İlker Başbuğ’un, Erdoğan tarafından izin verildiğini söylediği Kozmik Oda baskının ‘casusluk faaliyeti’ olduğu yargı kararıyla tescillendi

Erdoğan’dan izinli ‘casusluk!’

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Kozmik Oda’da FETÖ mensuplarınca ele geçirilen belgelerin, TSK’nin devlet sırrı niteliğindeki belgeleri olduğunu tescilledi. “Kozmik Odada Kumpas” davası sanıkları eski hakimler Nihal Uslu ve Halil İbrahim Kütük’e 10,5 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Davanın sanıklarından eski savcı Mustafa Bilgili’ye de 11 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Kozmik Oda’da arama iznini bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiğini açıklamıştı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davada açıklanan esas hakkındaki mütalaada, Kozmik Oda soruşturmasının, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri hukuka aykırı şekilde temin etmeye yönelik oluşturulan örgütsel plan çerçevesinde kurgulandığı vurgulandı.

20 gün arama yapılmıştı
Genelkurmay Başkanlığı’nın tüm itirazlarına rağmen, kamuoyunda “kozmik oda” olarak bilinen Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 20 gün boyunca yapılan aramalarda, FETÖ mensuplarınca ele geçirilen belgelerin, TSK’nin devlet sırrı niteliğindeki belgeleri olduğu tescillendi.

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ‘a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının “kozmik odaları”nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hakim ve savcıların yargılandığı davanın dosyasına, Genelkurmay Adli Müşavirliğinden gönderilen heyet raporu girdi.

Sonuç raporu
Alınan bilgiye göre, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğince tamamlanan İnceleme Heyeti Sonuç Raporu, Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.

Buna göre 28 Şubat 2018 tarihli raporda, davaya konu belgelerden, incelenen 374 dijital veri ve 7 fiziki belgenin dördünün oluşturulduğu tarihten itibaren devlet sırrı niteliği taşımadığı, bunlar dışında kalan diğer tüm belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olduğu ve bu özelliklerini halen koruduklarına oy birliğiyle karar verildiği aktarıldı.
Raporda, “Devlet sırrı olduğu belirtilen bir kısım belgelerin, düşman ülkeye savaş hazırlıklarımızı, savaş etkinliğimizi ve çalışma prensiplerimizi ortaya koyabilecek nitelikte bilgiler içerdiği anlaşılmıştır” tespiti yapıldı.