarak Sarı, “Bu durum derhal incelenerek sorumlular tespit edilmeli ve haklarında gerekli yasal işlem yapılarak kamuoyu bilgilendirilmelidir” diyerek yetkililere seslendi.