AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zonguldak'ta Fatih Sondaj Gemisi'nde incelemelerde bulundu. Gemide açıklama yapan Erdoğan, "85 milyar metreküp daha bulundu" dedi. 18 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan, "Türkiye bu konuda net ithalatçı bir ülkedir. Rusya, İran ve Azerbaycan'dan doğalgaz, Cezayir, Katar, Nijerya, Amerika gibi yerlerden de sıvılaştırılmış doğalgaz ithal ediyoruz" ifadelerini de kullandı.

Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisi'nde: 85 milyar metreküp daha bulduk

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni doğalgaz rezervlerine ilişkin Fatih Sondaj Gemisi’nde açıklama yapmak için Zonguldak’a gitti.

Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da helikopterle Zonguldak'a gitti.

Erdoğan'ı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin, BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan karşıladı.

Erdoğan, Fatih Gemisi'nde Sondaj Yönetim Odası'nda çalışmaları yürüten personele seslenerek, Sakarya gaz sahasındaki sondaj faaliyetlerinin tamamlanması talimatını verdi.

'ÇALIŞMALARI BUGÜN NİHAYETLENDİRDİK'

"Sakarya gaz sahasında 20 Temmuz'da başladığımız sondaj faaliyetlerimizi bugün nihayetlendirdik. Hamdolsun Allah'a." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milletimize yıllarca hasretle beklediği müjdeyi sizlerin gayretli ve başarılı çalışmaları sonucu vermiş bulunuyoruz. Şahsım ve milletim adına hepinize teşekkür ediyorum. Barbaros'ta , Oruç Reis'te, Yavuz'da ve Kanuni'de çalışan ekiplerimize de tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Bundan sonraki görevlerinizde muvaffakiyetler diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah'a emanet olun."

Erdoğan, Fatih Gemisi'nde yerli ve milli imkanlarla üretilen uzaktan kumandalı ileri teknoloji denizaltı robotu "Kaşif"i de inceledi.

'TOPLAM MİKTAR 405 MİLYAR METREKÜBÜ BULDU'

Erdoğan, ardından keşif miktarlarına ikişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

320 milyarlık metroküplük doğalgaz müjdesini 21 Ağustos'ta milletimize ilan etmiştik. Keşfettiğimiz rezerve 85 milyar metreküp daha bulundu. Sakarya sahasının Tuna 1 bölgesindeki doğalgaz rezerv miktarı 405 milyar metrekübü buldu.

'Kaşif' adını verdiğimiz deniz altı robotu sayesinde yüzlerce metre derinlikte ihtiyaç duyulan elektriği ve video görüntülerini uzaktan kumanda ile elde edebileceğiz.

Deniz altı robotumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

TÜRK ALİ-1 KUYUSUNDAN GÜZEL HABER BEKLİYORUZ

Önümüzdeki günlerde yine Sakarya sondaj sahasında Türk Ali-1 kuyusunda çalışmalara devam edilecek ve oradan da yine güzel haberler bekliyoruz. Burada kurulacak platform ile ülkemizin tamamına ulaştırmayı hedefliyoruz. Böylece Türkiye tarihindeki en büyük hidrokarbon kaynağına ulaşmış olacaktır.

TÜRKİYE NET İTHALATÇIDIR

Keşfettiğimiz hidrokarbon kaynakları elbette ekonomik değer olarak çok önemlidir. Çünkü Türkiye bu konuda net ithalatçı bir ülkedir. Rusya, İran ve Azerbaycan'dan doğalgaz, Cezayir, Katar, Nijerya, Amerika gibi yerlerden de sıvılaştırılmış doğalgaz ithal ediyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz rezerv ülkemizin bugüne kadar en büyük hidrokarbon kaynadığıdır. Devamının da geleceğine inandığım keşiflerle ülkemizin doğalgazda dışarıya bağlılığı azalacaktır.

Bu aynı zamanda milletimize daha ucuz doğalgaz sağlayacağımızın işaretidir. En önemlisi de ucuz maliyet ve güvenle gerçekleştiriyor olmamız. Petrol ve doğal gazda dışarıya ödediğimiz rakam azaldıkça bu hizmetleri de milletimize daha iyi ve daha uygun olarak sunabileceğiz.

MORAL VERDİ

Ancak bu keşfin en az miktarı ve değeri kadar önemli kabul ettiğim diğer bir husus da Türkiye'nin yürüttüğü tarihi istiklal ve istikbal mücadelesinde milletimize moral vermiş olmasıdır. Yıllarca gıpta ile baktığımız bu zenginliğe artık ülkemizin de sahip olduğunu görmek geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlamıştır.

DOĞU AKDENİZ MESAJI

Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarını kullanımda Türkiye'yi dışlama mücadelesine, bu plana hiçbir oldubittiye izin vermemekte kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Buradan tekrarlıyorum. Kimsenin hakkında, hukukunda, özellikle de toprağında gözümüz yoktur. Doğu Akdeniz'de istikrarı egemen kılmanın yolu Türkiye ve KKTC'nin haklarını teslim etmekten geçiyor. Bunun dışındaki hiçbir zorbalığa, komedi düzeyindeki oyunlara eyvallah etmeyeceğiz. AB'nin Yunanistan ve Rum kesiminin adeta esiri haline gelmiş olması en çok kendisine zarar veriyor. Savundukları değerleri hiçe sayma pahasına bunu yapması zaten azalan güvenilirliğini sonunun gelmesi olarak neticelendirecektir.

AB KARARINI VERSİN

İslamofobi ve ırkçılık bataklığında çırpınan, İngiltere'nin ayrılması ile güç kaybeden AB böyle giderse ayakta kalamaz. Biz ilişkilerimizi sürdürmekten yanayız. Ancak burada cevap bekleyen soru AB'nin bunu isteyip istemediği. Bir yeniden yapılanma sürecinden geçilen bu kritik dönemde bunun cevabını AB'den başkası veremez.