AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TOKİ'den ev veya iş yeri alıp, geri ödemesi devam eden vatandaşlarımız için yüzde 25 peşin ödeme indirimi kampanyası başlatıyoruz. Borcun tamamını kapatamayacak olanlar ise bakiyesinin yüzde 25'inden az olmamak şartıyla yapabildikleri kadar ödemeye yüzde 25 indirim alabilecek" açıklamasını yaptı. Erdoğan, kampanyanın bugün başlayacağını ve 19 Ekim'e kadar süreceğini bildirdi.

Erdoğan'dan parası olana müjde: Erken tapuya yüzde 25 indirim yapılacak

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip, TOKİ'den ev veya iş yeri alıp, geri ödemesi devam eden yurttaşlar için yüzde 25 peşin ödeme indirimi kampanyası başlattıklarını ifade etti.

Erdoğan, ABD ziyareti sonunda New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide açıklamalarda bulundu.

BM GENEL KURULU DEĞERLENDİRMESİ

Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gerçekleştirdikleri New York ziyaretlerini tamamladıklarını, son derece verimli, yoğun bir ziyaret olduğunu belirtti.

Bu yılki Genel Kurul genel görüşmelerinin "İç İçe Geçmiş Sınamalara Dönüştürücü Çözümler İçin Dönüm Noktası" teması altında yapıldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyamızda önemli gelişmelerin, bilhassa ekonomi, gıda ve enerji gibi alanlarda ciddi sınamaların yaşandığı bir dönemde bu Genel Kurul gerçekleştirildi. Bu toplantı, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ardından yapılan ilk Genel Kurul olması bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Genel Kurul'a, görüşmelerin ilk gününde altıncı konuşmacı olarak hitap ettim. Konuşmamda uluslararası barış ve güvenliği doğrudan ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşlerimizi ortaya koydum. Aynı şekilde yaşanan adaletsizliklere, eşitsizliklere dünyanın kayıtsız kalma lüksünün artık kalmadığına dikkati çektim."

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Erdoğan, ziyaret değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kısmi seferberlik ilan etmesi ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nda gelinen son durumun hatırlatılmasının ardından "Taraflara nasıl bir onurlu çıkış sağlanabilir? Putin'in bu yeni açıklamaları sizi şaşırttı mı? Son gelişmelerle ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, bu savaşın her iki ülke halkına, bölgeye, dünyaya ödettiği bedellerin ortada olduğunu ifade etti.

Hiç kimsenin bu bedeli daha da artırma anlayışında olmaması gerektiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ancak biz attığımız adımlarla bir noktada mutluyuz. Örneğin rehinelerin değişimi konusunda bugün adımlar atıldı. Sayın Putin ve Sayın Zelenski ile yürüttüğüm diplomasi trafiği neticesinde Rusya ve Ukrayna arasında 200 savaş esirinin mübadelesi bugün gerçekleşti. Türkiye'nin ara buluculuğunda gerçekleşen bu esir mübadelesi, savaşın sonlandırılması yolunda önemli bir adım. Rusya ve Ukrayna arasında barışın tesisine yönelik çabalarımız devam ediyor. Esir mübadelesine imkan verdikleri için Sayın Putin ve Sayın Zelenski'ye teşekkür ediyorum. Bu süreçte gayret gösteren bütün arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Bu gelişme de bizi ciddi manada mutlu etti. Bu konuda gerek Sayın Putin gerek Zelenskiy, her iki taraf da bizim attığımız bu adımı bir yerde kolaylaştırdılar. Şu anda bu süreci ilgili arkadaşlarımız takip ediyor ve karşılıklı olarak da bu rehinelerin takası başlamış vaziyette."

Erdoğan şöyle devam etti: "Diğer taraftan, 24 Şubat'tan itibaren her fırsatta Rusya'ya askeri operasyonlarını durdurma ve güçlerini Ukrayna'dan çekme çağrısında da bulunduk. En son Semerkant'taki görüşmemizde bunları yine ifade ettik. Barış yolunun açılması yönünde gerek Rusya ve Ukrayna liderleri gerek dünya liderleri nezdinde çeşitli girişimlerde bulunduk. Barış ve istikrarı sağlamak için çabalarımızı bundan sonraki süreçte de devam ettireceğiz."

Türkiye'ye döner dönmez hemen tekrar Ukrayna ve Rusya liderlerini arayarak telefon diplomasisini sürdüreceklerini bildiren Erdoğan, aynı şekilde yine arkadaşlarının muhataplarıyla diyaloglarının devam ettiğini kaydetti.

Özellikle BM'nin de aynı şekilde inisiyatif alarak sorunun çözümü için daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne yazık ki Birleşmiş Milletler, savaşı sona erdiremediği, akan kanı durduramadığı gibi savaşın sonucu olarak ortaya çıkan enerji ve gıda krizlerine bir çözüm de bulamamıştır. Bu konuyla ilgili BM Genel Sekreterinin tahıl koridorunun oluşmasındaki çabası BM'ye olan güveni biraz olsun tazeledi ancak savaşın sona erdirilmesi yönünde daha çok çaba gösterilmesi gerektiği de kuşkusuz. Bu sadece benim değil tüm dünya liderlerinin ortak gayretiyle olması gereken bir süreç. Hepsinin bu kanalı zorlaması lazım. Yani Sayın Putin'le az veya çok bir hukuku olanın, kendisiyle bunları görüşmesi ve bu kapıyı zorlaması lazım. Zelenski'yle de aynı şekilde. Yoksa kalkıp da bu liderlere yönelik çok daha farklı negatif yaklaşımlar sergilemek beklediğimiz sonucu getirmez. Tam aksine buradaki ölümler, buradaki tahribat daha da artar diye düşünüyorum."

KUZEY KIBRIS AÇIKLAMASI

Kuzey Kıbrıs'ın tanınmasıyla ilgili somut herhangi bir adımın olup olmayacağı, bu yönde dünyadan ne gibi adımların beklenebileceği sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a yönelik siyasetinin belli olduğunu ve bunun tartışma götürmeyeceğini belirtti.

"Biz Kuzey Kıbrıs'ı rastgele bir ülke olarak görmüyoruz. Onu biz adeta kendimiz olarak kabullendik, öyle görüyoruz, öyle de göreceğiz" diyen Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'le görüşmelerinde de Kuzey Kıbrıs meselesine değindiğini aktardı. Erdoğan, "Onunla da bu konuyu devamlı görüştüm. Ülkemizde misafir ettiğimiz ya da ziyaret ettiğimiz tüm liderlere Kıbrıs'taki haklı mücadelemizi, meselenin adil ve kalıcı çözüme kavuşturulmasını yine aynı şekilde hep tekrarladık, hep ifade ettik" dedi.

Rusya'dan Kuzey Kıbrıs'a direkt uçuşların başlamasından memnuniyet duyacaklarını belirten Erdoğan, "Buranın çok çok önemli olan bir boyutu da şu, malum Rusya'nın turist potansiyeli çok yüksek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de en önemli gelir kaynaklarından bir tanesi turizm. Turizmde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne böyle bir akışın olması inanıyorum ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ekonomik olarak da ciddi manada bir sıçramaya vesile olacaktır. Zaten turizme yönelik alt yapısı gayet iyi olan bir ülke konumunda. Bu konuda alınacak neticeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni inşallah çok çok ileri taşıyacaktır. Temenni ediyorum ki önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasıyla çok daha farklı bir gelecek orayı bekliyor olacaktır" diye konuştu.

BİDEN'IN 'BM GÜVENLİK KONSEYİ' HAKKINDAKİ AÇIKLAMASI

ABD Başkanı Joe Biden'ın, BM Güvenlik Konseyiyle ilgili yaptığı açıklamaya da işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Biden'ın özellikle BM Güvenlik Konseyiyle ilgili yaptığı açıklama haklılığımızı ortaya çıkardı mı? Sonunda dediğimiz noktaya geldiler mi? Şimdi 'Hem daimi üyeleri artıralım hem geçici üyeleri artıralım.' diyorlar ama ben aynı noktada değilim. Ben diyorum ki daimi ve geçici olmamalı, tek tip olmalı, tamamen dönüşümlü üyelik sistemini getirmek lazım. Bu dönüşümlü üyelik sistemiyle burada şu anda 193 üye mi var? Bu 193 üyeyi dönüşümlü hale getirmek lazım. 20 ise 20 ama bu dönüşümlü olmalı. İki yılda bir bunlar dönüşüme tabi olmalı ve bu dönüşüme tabi olmak suretiyle 10-10 şeklinde bu dönüşüm devam eder ve herkes burada adeta birer daimi üye olarak bir sene veya iki sene kalır. Çünkü el kaldır, el indir... Bu devri artık kapatması lazım BM'nin. Tam aksine Güvenlik Konseyinin üyeleri burada hakikaten ciddi manada etki sahibi olmalı."

Şu anda Japonya'nın, Almanya'nın "Ben niye yokum?" dediğini belirten Erdoğan, "Aynı şekilde biz de Türkiye olarak 'Ben niye yokum?' diyoruz. Öyleyse bunu hemen aşmamız lazım ve burada 20 daimi üyenin 10'arlı şekilde değişimi olabilir ve 10'arlı şekilde olan değişimle birlikte de artık bu 193 ülkenin tamamının buradan nasibini alması lazım. Böylece hepsi de 'Benim de burada yetkim var ve ben bu yetkimi kullanıyorum, kullandım.' der. Bunun önünü açmak lazım. Ben buraya da geleceklerine inanıyorum" diye konuştu.

Erdoğan, Biden'ın açıklamasının aslında bunun bir yol haritası olduğunu ve bu yol haritasının öyle kolay ortaya çıkmadığını belirterek "Şimdi 'Dünya 5'ten büyüktür' derken veya 'Daha adil bir dünya mümkün' derken, işte buralardan buraya geldik. Ben bunu da başaracağımıza inanıyorum" dedi.

"YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI BENİM MUHATABIM DEĞİL"

Yunanistan ile görüşmeme konusundaki tavrın devam edip etmeyeceği ve Yunan Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları hakkındaki görüşlerinin sorulmasına karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Yunan Dışişleri Bakanı'yla ilgili çok fazla söyleyecek sözüm olamaz, benim muhatabım değil. O konuşacaksa bizim Mevlüt Bey'le görüşsün, onunla konuşsun. Fakat Sayın Başbakan ne yazık ki Türkiye ile kendi durumlarını bilmiyor. Biz Türkiye'de Rum nüfusunun azalmasından yana olan bir iktidar olmadık. Tam aksine, örneğin ben Bozcaada'da, Gökçeada'da gezdiğim zaman orada yaşayan çok az sayıda Rum vatandaşlarımıza hep sormuşumdur, 'Nerede senin çocukların?' 'Amerika'da' dedi. 'Getirin, burada yaşasınlar.' dedim. 'Çocuğumu Amerika'dan getiremiyorum.' dedi. Bu neyi gösteriyor? Demek ki onun Türkiye'de yaşama diye bir arzusu, derdi yok. Olsa, bizim kapımız açık. O çocuğa biz eğer vatandaşlığı yoksa vatandaşlık da verirdik. Hatta bir keresinde çok da manidardı, birinin bir Türk kızıyla evlenmesine ailesi müsaade etmemiş, 'Benden yardım isterseniz, ben gayret edeyim.' dedim. Bir de şu var, Sen Sinod Meclisi'nin belli sayıda meclis üyelerinin olması lazım. Sen Sinod Meclisi 7'ye düşmüştü. Belli sayıya sahip olmadığı için Patrik Bartholomeos'a dedim ki 'Dışardan sen papazları getir, ben bunlara vatandaşlık vereyim çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım ve böylece Sen Sinod Meclisi'ni tamamlamış ol.' Öyle tamamladılar. Ama Yunan Dışişleri Bakanı'nın bunlardan haberi yok. Bunlar uzayda dolaşıyor. Bizim her zaman için kapımız açık, vatandaşlık da veririz."

Kendi dönemleri içerisinde hiçbir Rum'u ülkeden sürmediklerini belirten Erdoğan, "Ama onların şu anda Batı Trakya'da bizim vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza yaptıkları zulmün haddi hesabı yok. Son dönemlerde bizim oradaki din adamlarımızın atamalarını bile kendileri yapmak istiyorlar. Sen ne anlarsın bizim din adamının durumundan, yapısından? Biz böyle bir gayretin içerisinde olduk mu? Biz kalkıp da buradaki papazların atamasını vesairesini yaptık mı? Hayır" değerlendirmesini yaptı.

F-16 KONUSUNDA SON DURUM

Erdoğan, "F-16 konusunda son durum nedir? F-16 için yapılan görüşmeler, F-35'in de önünü açar mı?" sorusu üzerine, şu anda F-16 satın almakla ilgilendiklerini söyledi. ABD Başkanı Joe Biden ile bu konuda olumlu görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bu konuya ilişkin Cumhuriyetçi senatörlerle de bazı görüşmelerinin olduğunu anlattı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da muhatabıyla görüşmelerini yürüttüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hava olumlu istikamette gelişiyor. Temenni ederiz ki bu olumlu hava devam eder. Bir an önce de bu işten bir netice alırız diye düşünüyorum. Sayın Biden'la resepsiyonda geniş bir görüşme fırsatı bulamadık. Daha sonra telefon diplomasisiyle belki bu konuları görüşme imkanımız olur ama Milli Savunma Bakanı'mızın, Dışişleri Bakanı'mızın yapacakları görüşmelerle süreci takip edeceğiz. Gelişmeler şu an itibarıyla olumlu istikamette gidiyor."

"KAFKASYA'DA BAZI HAMLELERİMİZ OLACAK"

Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ermenistan'ı ziyaretinde hem Türkiye'yi hem Azerbaycan'ı suçlayan açıklamalarda bulunduğunun belirtilmesi ve "Bu ziyaret, Güney Kafkasya'da Karabağ savaşından sonra sağlanan istikrara bir darbe olur mu?" sorusu üzerine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Pelosi'nin bu ziyaretiyle kalkıp Kafkasya'daki bu gelişmelere darbe vuracak ne mecali ne cürmü var. Ben inanıyorum ki o, birçok yeri de rahatsız etmiştir. Hiç fazla abartmaya falan da gerek yok. Şimdi biz de bazı hazırlıkları yapıyoruz. Buradan döndükten sonra gereken adımları da atarız. Şimdi Prag'da Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi var. Şu anda Prag'daki zirveye katılıp katılmama gibi bir değerlendirme içindeyiz. Prag'daki zirveye katılmamız halinde, Paşinyan'ın oraya gelme durumu var. 'Orada görüşebilir miyiz?' diye de bir düşüncesi olmuş galiba. Belki orada kendisiyle bu konuları ayrıca bir görüşme durumumuz olabilir fakat bu konularla ilgili Kafkasya'da bizim de bazı hamlelerimiz olacak. Onun da şimdilik sadece planlama süreci içerisindeyiz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle de bunları konuşup, ona göre adımlarımızı atacağız."

RUSYA İLE EKONOMİK İLİŞKİLER

Erdoğan, Avrupa Birliği ve ABD'nin, Rusya ile bankacılık alanındaki ortak girişimleri mercek altına alındığının hatırlatılması ve "Türkiye'ye yaptırım hamleleri gibi bir eğilim söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine, Mir Kart'ın, Rusya ile Türkiye arasında bir adım olduğunu, bu konu hakkında atacakları adımların değerlendirmelerini ilgililerin yaptığını, ona göre adımlarını atacaklarını belirtti.

Erdoğan, "Alternatifimiz var, o ayrı. Ama bütün dert, işte bu yaptırımların farklı versiyonları. Bunlar gerçekten dostluğa falan yakışmıyor, ekonomik ilişkilerimizin düzenlenmesine yakışmıyor. Biz şimdi ister istemez ne yapacağız? Alternatifleri ne olabilir, bu alternatifler üzerinde ilgili bakan arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bu görüşmelerden sonra da İstanbul'da cuma günü inşallah bütün ilgili arkadaşlarımı toplayacağım. Onlarla bir toplantı yapıp, burada da nihai kararımızı vereceğiz" dedi.

SOSYAL KONUT PROJESİ

Sosyal konut projesine ilişkin bir soruya karşılık da Erdoğan, "Cumhuriyet tarihinin en geniş, en kapsamlı konut kampanyasını başlatmış olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını" dile getirdi. Erdoğan, ekim ayı sonuna kadar sürecek başvurulara ilk gün 1 milyon talebin geldiğine, şu anda başvuru sayısının 5 milyona yaklaştığına işaret etti.

Erdoğan, "Özellikle gençlerimiz projeyi ciddi manada sahiplendi. Kampanyaya gösterilen teveccüh aslında vatandaşımızın devletine olan güveninin bir işaretidir. Devlete güvendiği için de buna böyle ilgi gösteriyor. Burada 422 milyar lirayı aşan bir yatırım değerinden, 200 binden fazla yeni istihdamdan, 250 alt sektörü ilgilendiren bir ekonomik hareketlilikten bahsediyoruz. Böylesine dev bir yatırım çarpan etkisiyle çok daha büyük bir ekonomik hareketliliğe zemin hazırlıyor" diye konuştu.

Bir süredir dengesiz görünüm sergileyen kira ve konut fiyatlarının da makul seviyelere düşmesini beklediklerini, bunun gerçekleşeceğini belirten Erdoğan, tüm bunlara rağmen muhalefet tarafının projeyi eleştirmek için gösterdiği gayreti de anlamakta zorlandıklarını ifade etti.

"Esasen muhalefet ile bizim aramızda şöyle açık net bir fark var, biz dertliyiz, inanın bunların derdi yok. Bunlar başka yerlerde, işleri güçleri alavere dalavere" ifadesini kullanan Erdoğan, kendilerinin tek derdinin "millet", bunların derdinin ise "illet" olduğunu söyledi.

Sosyal konut projesindeki bu adımı atmakla beraber seçimden sonra da bu işin ikinci etabını başlatacaklarını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar ikinci etabı da duyunca tabii iyice rahatsız oldular. Çalış, sen de yap. Ama senin öyle bir derdin yok. Biz muhalefete sadece diyoruz ki 'Siz gelin, bizi izlemeye devam edin.' Ama bunlar seyirci olmayı da bilmiyor. Bizim durumumuz bu noktada çok çok farklı. İnşallah biz öncelikle 250 bin, ardından bir 250 bin daha olmak üzere toplamda 500 bin konutluk bu projeyi de milletimizin hizmetine sunarak farkımızı bir kez daha ortaya koyacağız. Tabii bir taraftan da arsaları yetiştireceğiz. 250 bin konut amaçlı arsayı da hazırlayacağız. Ayrıca 50 bin iş yeriyle ilgili adımımızı da hızla atıyoruz. İnşallah dükkan sahibi olmak isteyenler de orada olacaklar."

TOKİ'DEN EV ALANLAR İÇİN KAMPANYA

Erdoğan, "TOKİ'den ev alan vatandaşlara da bir müjde vermek istediğini söyleyerek" şunları kaydetti:

"TOKİ'den ev veya iş yeri alıp, geri ödemesi devam eden vatandaşlarımız için yüzde 25 peşin ödeme indirimi kampanyası başlatıyoruz. Borcun tamamını kapatamayacak olanlar ise bakiyesinin yüzde 25'inden az olmamak şartıyla yapabildikleri kadar ödemeye yüzde 25 indirim alabilecek. Bu kampanyadan, geri ödeme taksitleri 2021 yılı haziran ayı sonuna kadar başlamış olan konut ve iş yeri alıcıları faydalanabilecek. Kampanya bugün başlayacak ve 19 Ekim'e kadar sürecek. Orada da inşallah kolaylaştırıcı olacağız."