CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK'e alınmamasına ilişkin konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir insan davet edilmediği yere gidemez! Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil" dedi. Daha sonra 'Sivil Toplum Buluşmaları'nda konuşan Erdoğan, "Kendi çocuklarını şatafat içinde yaşatırken bu şehrin, bu ülkenin evlatlarına ölümü ve öldürmeyi reva görenlere meydanı asla bırakmayacağız" ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'dan TÜİK'e alınmayan Kılıçdaroğlu'na: Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Siirt’te, Zarova Köprüsü, Şirvan Barajı ve HES, Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi ile diğer projelerin resmî açılış töreninde konuşuyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK'e alınmamasına ilişkin konuşan Erdoğan, "İnsan utanır, insan davet edilmediği yere gidemez, devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren" dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:

"Ana muhalefetin başında bir zat var. Bu zat, Merkez Bankası'ndan randevu istiyor, MB ona göre bağımsız değil ya, MB bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar, MB'den brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp aleyhinde konuşuyor. Hani bağımsız değildi, bak sana randevu verdiler... Fakat bunlarda edep adab yok. Dün de TÜİK'e randevu almadan gitmek istedi. TÜİK de buna randevu vermedi. Gittiler, önünde gösteri yapıyor. İnsan utanır! Bir insan davet edilmediği yere gidemez! Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Buralar ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu? Randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptın. Bak, Bay Kemal, bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren. Bunları bileceksin. Sen terör örgütleri ile omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz da gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir, buralara öyle rastgele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları sürekli yapıyorlar. Biz dimdik ayaktayız.

Gençler, ben sizleri çok seviyorum. Siz var ya siz, siz Tekno-Fest gençliğisiniz. Yapay zekayı siz oluşturacaksınız. Bay Kemal’in dediği gibi değil, siz AK Parti’nin yeni dizayn ettiği ve ileri sürdüğü Tekno-fest gençliği olarak geleceğe hazırlanıyorsunuz. Ben sizin gözlerinizden bunu okuyorum.

Bizim ilkemiz nedir, niyet hayr akıbet hayr. Çıktığımız bu yolda tek güvencemiz Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğidir. Elbette herkes destek vermek mecburiyetinde değildir. Ama köstek olunmaması da hakkımız. Birilerinin tek işi, tek gücü, tek mesaisi ülkemize kazandırdığımız her eser ve hizmeti engellemeye çalışmak.

TÜİK, dünyada ilk 20 içerisinde yer alan bir kuruluş. Geçmişleri milletimizin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine karşı uyguladıkları faşizan baskılarla uyguladıkları bir kesim var. Bunların ülkede ‘bu da bizim hizmetimiz’ diye gösterecekleri tek ağaçları, eserleri, adımları yok.

CHP’nin hem merkezi hem sembolü olduğu bu zihniyet arsızca ortada dolaşarak siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yapıyor. CHP’nin başındaki zat da bize gücü yetmeyince, anayasa ve yasalar dışında hareket etme, kendisine mukabele imkanı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı. Öğretmenlere saldırıyor. Kılıçdaroğlu’nun kendi partisindeki kliklere dişi geçmiyor ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir, siyaset yanına topladığın azgın güruhla MB, TÜİK gibi kamu kurumlarını basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek hiç değildir.

Siyaset er meydanında yürütülür. Bugün Mersin’deydi. Mersin’de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Çünkü burası Siirt. Bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk diyor. Resmi rakamlar elimizde. Bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de, siyaset meydanında çık karşımıza. Tabii bu işler kaset kumpası ile genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Gerçi bu zat sürekli yalan söyleyerek, iftira atarak siyaseti de kirletiyor. Hiç değilse orada biz kendisine hak ettiği cevabı verme imkanına sahibiz.

CHP Mersin mitingi

Karşımda ben bu gençliği gördükten sonra 2023 için ne diyebilirim? 2023'te Allah'ın izni ile zafer bizim mi? Öyleyse durmak yok, yola devam!

Siyasette bu zat bizim sıkletimiz değil, genel başkan olduğu günden beri tek bir seçimi bile kazanamayarak bunu ortaya koydu. Kaybettiği her seçimin ardından gereğini yapacağım diyerek pişkince orada oturmaya devam etti. Kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum. Kılıçdaroğlu'nun kendi parti içindeki meselesi bizi ilgilendirmez. Milletimizin değerlerine saldırıp, ülke çıkarlarına zarar verirse karşısında bizi bulur. Memurumuza, işçimize, iş insanımıza, esnafımıza, çiftçimize sataşırsa karşısında yine bizi bulur. Gitsin, kendi çöplüğünde eşelensin. Bu ülkenin tertemiz insanlarına, çalışanlarına, üretenlerine bulaşmasın. Biz ülkeyi tarihinin en kritik ekonomik atılımına hazırlamak için her türlü riski alıyor, yedi düvele meydan okuyor, gece gündüz çalışıyoruz. Bu zat da küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koşuyor. Siyaseti çirkeflik sananların ülkeye de millete de hayrı dokunmaz. Biz diyoruz ki ülkeyi yatırım, istihdam, ihracat ile büyüteceğiz. Bunların yanında kim var; İP, terör örgütünün beslediği malum parti var... Daha iyi bir alternatifleri varsa söylesinler onları tartışalım. Bırakın memurlarla uğraşmayı, size oy vermeyenlere hakaret etmeyi... Erdoğan'a oy verene 'gayrı milli' diyor. Erdoğan'a bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan'a oy verene gayrı milli diyorsun? Hadi oradan, hadi oradan! Bunların siyasette kimlerle yürüdüğünü açıkça söylemeye cesaretleri yok. Terör örgünün beslemeleriyle yürümüyorlar mı? Ben inanıyorum ki, Siirt 2023'te bunların topuna birden gereken dersi verecek! Bir yanlarına terör örgütünün güdümündeki partiyi almışlar, bir yanlarına kendilerini tanımlamakta zorlanan bir başka partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar, ülkeyi tek parti faşizmine sürüklemeye çalışıyorlar. Ortada ne demokrasi, ne hak özgürlükler, ne ekonomi ne dış politika konusunda herhangi bir program yok. Sadece lak lak var, ucuz kabadayılık var.

Bu kadar vizyonsuz, çapsız, küçük hesapçı bir ekip, ülkenin bölgesel ve küresel çıkarlarını nasıl savunacak? Hepsini 3 günde şamar oğlanına çevirirler! Gerçi milletimiz bunları her seçimde şamar oğlanına çeviriyorlar ama anlamazdan geliyorlar. Türkiye'nin en büyük sorunu bu çapsız muhalefet anlayışıdır. İnşallah 2023'te milletimiz bunlara derslerini verecekler.

Türkiye, 70 yıllık demokrasi mücadelesinde tarihinin en üst seviyesinde bulunuyor.

Ülkemiz salgın döneminde köklerinden sarsılan küresel ekonomik işleyişin yeni dengesinde gelişmiş ülkeler ligine çıkma fırsatı yakalamıştır. Avrupa'ya en yakın ve gerekli altyapıya sahip üretim merkeziyiz. Üretim ve istihdam merkezli büyüme stratejimizin meyvelerini hızla topluyoruz. TÜİK'e karşı çıkıyorsun, OECD'ye de mi karşı çıkıyorsun? OECD Türkiye'nin büyüme rakamlarını veriyor, en büyük büyüme özelliğine sahip ülkelerden biri Türkiye diyor. Bizi 10 olarak gösteriyorlar yıl sonu itibarıyla. Bu yıl da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında dünyada en yüksek büyüme oranını biz yakaladık biz!

Yıllarca ekonomide iliğimizi sömüren yüksek faiz ve yüksek enflasyon sembolü olduğu IMF düzenini bize dayatanlar bu durumdan elbette rahatsız oldular. Bu CHP IMF’cidir. CHP Sözcüsü IMF yetkilileriyle otellerde kulislerde kulis atanlardır. IMF’e geldiğimizde 23,5 milyar dolar borç vardı. Biz 2013 Haziran’da IMF ile son taksidini de ödedik, işi bitirdik. Şu anda IMF’e borcumuz yok. Ama bunlar IMF’ci… Biz kendimize yetiyoruz. MB’nin rezervi 27,5 milyar doları, şimdi 126 milyar dolara çıktı. Nereden, nereye… Bu CHP, yanına taktığı bazı tiplerle adete arkasında boş teneke, ne diyorlar, biz şuraya çıkarmıştık. Benim Başbakan olduğum yerde, senin sesin çıkabilir mi? Utanmadan ben şunu yaptım, bunu yaptım… Ya sen neyi yaptın? Başbakan benim, imzayı ben atıyorum, ben şunu yaptım, bunu yaptım diyorsun. İnsan utanır!

Son 3 yıldır ekonomimizde saldırıyorlar bize. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizler ile ülkemizin yaşadığı süreç birleşinde bir süredir dengesiz kur ve fiyat artışları ile karşılaştık. Milletimizi yaşadığı her sıkıntıyı yakından takip ediyoruz. Tayyip Erdoğan dün de bugün de düşük faiz diyor, yarın da diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum Nas’tır Nas. Asla buradan taviz yok. Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir. Üretim ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız.

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

İnşallah, asgari üreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek, dar gelirli insanları ferahlatacağız.

İKİNCİ DURAK 'SİVİL TOPLUM BULUŞMALARI'

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son durağı Siirt'teki 'Sivil Toplum Buluşmaları' programı oldu. Erdoğan'ın buradaki konuşmasının satır başları şu şekilde :

Türkiye'nin adalet ve özgürlükler konusunda örnek bir ülke olması adına önemli adımlar attık.

Zaman geçtikçe bölücü örgütün, ülkemizle ilgili kirli emelleri olan emperyalistlerin taşeronluğunu yapan kiralık katil sürüsü olduğu çok daha net görülecek.

Türkiye'nin de bölgemizin de geleceğinde teröre ve Kandil uzantılı siyasete yer yoktur.

Bizim, terörün vahşi dişlerine kaptıracağımız tek bir gencimiz, günümüzün Haşhaşilerine kaptıracak tek bir evladımız yoktur.

Kendi çocuklarını şatafat içinde yaşatırken bu şehrin, bu ülkenin evlatlarına ölümü ve öldürmeyi reva görenlere meydanı asla bırakmayacağız.