Devletler arası gerilim ve rekabette dijital mecraların bir psikolojik harekat unsuru olarak daha sık kullanılmaya başlandığını gördüklerini söyleyen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıya ilişkin kullandıkları dil gerekçesiyle uluslararası basını eleştirdi. Erdoğan, "Objektif haber verme yerine Türkiye'yle hesaplaşmayı amaçlayan bu tür yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini artık her fırsatta ve platformda ifade ediyoruz" dedi.

Erdoğan'dan yabancı basına 'İstiklal saldırısı' tepkisi

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin geçtikleri haberler nedeniyle uluslararası basını eleştirdi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca İstanbul TİM Maslak Gösteri Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'ne (Stratcom Summit) video mesajla katıldı.

Burada yaptığı konuşmada İstiklal'deki saldırı üzerinden uluslararası basını eleştiren Erdoğan, "Objektif haber verme yerine Türkiye'yle hesaplaşmayı amaçlayan bu tür yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini artık her fırsatta ve platformda ifade ediyoruz" dedi.

"HABER DİLİ, FAİLLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜ"

Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"Bilgi kirliliği ve dezenformasyon, içinde bulunduğumuz dönemin en fazla öne çıkan iki meydan okumasıdır. Türkiye'yle birlikte dünyanın pek çok ülkesinde yalan, iftira, çarpıtılmış haberler, sayısız insanın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Önü arkası araştırılmadan ortaya atılan ithamlar, kimi zaman telafisi mümkün olmayan zararlara yol açıyor. Dijital zorbalar, çocuklar başta olmak üzere toplumun korumasız kesimlerini tehdit ederken dijital faşizm, demokrasi ve özgürlüklere, dijital terör ise doğrudan devletin güvenliğine yönelik tehdit oluşturuyor.

Türkiye gerek stratejik konumu gerek izlediği özgün politikalar gerekse bölgesel ve küresel meselelerde sergilediği ilkeli duruş nedeniyle dünyada üretilmiş ve maksatlı yalan habere en fazla maruz kalan ülkelerden biridir. DEAŞ, FETÖ ve PKK başta olmak üzere eli kanlı terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı mücadele sırasında yaşanan iki yüzlülükler bu çarpıcı gerçeği defalarca ortaya koymuştur. Son olarak İstiklal Caddesi'ndeki terör eylemi sonrasında şahit olduğumuz kimi uluslararası basın kuruluşunun haber dili, adeta faillerin ekmeğine yağ sürmüştür. Objektif haber verme yerine Türkiye'yle hesaplaşmayı amaçlayan bu tür yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini artık her fırsatta ve platformda ifade ediyoruz."

"YENİ BİR İLETİŞİM ANLAYIŞINA İHTİYACIMIZ VAR"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanların haber alma hakkını her şeyin üstünde tutan, hakikat odaklı yeni bir iletişim anlayışına ihtiyacımız var. Türkiye İletişim Modeli, bu arayışımızın ürünüdür. Bu modelin gayesi, hakikat dairesi içerisinde demokrasi ve uluslararası hukuktan güç alan bir iletişim anlayışını hem savunmak hem de uygulamada tesis etmektir. Nitekim ekim ayında yürürlüğe giren düzenlemeyle vatandaşlarımızın doğru ve tarafsız haber alma özgürlüğünü garanti eden adımlar attık. Yalanın ve çarpıtmanın iletişim kanallarını zehirlediği bir denklemde temiz ve açık iletişim anlayışından taviz vermeyeceğimizi bir kez daha gösterdi. Yaşadığımız her hadiseyle zamanlıca attığımız bu adımın ne kadar yerinde ve isabetli olduğuna şahitlik ediyoruz. Stratejik iletişimi de uluslararası iş birliğini geliştirecek önemli bir araç olarak değerlendiriyoruz."

NEW YORK TIMES'IN SALDIRI HABERİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ

İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da gerçekleştirilen bombalı saldırı, dünya basınında da geniş yer bulmuş, ABD’li New York Times’ın (NYT) haberi duyurma şekli eleştiri konusu olmuştu.

Gazetenin ilgili haberinin paylaşımında caddeden saldırı sonrasına dair bir fotoğrafla birlikte "Her yıl dünyanın dört bir yanından Türkiye'yi ziyaret eden on milyonlarca turistin çoğu, pazar günkü bombalamanın gerçekleştiği bölgede vakit geçiriyor" ifadeleri kullanılmıştı.