Erdoğan: 10 Mart Cuma günü seçim sürecini başlatıyoruz
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kabine toplantısı sona erdi. Erdoğan, "10 Mart'ta seçim kararı alacağız, 11 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlayarak süreci başlatıyoruz" dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sona erdi. Kabine toplantısı sonrası Erdoğan: "10 Mart Cuma günü Anayasa'nın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının ertesi gün Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. 46 bin 104 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.
6 Şubat saat 04.17'de yaşadığımız ilk deprem anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bakanlık, kurum ve kuruluşlarımızın tamamı arama kurtarma, yardım, destek kapasitelerini bölgeye yönlendirdik.
"KIŞ ŞARTLARI İŞLERİ GÜÇLEŞTİRDİ"
Yaklaşık 9 saat sonra ikinci deprem felaketin sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. 11 ilimizdeki 62 ilçe ve 10 bin 190 köyümüzde yıkıma yol açtı. Depremin ülkemizde ve bölgede ağır kış şartlarında yaşanması işleri daha da güçleştirildi.
Şehirlerdeki kamu personeli ile acil müdahale ekipleri süratle toparlanarak milletimizin yardımına koştular. AFAD'ın koordinasyonunda 81 vilayetin tamamındaki kamu gücünü saatler içinde harekete geçirdik.
Bakanlarımız sabah 09.00'dan itibaren deprem sahasında koordinasyonu üstlendiler. Her şehrimize en az 1 bakanımızı daimi olarak görevlendirdik. Tüm bakanlarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili eksiklikleri tespit edip, milletimizin acılarını paylaştılar.
"ASKERİMİZ DEPREMDEN SONRA ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRDİ"
Tüm birimlerimizi ülkemizin dört bir yanından görevlendirdiğimiz mülki idare personeli ile t akviye ettik. Milletvekillerimizi deprem bölgesi illerinde görevlendirerek depremzedelerimizin yanında olmalarını sağladık. Askerimiz depremden dakikalar sonra harekete geçerek üzerine düşen görevi bihakkın yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.
Polisimiz ve jandarmamız arama kurtarmaya destekleri, hayati rolleriyle adeta destan yazdılar. Sağlık personelimiz kimi yerlerdeki zarar gören hastanelerimize rağmen yaralı olarak kurtarılan insanlarımıza şifa için insanüstü gayretle çalıştı, çabaladık.
Belediyelerimiz, personeli, araç gereçleriyle deprem şehirlerine koştu. Madencilerimiz, ormancılarımızı, DSİ ekiplerimizi, Karayolları ekiplerimizi arama kurtarma çalışmalarına katılmak için hemen bölgeye gönderdik.
"EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ARAMA KURTARMA GÜCÜNÜ BİR ARAYA GETİRDİK"
Gerekli eğitime ve donanıma sahip tüm sivil arama kurtarma potansiyelimizi değerlendirdik. Uluslararası yardım çağrımıza cevap veren NATO ve AB dahil profesyonel arama kurtarma ekiplerini hızla sahaya dağıttık. 35 bin kişiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş arama kurtarma gücünü bir araya getirdik.
Yıkım öylesine çok, yıkım alanı öylesine büyük, iklim ve saha şartları öylesine zorluydu ki yine de çalışmanın ilk anlarında arzu ettiğimiz hıza ve etkinliğe ulaşamadık. Kapanan yolları süratle açarak, altyapıyı kullanılabilir hale getirerek, kamu ve özel sektördeki tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa sürede düzeni sağladık.
İdeal bir arama kurtarma ekibinin 80 kişiden en az da 20 kişiden oluşması gerekiyor. Asgari personel sayısı ile bile 1750 binaya aynı anda müdahale imkanı vardı. Arama kurtarma yapılması gereken bina sayısı ise bırakın ekip sayısını, toplam arama kurtarma personeli sayısı kadardı.
Ekiplerimiz yıkıntılar altındaki son canlı insanımızı çıkarabilmek için günlerce durup dinlenmeden çalıştı, çabaladı. Sonuçta dünyada örneği olmayan şekilde neredeyse depremin 10. gününde arama kurtarma çalışmalarının çoğunu tamamlamayı başardık.
Yıkıntıların altından çıkan her canlı insanımızla 85 milyon sevinç gözyaşlarına boğulduk. Hayatını kaybeden her bir insanımızla yüreklerimiz dağlandı. Bugün depremin 4. haftasını geride bırakırken, yaşadığımız afetin büyüklüğünü daha iyi görüyor, kayıplarımızın acısını daha derinden hissediyoruz.
"AĞIR HASARLI BİNA SAYISI 230 BİN"
Depremin yol açtığı geniş yıkım, geride kalan insanlarımızın hayatınıı da fevkalade zorlaştırdı. 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı yani kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 230 bini, bağımsız bölüm sayısı 645 bini buluyor.
Evi hasarsız, az hasarlı olan vatandaşlarımızın bir kısmı da artçı sarsıntılar sebebiyle yaşadıkları kaygıyla evlerine giremiyor. 3 milyon 320 bin insanımız tahliye edilerek diğer illerimize gitti. 800 bin insanımız ise şehirlerden ayrılarak köylerine sığındı.
1,5 milyon aşkın insanımız çadırlarda, 53 bin insanımız konteynerlerde, 153 bin insanımız Milli Eğitim kurumları başta olmak üzere kamu tesislerinde hayatını sürdürüyor.
"KONTEYNER ŞEHİRLERİN KURULMASI VAKİT ALIYOR"
Otellerde 137 bine yakın depremzedeyi misafir ediyoruz. Kamu ve sivil yardım kuruluşlarımız 5 milyon 800 bin insanımıza her gün hizmet veriyor. Diğer şehirlere giden insanlarımızın bir an önce evlerine geri dönmek istediklerini bildiğimiz için konteyner şehirlerin kurulmasına hız verdik.
Bu da biraz vakit alıyor. Amacımız 2 ayda 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi bu alanlara taşımaktır. Gerekirse sayıyı daha da artırabiliriz. Üretimi ve yurt dışından gelen hibeleri bu doğrultuda seferber ettik.
Barınma sorunu yanında şehirlerimizin günlük hayatlarının ayrılmaz parçası olan ticari faaliyetlerin ayağa kaldırılmasına önem veriyoruz Fabrikalarımız üretime başladı. Kullanılamaz hale gelen iş yerleri için mobil çözümler geliştiriyoruz. 6 bin geçici ticarethaneyi esnafımızın hizmetine verdik.
3 bin konteynerde oluşan çarşılar kuruyoruz. Bölgenin ayağa kaldırılmasında sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler için gereken tüm destekleri sağlayacağız. Şehirlerimizi inşa ve ihya çalışmalarımızı, sanayi siteleri, ticaret merkezleri ile planlıyoruz.
Deprem bölgesindeki işletmelerin KOSGEB'e olan 2023 borçlarını, felakette hayatını kaybeden işletmecilerimizin ise tüm borçlarını siliyoruz.
Kalkınma ajanslarımızın tüm kaynaklarını afet bölgesi şehirlerine aktararak projelerin finansmanındaki devlet katkısını en üst seviyeye çıkartıyoruz. Bireysel ve KOBİ kredilerindeki ertelemelerin yanında 250 milyar liralık kredi paketine 100 milyar lira daha ilave ettik.
Depremde ağır hasar olan yerlerde esnaf ve sanatkarlarımıza 250 bin liraya kadar 60 ay vadeli, yarısını da Hazine'nin ödeyeceği yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz.
"YÜZDE 7.5 FAİZLİ KREDİ VERİLECEK"
Kalkınma ajanslarımızın tüm kaynaklarını afet bölgesi şehirlerine aktararak projelerin finansmanındaki devlet katkısını en üst seviyeye çıkartıyoruz. Bireysel ve KOBİ kredilerindeki ertelemelerin yanında 250 milyar liralık kredi paketine 100 milyar lira daha ilave ettik.
Depremde ağır hasar olan yerlerde esnaf ve sanatkarlarımıza 250 bin liraya kadar 60 ay vadeli, yarısını da Hazine'nin ödeyeceği yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz.
Bölgeye sağladığımız istihdamı, ihtiyaç sahibi ailelere öncelik vererek 50 bin kişiye çıkartıyoruz. Çocuklarımızın eğitiminin aksamaması için de gayret gösteriyoruz. Çadır ve konteynerlerde kurduğumuz eğitim yuvalarında evlatlarımızı yeniden okula hazırlıyoruz.
İllerin ve okul binaların durumlarına göre ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarımızı açtık. 3 ilimizde 1 Mart'ta başlayan eğitim öğretim 3 ilimizde 13 Mart'ta, 4 ilimizde 27 Mart'ta devreye girecek.
"KİRAYA ÇIKAN DEPREMZEDELERE 3-5 BİN LİRA ARASI DESTEK VERİYORUZ"
8 bin personelimiz psiko-sosyal destek için sahada görev yapıyor. Mobil sağlık merkezlerinde eksiksiz hizmet sunmanın gayreti içerisindeyiz.
Çiftçilerimize destek ödemeleri, yem ve gübre katkısına kadar her türlü kolaylığı gösteriyoruz. İnsanlarımızın diğer ihtiyaçlarını da ihmal etmiyoruz. 1 milyon 61 binden fazla depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık.
Evleri kullanılamaz hale gelenlere hane başı 10 biner lira taşınma yardımı ödemesine başladık. Kiraya çıkan depremzedelere 3-5 bin lira arasında destek veriyoruz.
Yakınları vefat eden depremzedelerimize 100'er bin lira ödüyoruz. Bu insanlarımızın barınmadan gıda ve giyime kadar tüm ihtiyaçlarının elbirliği ile karşılandığı dünyaya örnek olacak bir dayanışma görüyoruz.
"488 BİN HANE YAPACAĞIZ"
Devletimizin gücü ve milletimizin alicenaplığı öylesine büyüktü ki kötü emsaller birer teferruat olarak kaldı. Barınma ve gıda sorunlarını çözdüğümüz, enkaz kaldırma çalışmalarına hızla devam ettiğimiz bir yere geldik.
Hızla enkazını kaldırmamız gereken 50 bin bina var. Bir yandan da insanlarımızı yeni evlerine taşımak istiyoruz. En önemli gündemimiz insanlarımızı bir an evvel güven ve huzurla yaşayacakları yeni evlerine kavuşturmaktır. Önümüzdeki iki ay içinde 244 bin konutun inşasına başlamaktır.
Bunlardan 22 binin inşasına geçilmiştir. 405 bini konut ve 83 bini köy evi olmak üzere toplamda 488 bin yeni hane yaparak vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.
"KAMU BİNALARINI TOKİ ELİYLE YAPACAĞIZ"
Bu sayıya yaklaşık 40 bin binada 164 bin orta hasarlı bağımsız bölümü ekleyecek çalışmayı da başlatıyoruz. Kamu binalarını öncelik sırasına göre TOKİ eliyle yapacağız.
Yeni yerleşim yerlerini 3 veya 4 katı geçmeyecek şekilde yerel mimariyle altyapısı, okul ve sağlık merkezi, canmi, çarşısıyla, parkıyla başlı başına yaşam alanı olarak tasarlıyoruz.
Hak sahiplerine konutlarını 1 yıl içinde teslim etmeyi planlıyoruz. Bugüne kadar 1 milyon 180 bin insanımızı ev sahibi yapan TOKİ teknik yeterliliği, uygulama kabiliyeti ile depremden alnının akıyla çıktı.
Depremde yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırma sürecini TOKİ vasıtasıyla yaparak en iyi şekilde değerlendireceğiz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getiremeyiz. Ama bunun dışındaki tüm yıkımları, zararları, kayıpları, telafi etme kararlılığına sahibiz.
Deprem bölgesindeki şehirlerimizde hayat normale dönmeden bize durmak, dinlenmek haramdır.
Hükümet olarak bugüne kadar ülkemizi depreme ve diğer afetlere hazırlamak için kapsamlı çalışmalar yaptık. Sel, yangın, heyelan, kuraklık gibi tabiat olayları ile çevremizdeki siyasi ve sosyal krizlerin ülkemizde muhtemel etkilerine karşı alacağımız tedbirleri detaylıca planlıyoruz.
"AFETLERDE BAŞARILI SINAVLAR VERDİK"
Van, Elazığ Malatya, İzmir depremleri, Antalya, Muğla yangınları, Kastamonu, Giresin, Bartın sel afetlerinde hükümetimiz başarılı sınavlar verdi.
Afete hazırlık planlarıyla ülkemizin tamamını kuşatan yeni hazırlıklar içindeydik. Kentsel dönüşüm projeleri de biriydi. 6 Şubat'ta bir kez gördük ki felaketler bizim hazırlıklarımızı beklemiyor.
Tek başına kentsel dönüşüm projelerinde yaşadığımız sıkıntılar bile afetlerle mücadelede yeni anlayışı ve yöntemi hayata geçirmemizin şart olduğunu gösteriyor.
Kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce tamamlanması için adeta yalvardık. Bu konunun siyasetin malzemesi olamayacak kadar hayati öneme sahip olduğunu, kaybedilen her anın göz göre göre gelen yıkımlara biraz daha yaklaştırdığını söyledik.
Türkiye'nin kontrolsüz köyden kente göç akımı, sağlıksız yapılaşmaya yol açmaya kalmamış, şehirlerimizin merkezlerini de felç etmiştir. Kalitesiz yapı stoğumuz en büyük baş ağrımıza dönmüştür."
''10 MART'TA SEÇİM KARARI ALACAĞIZ''
Gündem sapmasına yol açarak seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması şarttır. 14 Mayıs tarihinde seçimin yapılmasının bize bu imkanı vereceğine inanıyoruz. Seçim sürecindeki gündemimizde deprem olacak. 10 Mart Cuma günü Anayasa'nın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının ertesi gün Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz.