Google Play Store
App Store

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyaretinin dönüşünde uçakta konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek istediğini tekrarladı ve bir davette bulunabileceğini söyledi. Ekonomide 'eşi benzeri görülmemiş bir iyileşme' yaşandığını iddia eden Erdoğan, Merih Demiral'ın bozkurt işareti yapmasının ardından yaşananları da yorumladı.

Kaynak: Haber Merkezi
Erdoğan: "Esed’e bir davetimiz olabilir"
Fotoğraf: AA

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi’nin dönüşünde uçakta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmek istediğini bir kez daha vurgulayan Erdoğan, hem Putin hem de Esad’a davette bulunabileceğini söyledi. Suriye’de silahlı muhalif örgütlere yıllarca yardım ettikten sonra “Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde yaklaşılması önemlidir, Suriye’ye dostluk elimizi daima uzattık” diyen Erdoğan, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Bizim Sayın Putin ile Beşar Esed’e bir davetimiz olabilir. Sayın Putin Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirebilirse, bu yeni bir sürecin başlangıcı olabilir. Suriye sahasında aradan geçen onca yıl herkese kalıcı çözüm mekanizmasının kurulması gerektiğini net bir şekilde göstermiştir. Altyapısı yok olmuş, halkı darmadağın hale gelmiş Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve istikrarsızlığın son bulması elzemdir. Sahada son zamanlarda sağlanan sükunet, akıllıca politikalar ve önyargılardan uzak ve çözüm odaklı yaklaşımlarla barış kapısını aralayabilir. Bölgedeki istikrarsızlığın başta PKK/PYD/YPG olmak üzere terör örgütlerine hareket alanı sağlaması, bir sorundur.

‘DOSTLUK ELİMİZİ DAİMA UZATTIK’

Elbirliği ile ayrımsız bir biçimde bu terör yapılarının kökünün kazınması, Suriye’nin geleceğinin inşası için mühimdir. Suriye’nin demokratik altyapısının inşası, kapsayıcı ve onurlu bir barışın sağlanması ve tüm bunlara Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde yaklaşılması önemlidir. Suriye’de esecek barış rüzgarları ve bütün Suriye’de hayat bulacak barış iklimi, çeşitli ülkelere dağılmış milyonlarca insanın ülkelerine geri dönmeleri açısından da gereklidir. Biz komşumuz Suriye’ye dostluk elimizi daima uzattık ve uzatırız. Adil, onurlu ve kapsayıcı yeni bir toplum sözleşmesi temelinde kucaklaşan, müreffeh, bir ve bütün Suriye’nin her zaman yanında oluruz. Yeter ki Suriye, bu büyük kucaklaşmayı başlatsın ve her alanda toparlansın.”

RESMİ ENFLASYON YORUMU: "EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEYEN İYİLEŞME"

TÜİK tarafından açıklanan resmî enflasyon verilerini de yorumlayan Erdoğan, ‘dezenflasyon sürecinin başladığını’ öne sürdü. Eylül ayında yıllık enflasyonun yüzde 50’nin altına inmesini beklediklerini söyleyen Erdoğan, ekonomide ‘eşi benzeri kolay görülmeyen bir iyileşme’ olduğunu iddia etti:

“Haziran ayında yıllık bazda enflasyonda düşüş başladı ama Temmuz’da yani 60’lı rakamlar diyorum ama öngörmek mümkün değil. Muhtemelen düşük 60’lı rakam olacak. Ağustos’ta yine düşük 50’li bir rakam olacak. Ve muhtemelen büyük ihtimalle Eylül enflasyonu açıklandığında 50’nin bir tık altı olabilir. 

Rezerv konusunda çok önemli mesafe kat ettik. Brüt rezervimiz yaklaşık 145 milyar dolar. Ve swap hariç rezervlerimiz 10 milyarın üzerine çıktı. Mart seçiminden bu yana swap hariç net rezervlerdeki iyileşme neredeyse 80 milyar dolar civarı. Gerçekten eşi benzeri kolay görülmeyen bir iyileşme, bir güven var. Dolayısıyla dış denge bir endişe kaynağı olmaktan çıktı.”

“EN BÜYÜK SORUNUMUZ HAYAT PAHALILIĞI”

Hayat pahalılığı sorununu kabul eden Erdoğan, “En büyük sorunumuz hayat pahalılığı. En adaletsiz vergi enflasyon. O nedenle dar gelirlilerimize, asgari ücretlimize, emeklilerimize yapacağımız en büyük iyilik popülizm yapmadan enflasyonu kalıcı bir şekilde tekrar tek haneye düşürmek. Vatandaşımızın kalıcı olarak refah seviyesini yükseltmek” dedi.

MERİH DEMİRAL YORUMU

Milli futbolcu Merih Demiral’ın, Avusturya maçında attığı ikinci golden sonra ‘bozkurt’ işareti yapması ve daha sonra hakkında soruşturma başlatmasına da değinen Erdoğan, “Kimse kalkıp da Fransızların formasında horoz var, niye horozlanıyorsun diyor mu?” diye sordu:

"Kimse Almanların formalarında kartal var diyor mu? Kimse kalkıp da Fransızların formasında horoz var, niye horozlanıyorsun diyor mu? Orada Merih heyecanını bu görüntüyle verdi. Bunun üzerine de malum Dışişleri Bakanlığımız bunların yetkililerini çağırdılar, gerekli adımlar da buna göre atılıyor. İnşallah bütün mesele Cumartesi günü. Biz, sahadan galibiyetle ayrılarak bir üst tura çıkalım. Fevkalade bir durum olmazsa, maça gitme kararımızı verdik."

KAYSERİ'DE YAŞANANLAR: “BİZ BU OYUNLARI NASIL BOZACAĞIMIZI BİLİRİZ”

Kayseri’de küçük bir çocuğa cinsel saldırıda bulunulmasının ardından Suriyelilere yönelik ırkçı saldırıların da sorulduğu Erdoğan “Türkiye içinde de Kayseri’deki hadisede güvenlik güçlerimizin süratli müdahalesiyle hava sakinleşti ve bir an önce olumlu neticeyi her tarafta aldık. Ülkemizde kısa süreli bu tür durumlar ortaya çıksa bile bunların uzamasına zaten müsaade etmeyiz. Suriye tarafında da terör örgütlerinin karşısında olan yapılar böyle bir duruma izin vermez. Türkiye’de de ırkçı, akımlar oluşturup kardeşlik iklimini bozmayı amaçlayanlar, karanlık odaklardan aldıkları talimatları yerine getirme gayretindeler. Fakat biz bu oyunları da, nasıl bozacağımızı da çok iyi biliriz” diye konuştu.

“KUZEY KIBRIS’A BAHÇELİ İLE GİDERİZ”

Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’a 20 Temmuz’daki törenler için bir gün önceden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gideceğini de açıkladı. Özgür Özel’e ilettiği birlikte Kuzey Kıbrıs’a gitme teklifine yanıt gelmediğini açıklayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Biz samimi olarak siyasette bir yumuşama sağlayalım, milletimizin bu konudaki beklentilerini karşılayalım istedik. Samimi bir yaklaşım ortaya koyduk. Kendilerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne birlikte gitme teklifimizi bir kere yaptık. Bizim bu teklifimiz sonrası kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar. Biz bu noktada KKTC’ye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey ile gideriz. Kıbrıs’a belki bir gün önceden gitme durumumuz olabilir. Malum 20 Temmuz’da Kuzey Kıbrıs’ta kavurucu bir sıcak oluyor. Kavurucu sıcakta Kıbrıs’taki kardeşlerimiz de bir yere kadar tahammül edebiliyorlar. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Bey bir gün önceden gelinse de geceyi burada geçirseler ve sabah saat 9 gibi törenleri yapsak diye bir teklifle geldi. Biz de “uygundur” dedik. Şimdi kendimizi ona göre hazırlıyoruz.”