AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni'nde yaptığı açıklamada "Faiz, kur gibi meselelere takılı kalırsak Türkiye'ye yazık ederiz" dedi. Erdoğan, Avrupa ülkelerindeki enflasyon ile Türkiye'deki enflasyonu karşılaştırarak "Onlardaki enflasyon ile bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki. Ne bütçe disiplininden taviz verdik ne finansal araçları hoyratça kullandık" iddiasında bulundu.

Erdoğan: Faiz, kur meselelerine takılı kalırsak Türkiye'ye yazık ederiz

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen 'Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bile yüzde 79,60 olarak açıklanan enflasyon ile Avrupa ülkelerindeki enflasyonu kıyaslayan Erdoğan, bu enflasyon oranlarının ekonomiye olan etkilerinin aynı olmadığını iddia etti.

Erdoğan, "Onlarda (Avrupa ülkeleri) enflasyon yüzde 9 bizde yüzde 80’e dayandı' diyorlar. Onlardaki enflasyon ile bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki. Ne bütçe disiplininden taviz verdik ne finansal araçları hoyratça kullandık" ifadelerini kullandı.

Yüksek faiz ve dolar-euro kurundaki dalgalanmaya değinen Erdoğan, "Faiz, kur diye bir mesele yok mu? Elbette var. Bunlara takılı kalırsak Türkiye'ye yazık ederiz" şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bilindiği gibi ülkemiz dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhit listesinde 48 firmasıyla iftihar verici bir yerde bulunuyor. Aynı şekilde dünyanın en büyük 225 uluslararası teknik müşavirler listesinde de 7 firma ile temsil ediliyoruz. Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde bu sayıların nasıl giderek arttığını, firmalarımızın dünyanın dört bir yanındaki çalışmalarına bizzat şahit olarak da takip ettim.

Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin büyüklüğünün 2030'larda 750 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemizin bu büyük pastadan aldığı payı ilk etapta yüzde 10'a yani 75 milyar dolara çıkarmayı beraberce hedeflemeliyiz.

Bu yatırımların yarısından fazlasını ülkemizin merkezinde bulunduğu Avrupa-Asya coğrafyasında gerçekleştiriliyor olması da bize avantaj sağlıyor. Uluslararası müteahhitlik hizmetlerini tüm imkanlarımızla desteklemeyi sürdüreceğiz. Ülkemize gelen misafirlerimizle yaptığımız görüşmelerin gündemine sizlerin orada bir meselesi varsa çözümü yolunda gereken iradeyi ortaya koyuyoruz. Sizlerden de daha büyük ölçekli projelerde yer almanızı bekliyoruz.

Özellikle de işçilerin yurt dışındaki sorunlarıyla alakalı olarak bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak suretiyle onların güya haklarını alıp iade edeceklermiş gibi oradan kendilerine imkan yaratma çabaları noktasında bakanlarıma söylüyorum; hiç gecikmeden Meclis’in yeni döneminde yasal düzenleme yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Vergi noktasında da Hazine ve Maliye Bakanımız hiç gecikmeden bakanlık nezdinde süratle adımı atıp bunun çıkışını da sağlaması gerekir.

'TÜRKİYE KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEDE EN BAŞARILI ÜLKEDİR'

Biz bu çalışmaları yürütürken kimsenin mezhebiyle ilgilenmiyoruz. Baktığımız tek husus yaptığınız katkılardır. Önümüzde öyle büyük bir hedef var ki hiçbir bireysel siyasi bunun önüne geçemez. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında sokmaktan, Türk milletini muasır medeniyet seviyesine çıkarmaktan daha büyük bir onur olabilir mi?

Sizlerden bir ittifaka bir partiye değil bu büyük vizyona, hedefe destek vermenizi istiyorum. Kimi zaman sosyal fay hatları harekete geçirilerek kimi zaman darbelerle milli irade çiğnenerek oynanan oyunların amacı hep aynıdır. Mesele siyasi rekabet değil ülkenin bekası meselesidir. Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozsa da Türkiye krizi fırsata çevirmede en başarılı ülkedir. Faiz, kur diye bir mesele yok mu? Elbette var. Elimizdeki fırsatlar öyle büyük ki, bunlara takılıp kalırsak bunlara yazık ederiz.

'AVRUPA'DA İNSANLAR SOKAKLARA DÖKÜLMEYE BAŞLADI'

Onlarda (Avrupa ülkeleri) enflasyon yüzde 9 bizde yüzde 80’e dayandı diyorlar. Onlardaki enflasyon ile bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun sosyal etkilerini sınırlandırdık. Ne bütçe disiplininden taviz verdik ne finansal araçları hoyratça kullandık. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı.

Şimdi birileri diyor ki 'Türkiye'de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan' Gerçek öyle mi? Tarımda rekolte elde ettiğimiz, alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz dönem yaşıyoruz. Turizmde başarılı sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa'nın mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz gayet iyi şekilde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız.

'BAKIŞ AÇIMIZI GENİŞLETTİĞİMİZDE UMUTLARIMIZI GÜÇLENDİREN BİR TABLO ORTAYA ÇIKIYOR'

Son dönemde banka kredileri konusunda yaşanan krizin kaynağı ekonomik problemlerden değil yaklaşım farklılığıdır. Bu farklılığın en kısa şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Bakış açımızı genişlettiğimizde bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo ortaya çıkıyor.

Yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023’e ulaştıracak ardından da 2053’e uzanan yola hep beraber varacağız. Dünya ekonomisinde de ülkemizde de ölçekler çok değişmiştir. Dün çok büyük erişilmez gözüken rakamlar bugün ulaşılabilir seviyeler haline gelmiştir.

Gençlerimize dünyadaki ve ülkemizdeki bu değişimi anlatmak kolay olmuyor. Gençlerimizin gayretleriyle yakın bir gelecekte ülkemizi dünyanın en büyük uluslararası müteahhitleri listesinde göreceğimize inanıyorum"