AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bir kez daha yurttaşın yastık altına göz dikti: "Bankada, yastık altında parası özellikle dövizi olan birey ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yeni ekonomi politikalarımızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum."

Erdoğan'dan ekonomi değerlendirmesi: Yastık altına göz dikti, sabır ve güven istedi!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Toplantı sonrası yaptığı ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde, fahiş fiyat artışından stokçuluğa kadar pek çok konuya değinen Erdoğan, "Stokçuluğa yönelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır" dedi.

Kurdaki fiyat artışına ilişkin konuşan Erdoğan, "Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle dövizi bulunan herkesi yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum" diye konuştu.

Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışa da değinen Erdoüan, halktan 'sabırlı' olmalarını istedi. Erdoğan, "Biz ne yaptığımızı biliyoruz, nasıl yapacağımızı biliyoruz, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyorum" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

"Bu edepsizlik Meclis'in ikinic büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. TBMM Genel Kurulunu partisinini genel merkezi ya da kafaları dunmanlı dostlarıyla atıp tuttuğu bir ortam zanneden bu zata Yunus'un diliyle cevap vermek istiyorum. "Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride, illa edep, illa edep". Millete söyleyecek hiçbir sözü, vizyonu olmayanların içlerindeki kiri, kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttıkları görülüyor. İktidarın sadece hayatını kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin, ülkenin başına ne felaketler getireceğinin takdirini milletimize bırakıyoruz.

Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati Beye bir kez daha başarılar diliyorum. Kendisinin üstlendiği görevi, maliye politikalarımızı, yeni ekonomi programımız doğrultusunda güçlü bir şekilde yürüteceğine inanıyorum.

KATAR ZİYARETİ

Pazartesi ve salı günleri Yüksek Stratejik Komitemizin 7. toplantısını gerçekleştirmek üzere Katar'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdim. Toplam 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Cumartesi günü Siirt'te 112 milyon dolarlık ilk etabını hizmete açtığımız tamamı 500 milyon doları bulacak çinko tesisi yatırımı Katarla yürüttüğümüz ekonomik ilişkilerimizin örneklerinden biridir. Ziyaretlerimiz sırasında Katar'ın ülkemize yapması konusunda mutabık kaldığımız 15 milyar dolarlık yatırıma yapılacak ilave yatırımlarla kapsamlı görüş alışverişlerinde bulunduk.

Türkiye'nin kurtuluşunu işte bu örneklerde olduğu gibi kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, üretimde, istihdamda, ihracatta görüyoruz. Biz 19 yılda sahip olduğumuz muazzam altyapıyı işte bunun için inşa ettik. Biz 19 yıldır bunca okulu, bunca üniversiteyi, bunca hastaneyi, bunca adliye saraylarını, bunca güvenlik sistemini işte bunun için kurduk. Biz 19 yıldır onca mücadeleyi işte bunun için verdik. Gelin hep beraber bu imkanları 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek, 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için kullanalım. Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak inşallah bunu da balaracağız.

'YÜKSEK FAİZLE EKONOMİYİ SOĞUTMAK, KÜÇÜLTMEK İSTİYORLAR'

Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Hiç şüphesiz bundan. sonra da olacaktır. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet rejimiyle süren, gerektiğinde terör örgütleri dahil her türlü şer şebekesiyle işbirliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına ve izanına çarpmıştır. Son 8 yılda milletimiz aleyhine konum alan bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de saptırmaya çalışıyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Biz Türkiye siyasi, sosyal, ekonomik, askeri her alanda bölgesel ve küresel güç haline gelsin diyoruz. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz insanlarımızın refahını yükselterek enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet Türkiye'yi ekonomik ve siyasi boyunduruk altına almak istiyor. Biz 2008 krizinin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediğimizde birileri bunu istihza ile karşılamıştı. Salgın döneminde de yine benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü geçen yıl, biz büyüme kaydettik.

'BİZ NE YAPTIĞIMIZI BİLİYORUZ, NASIL YAPACAĞIMIZI BİLİYORUZ'

"Önümüzde zorluklar yok mu, elbette var. Bunların en başında gelen dünyadaki enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliştir. Bir süre sonra, ben inanıyorum, bu da dengeye oturacaktır. Bu belirsizliğin ortadan kalkması bizim de önümüzü daha rahat görmemizi sağlayacaktır. ÜFE ve TÜFE arasındaki büyük fark gelişmiş ekonomileri sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bizim üretim ve ihracat konusundaki hedeflerimize ulaşmamız için ihtiyacımız olan zamanı kazandıracaktır. Üretim ve istihdamı adım adım daha ileri taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacaktır. Biz ne yaptığımızı biliyoruz, nasıl yapacağımızı biliyoruz, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyorum. Türkiye'nin asırlardır teşebbüs ettiği ama geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir. Gelişmiş ülkeler arasında hakkımız olan yeri aldığımız bu günleri başarı olarak hatırlayacağız. Geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştır. Dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında kendi hikayemizi yazıyoruz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hızla devasa bir işsizlik krizine doğru gittiği bir dönemde biz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme odaklı politikalarımızla vatandaşlarımızın işlerini, aşlarını, geleceklerini güvence altına almaya çalışıyoruz. Ülkemizin gerektiğinde 40 milyona kadar çıkabilecek işgücünün her birine bu imkanı sunmak istiyoruz. İstihdamdaki her artış milli gelirimize yukarı yönlü katkı sunmaktadır. Cari fazlayı oluşturduğumuzda gereken kaynak kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Ülkemizin dünya pazarlarından aldığı payı katlayarak artıracağız. Türkiye geçtiğimiz 19 yılda toplamda 14 trilyon dolara yakın milli gelir üretmiş, bunun da 4'te 1'ini yatırıma kullanmış bir ülke olarak hedeflerine ulaşabilecek güce, imkana, kalibreye, kapasiteye sahiptir. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Dar gelirliler, ücretlileri, emekliler başta olmak üzere milletimizin üzerine binen yükü azaltmak için gereken adımları birer birer atıyoruz. Uyguladığımız sosyal devlet ve kapsamlı sosyal yardım politikalarıyla bugüne kadar ülkemizde hiç kimseyi sahipsiz bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Geçtiğimiz hafta küçük ve orta ölçekli, işletmelerimize yönelik ilave 10 milyar liralık istihdama teşvik paketiyle 10 milyar dolarlık ithal ikamesi destek paketinin müjdesini paylaşmıştık. Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bilgiler paylaşmak istiyorum. Desteği 2021'de devam ettirerek esnafımızı yükselen faizlerin yükünden koruduk. 2021'de kullanılan 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5,2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir. Önümümüzdeki sene 26 milyar lirayı bulacaktır. Esnafımızın ilave yük altına girmeden işini gücünü sürdürmesini sağlamış olacağız."