AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal'a Libya konusundaki desteği için teşekkür etti

Erdoğan'dan Deniz Baykal'a teşekkür

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. "Akdeniz'de, Libya'da emperyal heves içinde değiliz," diyen Erdoğan, "Tek amacımız, kendimizin ve kardeşlerimizin hukukunu korumak" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Sayın Bahçeli'ye desteği için teşekkür ediyorum. CHP eski genel başkanı Sayın Deniz Baykal'a da Libya konusundaki devlet adamı tavrı için teşekkür ediyorum," dedi.

Deniz Baykal, dört gün önce Yeniçağ gazetesine verdiği demeçte, "Libya'yla yapılan askeri anlaşmamız çok önemli, emeği geçen herkesi kutluyorum. Libya'nın daha önceden yanında olmalıydık," demişti.

Erdoğan, "Dün Moskova'da yapılan görüşmelerde Trablus hükümeti yapıcı tavır gösterdi. Buna rağmen darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce evet dedi sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı," dedi.

Kanal İstanbul'a da değinen Erdoğan, "İBB Başkanı olduğum dönemden itibaren bu arayışın içine girdik. Ne zaman ki hükümet olduk bu çalışmayı sürdürüyoruz. 2023 hedeflerimizden biri olan Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldık," ifadelerini kullandı.

Selahattin Demirtaş'ın kitabı Seher'den uyarlanan tiyatro oyununu CHP'li isimlerin izlemesini de eleştiren Erdoğan, "Tiyatroda şu anda terörden cezaevinde yatan şahsın eserini izliyorlar. Siz kendiniz tiyatrosunuz," dedi.

Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"İstiklal harbimize Kafkaslardan, Afganistan, Pakistan'a kadar kardeşlerimiz destek verirken ülkemizde birileri küçük hesaplar peşinden koşuyordu. Sonunda kazanan millet oldu."

"Putin İstanbul Havalimanı'na inemedi yalanına sarılana kadar ülkemizin menfaatlerine sahip çıkamayanları milletimize havale ediyorum. Tarih bu kritik dönemde kimin nerede durduğunu, kimin fedakarlık yaptığını kimin hainlerin safında yer aldığını kaydediyor. Sonuçta kazanan millet oldu, istiklal aşkı oldu. Gelecekte bugünler anlatılırken saflar aynı netlikte ortaya konacak. Ötekiler de hak ettikleri yere kaydedilecektir.

Suriye'de gerçekleştirdiğimiz harekatlarla sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık. Barış Pınarı Harekatı'nda tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifalar diliyorum.

Amerika'dan Rusya'ya İran'dan Avrupa ülkelerine kadar herkesin içinde olduğu Suriye sahasında en küçük kazanımlar için dahi büyük mücadeleler vermek gerekiyor. Sorunu tümüyle çözemediğimizin sürekli farkındayız. Ama ilk aşamayı başarıyla tamamladık. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde küçük çaplı da olsa hala saldırıları sürdürüyor.

Türkiye olarak imzaladığımız mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasıyla yerine getirilmesi şartıyla biz ahdimize bağlıyız. Şu anda maalesef bize verilen sözler ile sahadaki durum arasında yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklılıklar bulunuyor.

Türkiye'nin Suriye'deki varlığı kendi güvenliği yanında bu ülkenin toprak bütünlüğünü ve halkın tamamının huzurunu sağlamaya yöneliktir. Bu ülkede konjonktürel çıkarlar içinde bulunanlarla bizim aramızda böyle bir temel fark vardır."

İDLİB GÜNDEMİ

"Son dönemde İdlib'de yaşanan gelişmeler, bölgedeki her adımın ülkemizi nasıl doğrudan ilgilendirdiğini bir kez daha gösterdi. Sayıları 400 bini bulan İdlib'li kardeşlerimiz ülkemiz sınırlarına doğru harekete geçti. O çocukların çırılçıplak ayaklarıyla o çamurlu yollarda nasıl çırpındıklarını izliyoruz değil mi? Vicdan sahibi olmayanlar var. Ama bizim gibi vicdan sahibi olanlar da var. Bizler Kızılayımızla AFAD'ımızla bir yerde çadırları dikiyoruz, diğer tarafta gıda yardımlarını gönderiyoruz. Onları kendi başına bırakamayız."

Türkiye ve Rusya olarak başlattığımız inisiyatifle epey gayret gösterdik. Dün Moskova'da yapılan görüşmelerde Trablus hükümeti yapıcı tavır gösterdi. Buna rağmen darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmdı. Önce evet dedi sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı. Bundan sonrası sayın Putin ve onun ekibine ait. Biz sözmüzün arkasında durduk, ama darbeci Hafter masayı terk etti. Sürdüğü şartlar gerçek yüzünü gösteriyor. Ateşkesi reddetmesi bizi hiç şaşırtmadı.

Pazar günü Berlin'de yapılacak zirvede bu meseleyi liderler düzeyinde değerlendireceğiz. Bu toplantıya ABD başta olmak üzere başka ülkelerden de alt düzeyde katılım olacak. Biz Tunus ve Katar'ın da masada olması gerektiğini ilgili taraflara bildirdik ama istediğimiz neticeyi alamadık."

KANAL İSTANBUL

"Yılda ortalama 45 bin geminin geçtiği, günde 500 bin kişinin iki yaka arasında taşındığı yer haline gelmiştir. Montrö sözleşmesine göre Boğaz'dan geçişi engelleme hakkımız bulunmuyor. Deniz trafiğini engellemek de ekonomik ve sosyal olarak engellemek mümkün değil. Yeni alternatifler üretmemiz gerekiyor. Kanal İstanbul projesi işte bu arayış ile ortaya çıkmıştır. İBB Başkanı olduğum dönemden itibaren bu arayışın içine girdik. Ne zaman ki hükümet olduk bu çalışmayı sürdürüyoruz. 2023 hedeflerimizden biri olan Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldık."