Erdoğan, ‘manisfesto olacağını’ ileri sürdüğü kongre konuşmasını gerçekleştirdi. ‘Manifesto’, AKP ve Erdoğan’ın değişim yaratmak bir yana, artık herhangi bir değişim beklentisi dahi yaratamaz durumda olduğunu gösterdi.

Erdoğan’ın ‘2023 manifesto’sunun şifresi: Ne şifre var, ne de yeni bir şey

POLİTİKA SERVİSİ

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Yapacağım konuşma, adeta 2023'ün bir manifestosu olacaktır” diyerek beklenti yaratmak üzere işaret ettiği kongre konuşmasını gerçekleştirdi.

Geçen haftadan bugüne zaten kimsenin bir manifesto beklentisinde olmadığı ortadaydı. Üstelik, bu beklentiyi yaratmak üzere seferber edilen tüm medya ve siyasal güce rağmen…

‘Büyük müjde’ diye pazarlanan Karadeniz’deki az miktardaki doğalgazı, ekonomide reform iddiasını, insan hakları eylem planını bugün kimse hatırlamıyor bile.

Tıpkı bu gündemler gibi kongredeki konuşma da, öncesinde sadece suni bir hava oluşturma gayretine girişildiğini tescil eder nitelikten öteye geçemedi. Bir anlamda AKP ve Erdoğan, değişim yaratmak bir yana, artık herhangi bir değişim beklentisi dahi yaratamaz durumda.

CUMHUR İTTİFAKI VURGUSU

Erdoğan, konuşmasının hemen başında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin defaten yaptığı gibi Cumhur İttifakı’na bağlığını vurguladı, “Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah Cumhur İttifakı'yla kavuşturacağız” dedi.

HAMASİ İDDİALAR

Bugüne kadar sayısız kere ‘yeniden’ yaptığı 2023 vizyonu açıklamalarının aksine bu kez Erdoğan, ilk kez iyi ya da kötü yeni ve somut hiçbir bir hedeften bahsetmedi. Konuşmasının tamamını, daha önce ‘yapacağız’ dediklerini ‘yapacaklarına’ dair kişisel teminat vermeye ayırdı.

“Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son iki asırdır köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar” ve “Türkiye’yi, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız” gibi cümlelerin, soyut iddiaların ötesine geçemediği bundan önce defalarca görülmüştü zaten.

EKONOMİ: YİĞİT BULUT’TAN KOPYALA-YAPIŞTIR

Cumartesi günü aldığı Merkez Bankası Başkanı’nın değişimi kararıyla ekonomiyi sarsan Cumhurbaşkanı, günler sonra ilk kez AKP kongresi ile kameraların karşısına geçti.

Erdoğan’ın ekonomiye dair sözleri de, dün canlı yayınlar için seferber ettiği başdanışmanları Yiğit Bulut ve Cemil Ertem’in açıklamalarının kaba bir tekrarının ötesine geçemedi.

Şu sözlerin yabancı yatırımcıda güven yaratmasına dair beklenti bile ekonomik çöküşün bir ilanı aslında:

“Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor.

Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara Türkiye'nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok.

Battık bittik diyenlere bakmayın.”

DOSTLARIN SAYISI DURDUK YERE ARTAR MI?

Erdoğan’ın belki de kongredeki en dikkat mesajı dış politikaya ilişkin oldu. AKP’li Cumhurbaşkanı, “Önümüzdeki dönemde dostlarımızın sayısını artırıp husumetleri gidererek bölgemizi bir huzur adasına çevirmekte kararlıyız” dedi.

Mısır’la diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmaya çalışıldığı şu dönemde bu sözler, bir anlam içerdiği yanılgısı yaratabilir. Bu yanılgıdan sıyrılmak ise, “Dostlarımızın sayısını artırtacağız” diye yapılan bir Google taraması kadar yakın.

MANİFESTOYU ZATEN AÇIKLAMIŞTI

Tüm konuşmadan öne çıkarılacak sözler bunlardan ibaret.

Aslında Erdoğan, “2023 manifestosu” diye dikkat çekmeye çalıştığı konuşmasını günler öncesinden İstanbul Sözleşmesi’nin iptali, HDP’ye açılan kapatılma davası, ekonomide yaşanan kriz, Gezi’ye müdahale ve daha diğer birçok eylemle zaten yapmaya başlamıştı. AKP kongresinde sadece, yarattıkları düzenin bu hattın sürdürülmesinden başka çıkar yolu olmadığını bir kez daha beyan etmiş oldu.