İktidarları döneminde 'mahcup' olacak hiçbir iş yapmadıklarını iddia eden AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günü kurtarmak için siyaset yapılmaz. Yaptığınız hamlelerin nereye varacağını kestiremiyorsanız bedel ödemekten kaçamazsınız" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan: Devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz
Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Günü kurtarmak, bugünü savuşturmak için siyaset yapılmaz. Yaptığınız hamlelerin nereye varacağını kestiremiyorsanız bedel ödemekten kaçamazsınız" diye konuştu.

Erdoğan, "21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu" isimli etkinlikte açıklamalarda bulundu.

Burada yaptığı konuşmada, partisinin Türkiye'de siyasetin parametrelerini kökten değiştirmiş bir teşebbüs olduğunu söyleyen Erdoğan, iktidarları dönemini övdü, "Milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık" dedi. Erdoğan, konuşmasında, "Son dönemde dünyada denenen hepsi de insanların felaketiyle sonuçlanan devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"14 ağustos 2001 yılında kurduğumuz AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen ardından ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendi. Milletimiz yaşadığı krizler ve siyasi istikrarsızlıktan sonra AK Parti'yi bir umut olarak gördü. O günden beri milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık.

"DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEDİK"

20 yıllık kesintisiz iktidarlarımızla çok partili siyasi hayatımızda elde edilmesi zor bir rekora imza attık. Bu süreçte elbette sayısız engelle, vesayetin oyunları ile ve hatta darbe girişimine kadar varan antidemokratik müdahale ile karşılaştık. Milletin bize sandıkta özgür iradesi ile tevdi ettiği emanete hiçbir zaman halel getirmedik. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun mücadelemizi daima hukuk ve demokrasi zemininde yürüttük. Gece yarısı bildirilerinin yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçilmemizin 367 garabeti ile engellendiği, partimizin uyduruk gazete küpürleri ile kapatılmak istendiği, siyaset mühendislikleri ile milli iradenin gasp edilmeye çalışıldığı dönemlerde bile bu duruşumuzdan taviz vermedik.

"TÜRKİYE'DE SİYASETİN PARAMETRELERİNİ KÖKTEN DEĞİŞTİRMİŞ BİR TEŞEBBÜSÜZ"

Partimizi ve demokrasimizi hedef alan tehditler karşısında çözümü başka yerlerde değil, daima ve sadece milletin hakemliğinde aradık. Türkiye'de siyasetin parametrelerini kökten değiştirmiş bir teşebbüsüz.

Bir ayağımızı kadim değerlere sabitlerken diğeriyle daha iyinin, daha yenin, daha faydalının peşinde koşuyoruz. Köklerimiz derinlere indikçe dallarımız da büyüyor. Bugün muhafazakar devrimci derken bir paradoksu değil, Yahya Kemal gibi kökü mazide olan atiyi ifade ediyoruz. Geçmişi reddetmeden, kazanımlarımızın üzerine geleceği inşa etmekten bahsediyoruz.

Türkiye Yüzyılı'nın çıkış noktasını da bu yaklaşım oluşturuyor. Dikkat ederseniz vizyonumuzu kamuoyumuzla paylaşırken başkaları gibi emrivaki yapmadık. Bu vizyonu 85 milyon olarak hep beraber şekillendirelim istedik. Türkiye'ye dair ideali, teklifi olan kim varsa herkesin katkısını almayı arzu ediyoruz. 81 ilimizde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılarla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle yazacağız. Tüm vatandaşlarımızı bu sürece destek vermeye davet ediyorum.

"GÜNÜ KURTARMAK İÇİN SİYASET YAPILMAZ, BEDEL ÖDERSİNİZ"

Günü kurtarmak, bugünü savuşturmak için siyaset yapılmaz. Siyaset, usta bir satranç oyuncusu gibi bugünden yarını planlamak demektir. Yaptığınız hamlelerin nereye varacağını kestiremiyorsanız bedel ödemekten kaçamazsınız. Küresel ölçekte meydana gelen her hadisenin bölgesel düzeyde de etkileri olduğunu biliyoruz.

11 Eylül saldırısında 2008 finansal krizine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketlerinden Covid-19'a kadar buna defalarca şahitlik ettik. 11 Eylül olayı dünyanın gündeminde terör tehdidini üst sıralara çıkarırken, 2008 finans krizi kapitalizmin yapısal sorunlarını gözler önüne serdi. Halk hareketlerinde batının demokrasi karnesini görmüş olduk. Koronavirüs salgınında gelişmiş denilen ülkelerin sağlık altyapısının ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna krizinde vazifesi güvenlik olan kurumların başarısızlıklarını gözler önüne serdi.

İletişim ve ulaşım imkanlarının yaygınlaştığı günlerde siyasetçinin yükü ağırlaşmıştır. 20 yıldır milletimize aşkla hizmet eden kadro olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Dünyanın nereye evrildiğini görüyor, planlarımızı buna göre yapıyoruz. Kendi önceliklerimiz çerçevesinde projelerimizi yürütüyoruz. Başkalarını problemlerini çözmekten acizken biz asırlık projeleri hayata geçirmek için adımlar atıyoruz.

Ülkemizi birbiri ardına gündeme taşınan iftira ve karalamanın rastgele tercihler olmadığını, bilinçli bir senaryo olduğunu düşünüyoruz. Biz sinsi ve yıkıcı kampanyaların önünü hedeflerle, projelerle keseceğimize inanıyoruz.

Son dönemde dünyada denenen hepsi de insanların felaketiyle sonuçlanan devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz. Nasıl 2023 hedeflerini hayata geçirdiysek 2053 vizyonunu da kendimiz uygulayacağız. Bize geçerliliği kalmamış, o tür modellerin dayatılmasını iyi niyetli görmüyoruz."