Erdoğan: Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, hadis mi var?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası Nedeniyle Din Görevlileri Buluşması'nda yaptığı konuşmada; " Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, hadis mi var? Kim, hangi kafayla bunu yapıyor? Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Çocukların ayaklarını camilere alıştıracağız, hanımların ayaklarını camilere alıştıracağız" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bugün Batman'da 7 askerimizin şehadetini anmadan geçemeyeceğim. Terörle mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bu olaylar bizim hırsımızı da düşmanımıza karşı olan kinimizi de daha da fazlasıyla artırmaktadır. Bunu da bilmelerini tekrar hatırlatıyorum.

140 bin kişilik bir ordu. Bu asla hafife alınamaz. Acaba biz inancımızı bu ülkede yaşamak ve yaşatmakta niye başarılı değiliz sorusunu kendimize sormamız lazım diye düşünüyorum. Bu konuda kendimizi check etmemiz lazım. Bir yerde bir eksiğimiz var. 140 bin kişilik böyle bir ordunun olduğu yerde içinizde hayırlı bir topluluk çıksın hayrı güzeli tebliğ etsin. Şimdi bu tebliğler yapıldığı halde acaba neden beklediğimiz neticeyi alamıyoruz? Öyleyse daha fazla çalışmamız lazım."

'CAMİLERE KADINLAR GİREMEZ DİYE BİR AYET Mİ VAR?'

"140 bin kişilik ordu ülkemizin çehresini değiştirmelidir diye düşünüyorum. Siz gönüllerin fatihi olmanız gerektiği için bunu söylüyorum. Cuma hutbelerimizde günde 5 vakit namazlarımızda düşünmemiz lazım acaba arkamda niye cemaat yok? Bunların üzerinde düşünmemiz lazım. Bu milletin er veya geç sığınacağı en önemli yer camilerimizdir. Bunu sevdirmemiz başarmamız onlar da sizin göreviniz. Biz de üzerimize düşeni yapacağız.Köln'deki konuşmamda, kadınlarımıza camilerin kapısının açık olması gerektiğini söyledim. Bir hanımefendi bu konudan çok mutlu olduğunu söyledi. 'Beni ve arkadaşımı Kayseri'de camiye sokmadılar, biz de kapının dışında namazımızı kıldık' dedi. Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, hadis mi var? Kim hangi kafayla bunu yapıyor? Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bunu başta Diyanet İşleri Bakanı'nın yürütmesi lazım. Bunları aşağız, yıkacağız. Çünkü çok garip şeylerle karşı karşıya kaldık. Bu yasakları getirenler niye getirdiklerinin de farkında değiller. Bunu başta Diyanet İşleri Başkanı'nın yürütmesi lazım. Bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız kadınsa bunları aştık demektir."

'BİZ KONUŞMADIĞIMIZ ZAMAN BAŞKALARI KONUŞUYOR, MEYDAN ONLARA KALIYOR'

"Biz konuşmadığımız zaman başkaları konuşuyor, meydan onlara kalıyor. Yanlışım varsa beni uyarın.

Biz şu anda çocuklarımızın ayaklarını camilere alıştıracağız, hanımların aynı şekilde ayaklarını camilerimize alıştıracağız ve böylece, cami Müslümanların cem olduğu yerdir, bunu bu şekilde ilan edeceğiz.Bu ülke baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığı zor dönemleri de unutmamıştır. İmam Hatip okullarının kapısına kilit vurulduğu zamanlara şahit olduk. Başörtüsü taktığı için evlatlarımızın geri çevrildiğini gördük. Milletin inancının bizzat bu ülkenin kimi idarecileri tarafından irtica sayıldığı günleri yaşadık. Güçlü bir iktidar partisi olmamıza rağmen kapatılma ile karşı karşıya kaldık. Gerekçesi neydi? İrtica."

SEN NE ANLARSIN KUR’ANDAN, EZANDAN

Şimdi çıkmış (Kılıçdaroğlu) ezandan Kur’an’dan bahsediyor. Sen ne anlarsın ezandan, Kur’an’dan. Sadece milleti aldatmak için bir taraftan ezan, Kur’an diyeceksin. Onunla onu bir araya getirme. Zaman zaman cenaze namazlarında görünme suretiyle bu milleti aldatmaya kalkma.

'GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN İSTİSMAR EDİLDİĞİ DÖNEMLERE DE TANIKLIK ETTİK'

" Camilerimizin ahıra çevrildiği, satıldığı, kapısına kilit vurulduğu süreçlere şahit olduk. Apartmanların bodrum katlarında namaz kılıyorduk, cami yoktu.

Şiire bak 'Ey Samsun'da karaya çıkan ilah merhaba.' Gidip abuk sabuk ifadelerle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in istismar edildiği dönemlere de tanıklık ettik. Nasıl kökleri ile irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, din, ilim, bilim ve adalet bizi ayakta tutan 4 maddedir. Medeniyet değerleriyle bağı kopan bir milletin ayakta durması imkansızdır. Biz Avrupa'dan, Afrikaya kadar cenk meydanlarını Allah Allah nidaları ile inletmiş bir milletiz.Şayet gençler yaşadıkları savrulmanın çözümünü camilerde değil de başka yerlerde arıyorsa, ortada yanlış giden bir şeyler vardır. Sorunların tespitini yapmak başta şahsım olmak üzere hep birlikte bizim görevimizdir."

'TEKNOLOJİK İMKANLAR İNSANİ İLİŞKİLERİMİZE BÜYÜK ZARARLAR VERİYOR'

"Teknolojik imkanlar insani ilişkilerimize büyük zararlar veriyor. Bir çoğumuzun televizyona, telefona ayırdığı zaman, eşine, anne-babasına ayırdığı zamanı aşabiliyor. Dini yaşantımız da bu süreçten etkileniyor. Modernleşme dini hassasiyetlerimizin örselenmesine neden oluyor. Gençlerimizin ayakları gün geçtikçe camilerden çekiliyor.Şayet geleceği inşa edeceksek, dün olduğu gibi bugün de cami merkezli bir hayatı özendirmemiz, teşvik etmemiz gerekiyor. FETÖ ve DEAŞ gibi yapıların topluma sirayet edebilmesinin nedeni, manevi boşlukların ilgili kurumlarımız tarafından doldurulamamasıdır."