T. Volkan Aslan, Sefili’nin şiir anlayışı için, “Sosyal olaylara tepkilerinde bir emekçinin sözleri vurur dizelere. Farkında olmadan şiirine sınıfsal bir duruş koymuştur. Siyasete çok merakı yoktur ama açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe hep isyan etmiştir” diyor.

‘Erdemli ol gönüllere giresin’

Kadir İNCESU

Köyden kente göçün yoğun olduğu yıllarda kurulmaya başlayan köy derneklerinin amacı üyeleri arasında yardım ve dayanışmayı sağlamaktı. Zamanla yaşadıkları yerlere uyum sağlayan geniş topluluklar, kültürlerini, geleneklerini yaşatmak için de çaba göstermeye başladılar. Pek çok dernek yörelerinin ozanlarına, sanatçılarına sahip çıkarak üretimlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için önemli adımlar attı.

İstanbul Malatya Arguvan Eymir Köylüleri Sosyal Yardımlaşma Derneği de kültürel zenginliğini korumak için önemli bir yayına imza attı 2008 yılında.
Arguvan’da folklor alanında yaptığı çalışmalarla bilinen “Arguvan Yöresi Halkoyunları (Kitap/DVD) ve “Malatya Arguvan Yöresi Giyim Kültürü” adlı kitapları da bulunan T. Volkan Aslan, iki yıllık bir araştırma ve çalışma sonucunda “Eymirli Âşık Ali Asgar (Sefili) Berktaş’ın Hayatı ve Eserleri” adlı 320 sayfalık bir kitabı yayına hazırladı.

Arguvan, UNESCO tarafından türküleri koruma altına alınan, uzun havaları ve yöreye özgü Arguvan ağzı söyleyiş biçimiyle bilinen bir yöre… ‘Türkülerin Başkenti’ olarak anılan Arguvan’ın türküleri, âşıkları dünyanın her yerinde biliniyor. Uzun yıllardır düzenlenen uluslararası türkü festivali ile de önemli bir kültür hizmeti veriliyor Arguvan’da…

ÂŞIKLAR TOPLUMUN BELLEĞİDİR

“Âşıklar tarih boyunca toplumumuzun belleği olmuşlardır. Saz ile söz söyleme sanatının toplumun gidişine yön verip aynı zamanda o günü ve geçmişi anlatır olması büyüleyicidir” diyen T. Volkan Aslan Âşık Sefili için yaptığı çalışmayı iki yılda tamamlamış.

Aslan, çalışmasının ilk bölümünde yaşamıyla ilgili bilgiler verdikten sonra ozanın 650 şiiri arasından seçtiği 278 şiire “Sefili’den Arguvan ve Eymir’e”, “Sefili’den Hakikat ve İtikat Şiirleri”, “Sefili’nin Feleğe İsyanı”, “Sefili’den Nasihatler”, “Sefili’den Yergi ve Taşlamalar”, “Sefili’den Yare”,”Sefili’nin Sosyal Şiirleri” ve “Sefili’den Atatürk’e” bölümlerinde yer vermiş.

Arguvan’ın âşıklar coğrafyası olduğuna dikkat çeken Aslan, 1700’lerin değerli ozanlarından Sefil Ali’sinden ilham alarak yola çıkarak Sefili mahlasını alan Âşık Ali Asgar Berktaş’ın hayatını yazmak için uzun uzun sohbetler gerçekleştirmiş.

İRFAN TOPRAĞININ HARMANI

Âşık Sefili, 15 Ocak 1933’te sazı, sözü ve zakirliği ile tanınan Hüseyin Efendi ve Meryem çiftinin üçüncü çocuğu olarak Malatya’nın türküleriyle bilinen Arguvan ilçesinin Eymir köyünde dünyaya geldi.

Sefili, babasını “Övgüye Layık İnsan” adlı şiirinde “İrfan toprağının harmanıyım ben” dizesiyle anlatırken, henüz dört aylıkken kaybettiği annesi için yazdığı “AnaHasreti” adlı şiirde anlatır duygularını, “Ana ninnisiyle büyüyemedim” diyerek…

Küçük yaşlarda annesinin kaybıyla başlayan zorlu süreçte yaşanan trajik olaylar Sefili’de derin izler bırakır. Bir kardeşinin hayatını kaybetmesi altüst eder ailenin hayatını.

Diğer kardeşinin de Akçadağ Öğretmen Okulu’na gitmesi baba oğlu yalnız bırakır. Çok istemesine karşın okuyamaz.

1953’te babasını kaybeden âşık kısa bir süre sonra evlenir. Askerlik sonrası, Orhan Kemal’in de bir dönem çalıştığı Malatya Mensucat’ta çalışmaya başlar. 1978 yılında çalışırken baygınlık geçirerek hastaneye kaldırılan Sefili yıllarca kimseye anlatamadığı bir rüya görür. O gece yaşananlar Sefili’ye yeni bir yol açar.

Sefili o anları “Allah Allah Diye” şiirinde anlatır:

“Sefili’yem der ki serimden geçtim
Aşkın ateşiyle fıkrata düştüm
Erenler elinden bir damla içtim
Od düştü özüme büryana döndüm”
O güne kadar yazdıkları basit ve anlamsız gelmeye başlar. Yazmayı hiç bırakmaz, bir gün belki kitap olur diye yaşamına dair aldığı notlar, bu kitabın da temelini oluşturur.

YAŞAMANIN GETİRECEĞİ GÜZELLİKLER

Küçük yaşlarda babası ile cemlerde çalıp söylemesiyle hem Alevilik felsefesini hem de deyiş kültürünü çok yakından tanıyan Sefili’nin şiir anlayışı için Aslan şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Sosyal olaylara tepkilerinde bir emekçinin sözleri vurur dizelere. Farkında olmadan şiirine sınıfsal bir duruş koymuştur. Siyasete çok merakı yoktur ama açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe hep isyan etmiştir. Atatürk’e büyük bir sevgi ve saygı göstermektedir. Nasihat şiirlerinde insanları birliğe, beraberliğe çağırmıştır. Birlik beraberlik içinde yaşamanın getireceği güzellikleri anlatmıştır. Yare yazdıkları ise daha çok içinde isyanı barındırmaktadır.”
Âşıklık kültürünü babasıyla birlikte çalıp söylediği günlerden alan Sefili, çalışmak zorunda olduğu dönemde babasıyla birlikte çalıp söylediği duaz-ı imamları, deyişleri unutmasını, “25 ömür çürüttüğüm o fabrikada çalışmaktan, geçim derdinden bildiğim çok şeyi unuttum” şeklinde açıklıyor. Her ne kadar unutsa da şiirlerini okuduğunuzda “Hayali gönlümden çıkmaz her zaman” dediği köyüyle ilgili özlemlerini, hayallerini, çocukluğunu, anasını babasını kardeşlerini, köyünün tozlu yollarını, yaylalarını, baharını kışını, geleneğini göreneğini, âşıklarını, kurdunu kuşunu, ekmeğini aşını bulacaksınız.

ERDEMLİ OL GÖNÜLLERE GİRESİN

“Sevgi ile kaynaşalım” diyen Sefili’nin şiirlerini okuduğunuzda, farklı coğrafyalarda da yaşıyor olsanız kendinizle ilgili pek çok gizin farkına varacaksınız. Peşine takıldığınız bir sözcük bile sizi kim bilir nerelere götürecektir.

“Bir insan olarak sevmezlerse
Halk içinde kıymet vermezler ise
Hal hatır eyleyip sormazlar ise
Naşıma iltifat eylemesinler”

dizelerini okuduğumda T. Volkan Aslan’ın yaptığı çalışmanın, Arguvan Eymir Köylüleri Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin de yapılan çalışmayı kitaplaştırmasının önemi daha da çok çıktı ortaya… Ozanımıza sağlığında verilen değerin tam da yerini bulduğunu düşünüyorum.
Son söz “iyilikten başka elde ne kalır” diyen Sefili’nin olsun:

“Sefili’yi dinle hisse alasın
Kem sözü söyleme kıymet bulasın
Erdemli ol gönüllere giresin.”