Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruma ‘öneri’ getirdi, “İcracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama veya ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Erdoğan’dan Sayıştay’a ‘ayar’: Denetimler açık arama penceresinden yapılmamalı
Fotoğraf: AA

Erdoğan, "Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimleri sadece açık arama olarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu.

Sayıştay’ın denetimleri hakkında, “Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama veya ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum” diyen Erdoğan, “Kurumlar bazen yaklaşım farklılıkları sebebiyle canımızı sıkacak, eleştirdiğimiz işler bile yapsalar da neticede ortaya çıkan duruma saygı gösteririz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerine ‘hukuksuz kararlara imza atmayın, uygulamayın’ yönünde yaptığı çağrıyı hedef alan Erdoğan, “Ağzından çıkan sözden de sergilediği davranıştan da haberi olmayan bu tipler ne bizim ne kamu görevlilerin muhatabı değildir” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sayıştay hiçbir kamu kurumunun rakibi veya ikamesi değildir. Burası kendisi doğrudan hesap soran değil hesap sorulmadan önce çalışmaları yürüten bir kurumdur. Milletimizin kamu kaynaklarının nasıl harcandığı en doğru şekilde takip edebilmesini temin ettik. Sayıştay'ın denetim alanını genişlettik.

Bizim denetimden kaçmadığımızın en büyük kanıtı yaptığımız tüm değişikliklerdir. Sayıştay'ın imkanlarını artırmayı sürdürdük.

Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma sürecinde geçtiğimiz 20 yılda bir asırlık yol kat ettik. Dünyanın pek çok yerinde bu kadar kısa sürede devasa atılımları nasıl gerçekleştirdiğimizi soruyorlar.

SAYIŞTAY’A ‘ÖNERİ’: AÇIK ARAMAYIN

Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama veya ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Doğru olan yaklaşımın, icracı kurumların iş ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun kolaylaştırıcı, yardım edici, yol gösterici bir anlayışla denetim faaliyetlerinin yürütülmesi olduğuna inanıyorum. Bu yönde gösterilen gayretleri takdirle takip ediyorum. Ancak olumsuz kimi örneklerin ortaya çıkabildiğini de biliyorum.

‘CANIMIZI SIKSALAR DA…’

Geçmişte bu ülke vesayetin her türlü, bürokratik vesayetin de özellikle çok çektiğini biliyoruz, gördük. Milletin ve onun adına faaliyet gösteren, hukukun değil de başka bir takım güçlerin işaretine göre çalışan her kurum önünde sonunda vesayet damgası yemeye mecburdur. Kendilerine Anayasa ve yasalarla verilen yetkileri güç temerküzüne yönelmek yerine ülkeye ve millete daha etkin hizmet sunmak için kullanan her kurumun başımız üzerinde yeri var. Velev ki bu kurumlar bazen yaklaşım farklılıkları sebebiyle canımızı sıkacak, eleştirdiğimiz işler bile yapsalar da neticede ortaya çıkan duruma saygı gösteririz.

KILIÇDAROĞLU’NA GÖNDERME

Biz birilerinin sürekli yaptığı gibi hakim savcısından polisine kadar kamu görevlilerini tehdit ederek kendi siyasetçilerimize alan açmaya asla çalışmadık, çalışmayız. Devlet geleneğimizin adabına aykırı bir söz söylememeye azami dikkat gösteriyoruz.

Yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunun meşgul edilmesinden daha tehlikelisi eksik ve çarpıtılmış bilgilerle bu işin yapılmasıdır. Türkiye'nin yapıcı bakış açısına ihtiyacı vardır. Ağzından çıkan sözden de haberi olmayan tipler ne bizim ne de kamu görevlilerinin muhatabı değildir.

Anayasal güvence altında kamu hizmetini yürütmekle görevli insanları tehdit etmek ve gücünü milli iradeden alan iktidara direnmeye çağırmak faşist ve darbeci zihniyetin yansımasından başka bir şey değildir.

Ağzından çıkan sözden de sergilediği davranıştan da haberi olmayan bu tipler ne bizim ne kamu görevlilerin muhatabı değildir. Biz işimize bakacağız.