Erdoğan, “EPDK Hizmet Binası ve Yapımı Tamamlanan Enerji Santrallerinin Açılış Töreni”nde konuştu. Konuşmasında "Ağaç bahanesiyle vizyon projelerimize kastedenlere nasıl fırsat vermediysek çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara meydanı boş bırakmayız" ifadeleriyle Gezi'yi hedef alan Erdoğan, şehir hastanelerine yönelik eleştirilere de yanıt verdi: "Şimdi yeni bir şey daha uydurdular, 'Hastane var doktor yok' elinize yüzünüze dursun."

Erdoğan: Çevre diyerek enerji hamlemizi engellemeye çalışanlara meydanı bırakmayacağız

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Hizmet Binası ve yapımı tamamlanan enerji santrallerinin açılış töreninde konuştu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesini 2023 yılında devreye almayı planladıklarını aktaran Erdoğan, bir kez daha Gezi'yi hedef aldı: "Ağaç bahanesiyle vizyon projelerimize kastedenlere nasıl fırsat vermediysek çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara meydanı boş bırakmayız."

Türkiye ekonomisinin son 19 yılda 'olağanüstü bir iki dönem haricinde yüksek büyüme trendini sürekli devam ettirdiğini' savunan Erdoğan, "Asıl sorgulanması gereken Türkiye'nin neden bu adımı 20-30 sene evvel atmadığıdır. Dünyanın 60 yıldan fazla özellikle süredir kullandığı bu imkana bizim bu kadar geç kavuşuyor olmamız ülkemiz adına büyük kayıptır. Akkuyu'nun hizmete girmesiyle hem ülkemizin bu eksikliğini giderecek hem de iklim değişikliğiyle mücadelemize önemli bir katkı sağlamış olacağız" diye konuştu.

ŞEHİR HASTANELERİNE ELEŞTİRİLER: ELİNİZE YÜZÜNÜZE DURSUN

Konuşmasında şehir hastanelerine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, "Muhalefet, yaptığımız şehir hastanelerinden rahatsız oluyor. Eğer bu şehir hastanelerimiz olmasaydı biz bu koronavirüs ile nasıl mücadele edecektik? Şimdi yeni bir şey daha uydurdular, 'Hastane var doktor yok' elinize yüzünüze dursun" dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesini 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. Böylece Türkiye’yi dünyada nükleer enerjiyi işleyen ve kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil etmiş olacağız. Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığına, Türk milletinin refahına dair yüreğinde zerre kadar hassasiyeti olanın nükleer enerjiye karşı çıkması mümkün değildir.

Özel sektörümüzün Adıyaman, Balıkesir, Bingöl'de inşa ettiği yenilenebilir enerji santrallerinin açılışını gerçekleştiriyoruz. Çatıda yapılan en büyük güneş enerjisi projesini Çöpgaz elektrik üretim tesisini, Avrupa'nın en büyük elektrik üretim santralini resmen hizmete alıyoruz.

Adıyaman, Balıkesir, Bingöl'deki kardeşlerimize istihdam imkanı sunacak bu yatırımların ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Salgın şartlarına rağmen Türkiye'nin potansiyeline inanan yatırımcılarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye ekonomisi son 19 yılda olağanüstü bir iki dönem haricinde yüksek büyüme trendini sürekli devam ettirmiştir.

'TÜRKİYE NÜKLEER ENERJİYE SAHİP OLMASIN DEMEK GAFLETTİR'

Elektrik enerjisi tüketimimiz bu yıl yüzde 8 artmıştır. Elektrik enerjisi talebimimizin yılda ortalama yüzde 3,5 artış göstereceği görünüyor. Bu oranlar daha da yukarıya çıkacaktır. Hükümet olarak gerek artan enerji ihtiyacımızı gerek küresel görünümü dikkate alarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2017'de açıkladığımız milli enerji ve maden politikası bizlere rehberlik ediyor. Enerji ihtiyacımızı yerli ve milli imkanlarla uygun fiyatlarla karşılamaktır hedefimiz. İsteseniz de istemeseniz de sondaj ve sismik araştırma gemilerimizi artıracağız. Dünyanın 32 ülkesinde 443 nükleer güç santrali halen faaliyetteyken 'Türkiye nükleer enerjiye sahip olmasın' demek ihanet değilse gaflettir.

Özel sektörün yatırımlarıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sepetindeki payını her geçen gün artırıyoruz. Rüzgârdan elektrik üretiminde ardı ardına rekor kırıyoruz. Sermaye düşmanlığı, anti emperyalizm yerli kaynaklarımızdan yararlanma çabalarını engellemeyi çevrecilik zanneden marjinal örgütlerin burada da piyasaya sürüldüğünü görüyoruz. Dünyanın en temiz enerji kaynaklarına karşı çıkmanın çevre ile bir ilgisi olmadığı açıktır. Ağaç bahanesiyle vizyon projelerimize kastedenlere fırsat vermediysek, çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara meydanı boş bırakmayacağız."