AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin başörtüsü teklifi üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek "Başörtüsü meselesini sıkıyorsa referanduma götürelim" dedi. Kılıçdaroğlu'nun televizyonda tartışma çağrılarına da yanıt veren Erdoğan, "Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Siyaset iddia işidir" ifadelerini kullandı. Daha sonra 'Mahalle Bizim Gençlik Bizim' programında konuşan Erdoğan, burada da Kılıçdaroğlu'nu ABD ziyareti üzerinden hedef alarak "Milletimiz FETÖ’cülerle hamburger yemek için 10 bin kilometre yol gidenlere yüz vermez" şeklinde konuştu.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na başörtüsü mesajı: Sıkıyorsa referanduma götürelim

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'daki Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının büyük kısmında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefeti hedef alan Erdoğan, CHP'nin başörtüsü teklifi üzerinden Kılıçdaroğlu'na seslendi.

Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifini yineleyen Erdoğan, referandum çağrısı da yaptı. Erdoğan, "Meclis’e sunacağımız teklif kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacak. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü bir Anayasa’ya kazandırma mücadelemizi seçimden sonra da sürdüreceğiz. Hatta sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde “Onlar diyorlar, ‘Gel tartışalım’. Hay hay, buyurun gelin. Sizin dünya kadar televizyonlarınız var. Yüreğiniz, cesaretiniz varsa, millet de seyreder, gel tartışalım. Çünkü ben bilgime, vizyonuma, inancıma, kimliğime güveniyorum” ifadeleriyle yaptığı çağrıya yanıt veren Erdoğan, "Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Siyaset iddia işidir, vizyon işidir, cesaret işidir. Ya aday olup karşımıza çık ya da adayın kimse söyle onu bilelim" şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bay Kemal, yanındaki hanımefendi bunlar buraya geldiği zaman herhalde turist olarak geliyorlar. Var mı bir yatırımınız? Yok. Milletimizin günlük kalitesini eser ve hizmet siyasetiyle yükselttik. Türkiye'yi 20 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma reformlarıyla buluştururken hep bir hayalimiz vardı; bu hayal, ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktır. Vesayetle kavgamızı da darbe teşebbüslerine direnişimizi de yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayeyle yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarının önünü, terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine doğrudan kaynağına indirerek kestik. Eskiden terör neydi, sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı? Nereden nereye.

Eskiden akşam saat 9'dan, 10'dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Şimdi yarın ben Diyarbakır'dayım. Diyarbakır'da akşam 8, 9, 10 dışarı çıkılmazdı ama şimdi akşam saat 12, 1 herkes restoranlarda, kafeteryalarda yemeğini yiyor, sabaha kadar oralarda eğleniyor. Her kesimden insanımızın hak ve özgürlük taleplerini gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlerle karşıladık. Evinin annesi hanım kardeşlerimizin var olma çabalarını tüm imkanları önlerine sererek destekledik. Milletimizin her bireyini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirecek alt yapıyı kurduk. Üniversitesi olmayan şehrimiz kalmadı. Artık benim Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşem, İstanbul'a gitmiyor.

'BİZ KADINLARIMIZI 'BAŞI AÇIK' DİYE AYIRMADIK'

Bay Kemal kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Eğitim ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık diye ayırmadık. Birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Bay Kemal senin yanındakiler üniversitelerimizde ikna odaları kurdular. Bu ikna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini başlarından çekerek aldılar. O ikna odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Ben kızlarımızdan bir tanesini aldım imam hatip okuluna gönderdim İstanbul’dan bir başka şehre. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz. Artık bunları yapamıyorsunuz. Şu anda devletin tüm kurumlarında başı açık ya da örtülü ayrımı var mı? Bu kardeşliğin simgesidir. Bunu biz başardık. Başörtüsü özgürlüğünü ‘Anayasa güvencesi altına alalım’ dedim. Bakalım gelebilecek mi? Bu Anayasa değişikliğini Meclis’e göndereceğiz. Gelir veya gelmez. Maksat, tüm milletimiz bunu görsün, tanısın. 6’lı Masa’yı da tanısın. Meclis’e sunacağımız teklif kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacak. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü bir Anayasa’ya kazandırma mücadelemizi seçimden sonra da sürdüreceğiz. Hatta sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim.

'ÜLKE BUNLARIN ELİNDE OLSAYDI BU KIŞI NASIL GEÇİRİRDİK?'

Pandemide her yeri kapatanların halini gördünüz. Rusya-Ukrayna savaşında bizi taraf olmamakla suçluyorlardı. Tarafsız olanları da gördük. Bütün dünya dengeli politikamızı takdir ederken bunların derdi ülkemizi krizin tarafı yapmaktı. Ülke bunların elinde olsaydı bu kışı nasıl geçirirdik bilmiyorum. Doğal gaz falan bulamazdık. Şu anda bizim böyle bir derdimiz yok. Ekonomik krizin ülkemize yansımalarının bir ürünü olan dünyada korkunç hayat pahalılığı. Faizi tek haneli rakama da inecek. Faiz zulmünden yatırımcılarımızı kurtaracağız. Biz faizi 4.6’ya kadar düşürdük. Enflasyon da o zaman 5,6’ya düşmüştü. Her kesimden insanımızın gelir seviyesini yükselteceğiz. Bakalım o zaman ne diyecekler? Bunların ne hayat pahalılığının önüne geçecek, ne enflasyonu düşürecek ne üretimi sürdürecek herhangi bir projelerinin olmadığını söylemeye bile gerek duymuyoruz. 7 ay kapı kapı dolaşmaya var mıyız?"

KİMYASAL SİLAH İDDİALARINA YANIT: BEDELİ ÖDENECEKTİR

Erdoğan, Toplu Açılış Töreni'nin ardından 'Gençlik Bizim Malatya Bizim' programında da konuştu. Burada da Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, ABD ziyaretine atıf yaparak "Siyaseti manipüle ettikleri sosyal medya platformlarından, sözde tartışma toplantılarından ibaret sananlar gelsinler Malatya’daki bu kapalı spor salonuna baksınlar. Biz sadece seçimden seçime millete giden bir parti olmadık. Milletimiz FETÖ’cülerle hamburger yemek için 10 bin kilometre yol gidenlere yüz vermez" şeklinde konuştu.

HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun 18 Ekim Salı günü "Türkiye’nin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında 2021’den beri sürdürdüğü operasyonlarda, uluslararası hukuk tarafından savaş suçu olarak nitelendirilen kimyasal kullanıldığına dair ciddi bulgular ve iddialar söz konusudur. Medyaya en son düşen görüntüler de bu iddiaları güçlendirmektedir" ifadelerini kullanarak gündeme getirdiği 'kimyasal silah' iddialarına yönelik de konuşan Erdoğan, "Benim ordumun askerine hakaret eden, saygısızlık eden bu mâlum ana muhalefetin ve di��erlerinin hiçbirine bu ülkede Allah'ın izniyle ilk seçimlerde dersini en güzel şekilde verecektir. Ordumuza bu yakıştırmalar bedeli ödenecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz. Bunları meydanı boş bırakmak suretiyle bu meydanda istediğiniz gibi dolaşın diyemeyiz" dedi.

LGBTİ+LARI HEDEF ALDI

Buradaki programının ardından Malatya’da Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması'nda da konuşan Erdoğan, bu kez de hedefine LGBTİ+ları aldı. Anayasa değişikliği çağrısını yineleyen Erdoğan, "Kanun teklifleriyle oyalanmak yerine anayasa değişikliğiyle kalıcı çözüme kavuşturalım, aile kurumunu daha da güçlendirelim. LGBT diyorlar, güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? Bunun kimlerle nasıl iş tuttuğunu biliyorsunuz. AK Parti’nin böyle bir derdi yok. Bize güçlü aile lazım" ifadelerini kullandı.