AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biden daha önce sizi kızdıracak sözler söyledi. Şimdi ise arkadaş gibisiniz. Ne değişti?" sorusuna, "Siyasette dün dündür, bugün bugündür. Siyasette 24 saatte çok şey değişebilir" yanıtını verdi.

Erdoğan'dan 'Biden' sorusuna yanıt: Siyasette dün dündür, bugün bugündür
Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'nın başkenti Madrid'deki NATO Zirvesi'nin bitiminde basın toplantısı düzenledi.

"İttifakımızın Ukrayna’ya desteği tamdır" diyen Erdoğan, "Fakat bunu, barış vizyonuyla ortaya koymalı, insani dramın bir an önce durdurulması için çaba göstermeliyiz" ifadelerini kullandı.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurusu sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları bağlamında yaşananlar, Türkiye'nin terör konusundaki kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur" dedi.

Erdoğan, imzalanan muhtıra hakkında, "Bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir" ifadelerini kullandı.

"Biden daha önce sizi kızdıracak sözler söyledi. Şimdi ise arkadaş gibisiniz. Ne değişti?" sorusuna Erdoğan, "Siyasette dün dündür, bugün bugündür. Siyasette 24 saatte çok şey değişebilir. ABD ile ilişkimizin geçmişi çok çok eski" yanıtını verdi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"NATO Madrid Zirvesi'nin biraz önce sona eren oturumlar birlikte tamamladık. NATO tarihinin en önemli zirvelerinden birini tamamlamış durumdayız.

Zirvenin dün gerçekleştirdiğimiz ilk oturumunda Sayın Zelenski bizlere hitap etti. Sürecin başından bu yana kendisi ile yakın diyalogumu sürdürüyorum. Aynı zamanda Sayın Putin ile de temas halindeyiz. Tüm çabalarımız barış içindir. Çatışma arttıkça ne yazık ki can kaybı da artmaktadır. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz.

İstanbul süreci ile yeşeren umutları devam ettirmemiz gerekiyor. Elinin taşının altına koyabilen bir müttefik olarak rolümüzün takdirle karşılandığını gördük.

Önceliğimiz bu krizin insani etkilerinin en aza indirilmesi. Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından ihrcına yönelik Birleşmiş Milletler planına yönelik katkılarımızı paylaştım.

YENİ STRATEJİK KONSEPT

Zirvede uluslarası kamuoyunun en dikkat çeken konularından biri stratejik konsepti. Bu yeni belge NATO'nun temelini oluşturan birlik temellerini yeniden inşa etmiştir. Bu sene ittifaka katılımının 70. yılını kutlayan ve NATO içerisindeki etkin rol ile Türkiye şüphesiz gelecek vizyonunda da söz sahibi müttefikler arasında yer alacaktır.

Bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Terör örgütleri arasında hiçbir ayrıma gitmeden mücadelenin tam bir dayanışma içerisinde sürdürülmesi zaruridir. İkili temaslarımda da bu konunun Türkiye için ne kadar hassas olduğunu vurguladım. Masumların canları ve kanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışan çeteler hepimizin düşmanıdır. Bugün bize karşı kullanılan silahların yarın başka ülkelere karşı kullanılmayacağının hiçbir garantisi yoktur.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA AÇIKLAMASI

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda yaşananlar da Türkiye'nin hassasiyetlerini ortaya koymuştur.

Salı günü imzalanan mutabakat muhtırasının, Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlaşıldığı olarak görüyoruz. Ancak bu başlangıçtır. Bu muhtıradaki konuların uygulanmasını takip edecek, adımımızı buna göre atacağız.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan muhtıraya bu açıdan bakmanın daha önemli olacağına inanıyorum. Bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir.

PYD-YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü, savunma sanayide ambargolara gidilmememesi ve işbirliğinin artırılması, terör suçlularının iadesi konusunda adım atılması ki İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi. Muhtıranın uygulanmasını takip amacıyla daimi bir mekanizma kurulmasına da karar verildi. Türkiye'ye yönelik terör propagandalarının engellenmesi konusunda sağlam garantiler almıştır. Böylece Türkiye'nin ilk günden itibaren dile getirdiği hassasiyetle güçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı İsveç ve Finlandiya halklarıdır. Bu karar bu ülkelerin halklarının barış huzur ve güvenliğine de katkı yapacaktır.

MUHALEFETİ HEDEF ALDI

Muhalefeti siyaha beyaz der, beyazsa siyah der. Hiçbir zaman olması gerekeni söylemez. Türkiye muhalefeti böyledir. Dünya bu olaya nasıl bakıldığını çok açık bir şekilde görüyor. Bizim attığımız adımlar ilgi uyandırdığı gibi, takdirle de karşılandı. Bizler de terörle mücadelemizin kendilerinizi video kayıtlarla paylaştık ki izledikten sonra çok iyi anlayacaklar. İsveç'teki terör yanlıları ciddi manada manyaktalar. Onlara da dönünce anlatırız.

SORU VE CEVAPLAR

İSVEÇ VE FİNLANDİYA İLE İMZALANAN MUHTIRA

Tekrar gerek yok. Biz parlamentomuzda bu işi geçirmezsek bu iş yürümez. Onlar bu görevlerini yerine getirmeleri halinde biz ne yaparız, parlamentoya göndeririz. Ancak getirilmezse bunun gönderilmesi söz konusu değil. İsveç de biliyor, Finlandiya da biliyor. Öncelikle bu PKK, YPG, FETÖ'nün silinip atılması lazım.

Verilen söz yerine gelmezse o zaman sözleşmede ne varsa onun gereğini yerine getiririz. Bu teröristleri bize vereceğinizi söz veriyorsunuz, yasaları değiştireceğinizi söz veriyorsunuz. Bunlar yerine gelmezse. Verilen söz yerine gelecek. Şahsiyetli dış politika budur. Bu yerine gelmediği takdirde Türkiye de verilen söz neyse bunu tutar. İsveç de aynı şeyi söyledi, Finlandiya da sözlerini verecekler. Erdoğan sözünü tutmazsa, Erdoğan’a gereken hesap sorulur.

BİDEN'IN "TÜRKİYE'YE F-16 SATMALIYIZ" AÇIKLAMASI

Biliyorsunuz parlamentolar sıkıntıları süreçlerin yaşandığı yerlerdir. Bu konuda Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi. Benim de geniş bir ekibim ABD'deydi. Gerekli görüşmeleri yaptılar. Orada Cumhuriyetçilerle görüşme yapmak suretiyle desteğini almamız halinde Sayın Biden'ın gayretleri sonuç bulacaktır. O yüzden gecikmeden ayrıca bir heyeti de göndereceğiz.

"YUNANİSTAN'IN TUTUMU SİYASET ANLAYIŞIMIZA UYMUYOR"

Yunanistan'ın malum son dönemlerdeki tutumu bizim siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Kendisine İstanbul'da verdiğim yemekten sonra bir teklifte bulundum. Üçüncü kişileri araya sokmayalım dedim. Ama 2-3 hafta sonra ABD'de yaptığı konuşmayla durumu tersine çevirdi. Davos'ta da aynısını yaptı. Bununla da kalmadı Adaları silahlandırma girişimine gitti. Adaları silahlandıramazsınız. Buralarda kurulan üsler için de 'Rusya'ya karşı' dendi. Biz barışın egemen olduğu bir dünyayı tesis edeceksek bunlar neden yapılıyor.

"TUTUKLU GAZETECİLER" SORUSU

Freedom House önce kendisini sorgulaması lazım. Diyarbakır anneleri 110 gündür HDP'nin kapısında evlatlarını bekliyor. Nerede bu Freedom House? Gitsin Diyarbakır annelerini görsünler. Bir defa özgürlüğün tanımını iyi bileceğiz. Özgürlük alanım sizin özgürlük alanınıza kadardır. Türkiye'de bir Kandil gerçeği var. 13-14-15 yaşındaki çocuklar kaçırılıyor. Acaba Freedom House bunları ne kadar takip etti? Şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör, fikir... Bunlardan cezaevinde olan yok. Bunların hepsi dezenformasyon.

UYGULANAN DİPLOMASİ HAKKINDA SORU

Ben bir siyasetçiyim. Belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına kadar bu süreci yaşadım. Bir şeyi öğrendim; Siyaset, kavga gürültü işi değildir. Siyaset daha çok eğer barışa endeksliyse, ne kadar dost kazanırsanız o kadar kayıpsınız. Benim Sayın Putin ile geçmişim eski. Sayın Zelenski ile daha yeni. Fakat siyasette Ukrayna'da iş başına geldiği andan itibaren ilişkilerimiz devam etti. Ortada bir gerçek var: Biz arabuluculuk yapacaksak en önemli adımlarımızdan birisi ne oldu? İki tarafın temsilcilerini bir araya getirdik. Onlar da yeni süreci başlattılar. Ben istiyorum ki bu süreci hızlandırarak devam ettirelim. Hele ki tahıl krizinin olduğu bir dünyada Ukrayna'dan bunu çıkartabilirsek, krizi çekenler bir rahatlama yaşayabilirler.

SURİYE'NİN KUZEYİNE OLASI OPERASYON

Uluslararası camianın anlamayacağı operasyonu yapmayız.

BİDEN SORUSU - "Sayın Biden daha önce sizi kızdıracak sözler söyledi. Şimdi ise arkadaş gibisiniz. Ne değişti?"

Siyasette dün dündür, bugün bugündür. Siyasette 24 saatte çok şey değişebilir. ABD ile ilişkimizin geçmişi çok çok eski. Ben başbakan olmadan önce Sayın Bush ile süreç başlatmıştım. İyi günler oldu, kötü günler oldu. Ama Türkiye ile ABD ilişkileri yolunda devam etti."