Ankara'da düzenlenen İnsan Hakları Günü etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KYK borçları silinecek mi?" sorusuna "Gündemimizde" yanıtını verdi

Erdoğan'dan KYK borçlarının silinmesine ilişkin açıklama: Gündemimizde


Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen 'Her İnsan Bir Dünya' temalı programda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Nobel’i kendisini tüketmiş, ideolojik bir kurum olarak tanımladı ve Nobel Komitesi’nin Türkiye’den daha önce ‘bir teröriste’ ödül verdiğini söyledi.

Şimdiye kadar Türkiye'de Edebiyat dalında Orhan Pamuk, Kimya dalında ise Aziz Sancar'a verilen Nobel için Erdoğan, "Mesela Türkiye’den kalkmışlardır teröriste ödül vermişlerdir. Niye mantık budur… Anlayış budur… Örneğin Aziz Sancar hocamıza vermiş oldukları ödül gibi orada tartışılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Niye ilmiyle bir defa temayüz etmiş olan bir hocamızdır. Eyvallah… Biz de alkışlarız…" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN, PAMUK'U ARAYIP NOBEL ALDIĞI İÇİN TEBRİK ETMİŞTİ

Erdoğan, terörist imasında bulunduğu Orhan Pamuk'u başbakanlığı döneminde Nobel Edebiyat Ödülü aldığı için telefonla arayarak tebrik etmişti. Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Başbakanlık Sözcülüğü yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki görüşmeye ilişkin olarak, “Sayın Başbakan, ABD'de bulunan Orhan Pamuk'la bugün yaptığı telefon görüşmesinde, Nobel Ödülünün bir Türk yazarına verilmiş olmasından memnuniyet duyduğunu belirterek kendisini tebrik etti. Orhan Pamuk da Sayın Başbakan'a teşekkür ederek, memnuniyetini ifade etti” açıklamasını yapmıştı.

KYK BORÇLARI SİLİNECEK Mİ?

Erdoğan bir öğrencinin yönelttiği "KYK borçları silinecek mi?" sorusuna ise, "Gündemimizde. Bütçe görüşmelerinden sonra öğrencilerin lehine bir adım atacağız" yanıtını verdi.

Sözlerine "İnsanları cinsiyetine, ırkına, rengine, diline, inancına göre ayrımcılığa tabi tutmak bu zulüm araçlarından biridir. Bizim inancımızdan Rabbimizin muhatabı tektir, o da insan. Bunun dışındaki tüm ayrımlar sunidir. Elbette kimi uzun boylu, kimi kısa boylu, kimi zayıf kimi kilolu gibi fıtrattan kaynaklanan farklılıklar olabilir. Bunlar öz ile ilgili değildir" diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnsan yaratılmışların en şereflisi olanıdır. İnsan hakları başlığı altında tartışılan konuların hepsi de bizim medeniyetimizin değerlerini ifade eder. Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in hayatı ve Veda Hutbesi en büyük insan hakları belgesidir. İnsan hakları talepleri bize uzak veya yabancı değildir. En büyük mücadeleler insana en büyük zulümlerin yapıldığı yerde çıkmıştır.

Ülkemizin meşru terörle mücadele hakkını insan hakları altında eleştirenlerin soykırımdan sömürgeye kadar her türlü utanç verici hadiseler mevcuttur. Dünyanın neresinden mazlum, mağdur varsa tüm gücümüzle onların yanında yer aldık, alıyoruz. Onurlu duruşumuzda örnek oluyoruz.

Sessiz devrim dediğimiz reformlarla vatandaşlarımızın hayat seviyesini yükselttik, ülkemize çağ atlattık. Yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesine son verdik. Dini azınlıklara ait vakıfların mallarını iade ettik. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile insan hakları alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnsani Gelişim Endeksi'nde Türkiye çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor."

Erdoğan, "Bir dörtlü zirve yaptık. İngiltere, Almanya, Fransa ve Şahsım dörtlü zirve yaptık" dedi.

Erdoğan, açıklamalarının devamında gazeteci Deniz Bayramoğlu'nun gençler adına yönelttiği soruları yanıtladı:

"- Cumhurbaşkanı olmak için neye sahip olmalı?

Hak, hukuk, adalet bizim olmazsa olmazımızdır. Bir liderin de dikkat etmesi gereken konu budur. Bu üç kavram da adeta insanlığın tüm meseleleri saklıdır. Biz yola çıkarken ülkemizin ayağa kalkışını eğitim, sağlık, adalet, emniyetle sağladık.Göreve geldiğimizden bu yana tırmanışımızın arkasındaki en büyük sebep bunlardır. İşin ekonomik boyutu var. Geldiğimiz mesafeler ortada. Türkiye'yi dünyada ilk 10'un içerisinde sokmak hedefimiz. G20 Zirvesi üyesi ülkelerinden birisi olursak bunlar da bu gayretle oldu.

- Beğendiğiniz liderler kimlerdir?

Ben bunu geçmişinden bugüne bakmak gerekir. Her şeyden önce bizim için rehber diye baktığımızda geçmişten bugüne dediğimizde tek önderimiz sevgili peygamberimizdir. Adaletin timsali olarak Hz. Ömer çok önemli. Osmanlı'da Selçuklu'da örnek liderlerimiz. Gazi'nin dönemi var. Bunlar dönemlerin inşasını temin etmişler, damgalarını vurmuşlar. Bu şu anda yaşayan liderler noktasına baktığımızda şu andaki liderlerle oturuyoruz, konuşuyoruz dara zora giriyoruz. Bölgesel olarak öyle liderler var ki gerçekten gizli ajandası yok, öyle liderleri var ki gizli ajandası var. Körfez'de genç dinamik olmasıyla ilgili Şeyh Temim'i beğenirim. Avrupa'da ciddi manada lider krizi var. Avrupa'da şu lider örnektir diyemiyorum fakat başbakanlığımın ilk dönemlerinde Almanya'nın Şansölyesi Schröder'dir. Almanya için önemli bir liderdi. İtalya'da Berlusconi beğendiğim liderlerden biri olmuştur. İtalyanlarla işbirliğini o dönemde çok başarılı götürdük.

Aynı şekilde bu dönemlere baktığımızda işbirliği yapma gücü itibariyle de İtalya'da Berlusconi ile attığımız adım, Afrika'ya doğru uzandığımızda işbirliği yapma noktasında olduğumuz ya da olabileceğimiz liderler var. Afrika hala bunun farkında değil. Son dönemde de Sayın Trump bu noktada önemli bir isim. Gizli ajandası yok, ne biliyorsa onu söyler. Bana karşı da açık ve net söyler ben de kendisine karşı açık ve net söylerim. Bir diğer isim de Putin'dir. O da bu noktada aynı şekilde ikili görüşmelerimizde gizli ajandamız yok, attığımız adımları açık ve net oyunlarımızı oynuyoruz. Bölgede barışı beraber sağlayacağız. Avrupa'da şu anda ciddi manada bir lider krizi, boşluğu var. 'Avrupa'da şu lider örnektir' diyebilecek cesareti bulamıyorum.

-Libya konusunda ne gibi adımlar atılabilir?

Ülkelere bunların bilgilerini sürekli veriyoruz. Asker gönderme konusunda Rusya'dan bir güvenlik şirketi söz konusu. Bu şirket oraya güvenlikçilerini göndermiş durumda. Libya bizden böyle bir talepte bulunursa biz Libya'ya da aynı şekilde elemanlarımızı yeteri derecede neyse gönderebiliriz. Bunlar bizimle böyle bir güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra bir engel söz konusu değildir.

Almanya senin sınırın var mı? Fransa, İngiltere senin? Bizim orada 911 km sınırımız var. Biz sürekli taciz ediliyoruz. Bizim şehitlerimiz var tabii ki de orada olacağız. Siz ne zaman çıkarsanız, biz de bu teröristlerden orayı ne zaman temizlersek o zaman çıkacağız. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim mevcut topraklarımız bize yeter.110bin Suriye'liye vatandaşlık verdik. Biz 110 bin vatandaşlığın dışında bu vatandaşlık sürecini daha da artıracağız.

(Nobel Edebiyat Ödülü'nün Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmesi) Bu çok önemli bir sınavdı ve Nobel ne olduğunu ortaya koydu. Nobel kendini tüketmiş, kendini bitirmiştir. Nobel tamamıyla ideolojik davranan bir kurumdur. Benim için Nobel'in hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Böyle bir zalime ödül vermekle buna ortak olmuştur. Bu tür bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Bu adamın destek verdiği adamlar hepsi mahkûm edilmiş kişiler. Bu kişilere methiyeler düzen birine ödül veriyorsanız sizin artık uluslararası camiada takdir edilecek hiçbir tarafınız kalmamıştır demektir. Bana Nobel ödülü verilirse almam. "

FRANSA'YA TEPKİ: POLİSİN YAPTIĞINI BİZİM POLİSİMİZ YAPSA KIYAMET KOPARDI

- Kararlarınızı nasıl alıyorsunuz?

İki ayaklı bir istişare sürecim var. Kabinem ve partimin MKYK'sı. Tek adam havaları falan yapıyorlar, ben tek adam olarak Türkiye ve dünyaya yetmem.

Pek çok ülke dolaştınız, sizi gerçekten en mutlu eden şey ne oldu?) "Öyle bir soru ki bu, her ülkenin kendine has birçok özellikleri var. Mesela öyle bir ülkeye gitmişsinizdir ki bu ülkeye 20 yıl önce gittiğinizde bu ülke farklıdır, 10 yıl sonra gelişmişliğiyle çok farklıdır. Belediye başkanıyken, Başbakanken, cumhurbaşkanıyken gittiğim ülkelere bakışım hep farklı olmuştur. O ülkelerden bize gelenler de aynı şekilde bakıyorlar. İstanbul'u tanıyamadım diyorlar. Kapadokya'ya gittim tanıyamadım diyorlar. Niye? Sürekli bir dönüşüm var. Bu ülkelerde değişim olmuyorsa zaten bu ülkeler yerinde sayıyor ve yok olmaya mahkûm. Mesela bugünkü Çin'i tanıyamazsınız. 20 yıl önceki haliyle değil. Amerika da öyle. Biz dikey mimariye karşıyız ama tehdidi de altındayız ama Manhattan'da dikey mimari hakim, hava sirkülasyonu yok. Bu değişi,m süreci içerisinde bu ülkelerdeki liderlerin geliş gidişlerine göre de çok şey değişiyor. Sosyal hayatta da insanlara bakışlarının çok değiştiğini görüyoruz. Almanya'da insan haklarında her şey çok huzurlu diyemem. Fransa'da diyemem. Buyurun sarı yeleklileri nereye yerleştireceksiniz? Baktım bir bayanı yerde sürüklüyorlar, nerede insan hakları? Aynı şey diğer Batı ülkelerinde. Ama lafı gelince kimseye bırakmıyorlar. Fransa'nın kara lekesi. Ama Türkiye'de Gezi olayı olunca yer yerinden oynadı biz böyle bir şey yapmadık kimseye. Fransa'daki polisin yaptığını bizim polisimiz yapsa kıyamet kopardı

- KYK borçları silinecek mi?

Bu şu anda gündemimizde. Değerlendirmesini bütçe müzakerelerinden sonra masaya yatıracağız. Öğrencilerimizin lehine olacak bir adımı da atacağız. Kredi konusundaki derdimiz, istiyoruz ki bursu her müracaat eden alıyor. Kredi farklı. Krediyi her müracaat eden alıyor ama geri ödemek üzere alıyor. Şimdi bu atılacak adımda bütün borçlu olanların beklentiniz biliyorum, tamamıyla borçların silinmesi süreci olacaktır. O zaman farklı bir beklenti oluşacaktır. O zaman ya kredi olayı kalkacaktır, onun çalışmasını değerlendirmelerini yapıp adımımızı da ona göre İnşallah atacağız

NOBEL HAKKINDA KAFA KARIŞTIRICI AÇIKLAMA

Nobel’i kendisini tüketmiş, ideolojik bir kurum olarak tanımlayan Erdoğan, Nobel Komitesi’nin Türkiye’den de daha önce ‘bir teröriste’ ödül verdiğini savundu.

Erdoğan şunları söyledi;

"Bizim de Nobel’e artık ideolojik olan yaklaşımlarından başka hiçbir özelliğinin olmadığını ortaya koymak suretiyle.. Sadece şuan verdikleri ödül değil, bundan önce verdikleri ödüllerde de hep bunlara dikkat etmişlerdir.

Mesela Türkiye’den kalkmışlardır teröriste ödül vermişlerdir. Niye mantık budur… Anlayış budur… Bundan sonra da bunlar böyle devam edecekler. Hiçbir zaman objektif bakıp evet bu ilim adamıdır biz buna ödül verelim demeyecekler…

Örneğin Aziz Sancar hocamıza vermiş oldukları ödül gibi orada tartışılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Niye ilmiyle bir defa temayüz etmiş olan bir hocamızdır. Eyvallah… Biz de alkışlarız… "

Nobel ödüllerini şimdiye kadar Edebiyat dalında Orhan Pamuk ile Kimya dalında Aziz Sancar alabildi.