Erdoğan’ın ‘düşünce kuruluşu’ SETA’da tasfiye: 20 kişi kovuldu, art arda istifa açıklamaları geldi

AKP’nin ‘düşünce kuruluşu’ SETA’da 20 kişinin işine son verildiği belirtildi. Bu iddianın ardından SETA’nın bilinen isimlerinden ardı ardına istifa açıklamaları geldi. İstifa edenler arasında SETA Koordinatörlerinden olan ve Sabah’ta köşe yazan Hasan Basri Yalçın, gazetecileri fişleyen raporla gündeme gelen İsmail Çağlar da var.

Kamuoyuna yansıyan ilk bilgilere göre SETA Vakfı’nda 20 kişinin işine son verildi. İşine son verilenler arasında gazetecileri fişlediği ve büyük tepki çeken "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" raporunu hazırlayan SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Koordinatörü İsmail Çağlar’ın olduğu öne sürüldü.

Raporun ardından Basın İlan Kurumu’nda temsilciliğe ve Anadolu Ajansı yönetim kuruluna atanan Çağlar ise, Twitter hesabından yaptığı açıklama ile görevini bıraktığını söyledi.

Çağlar, “Yaklaşık 8 yıl süren SETA hikayesini bitirme kararı aldım. Bazı arkadaşlarımız işten çıkartıldı. İşten çıkarılmaları yanlış bulduğum için ayrıldım. Yaklaşık 8 yıl süren SETA hikayesini bitirme kararı aldım. Bazı arkadaşlarımız işten çıkartıldı. İşten çıkarılmaları yanlış bulduğum için ayrıldım. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Büyük Türkiye mücadelesine farklı kulvarlarda elimden geldiğince katkı vermeye devam edeceğim. Eski çalışma arkadaşlarıma başarılar dilerim. Onların da mücadeleden taviz vermeyeceklerine eminim. Hepimiz hakkında hayırlı olur inşallah” açıklaması yaptı.

Çağlar ve diğer isimlerin SETA'daki sayfaları, yayından kaldırıldı.

KRİTİK İSİMLERDEN AÇIKLAMALAR

SETA koordinatörleri Enes Bayraklı, Hasan Basri Yalçın, Veysel Kurt ve Yusuf Özkır da Twitter hesaplarından istifalarına dair 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sıkça andıkları açıklamalar yaptı.

4 isimden yapılan açıklamalar şöyle:

Veysel Kurt: "Zorunlu ve kişisel bir açıklama: 7 yılı aşkın bir süredir -zor zamanlarda- çalıştığım SETA’dan ayrılma kararı aldım. Sn Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye’nin güçlü bir ülke olma yolunda bir akademisyen olarak bildiğimi söylemeye ve elimden geleni yapmaya devam edeceğim."

Yusuf Özkır: "SETA Vakfı'nda ve Kriter Dergisinde 6 yıldır devam eden görevim sona ermiş bulunuyor.

Bu süreçte çeşitli vesilelerle temasta olduğumuz Kriter okuyucularına, yazarlarına ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. CB Erdoğan'ın Büyük Türkiye ideali çerçevesinde yola devam inşallah."

Hasan Basri Yalçın: "Yaklaşık beş yıldır görev yaptığım SETA’dan ayrıldım. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, elimden geldiğince ve dilim döndüğünce, Büyük Türkiye vizyonunu farklı mecralarda anlatmaya devam edeceğim."

Enes Bayraklı: “7 yıldır içinde bulunduğum SETA vakfından ayrılma kararı aldım. Cumhurbaşkanımız liderliğinde verilen güçlü ve bağımsız Türkiye mücadelesine elimden gelen katkıyı başka mecralarda vermeye devam edeceğim.”

ERDOĞAN’IN EN YAKINI SETA

SETA, Erdoğan’a en yakın oluşumlardan biri olarak biliniyor.

SETA’nın kurucu başkanlığını yapan İbrahim Kalın bugün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, İstanbul Koordinatörlüğü’nü yapan Fahrettin Altun bugün Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı, SETA’nın mevcut Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ise bugün hala Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi olarak görev yapıyor.

SETA’cılar, TRT 1’de de her hafta ‘Enine Boyuna’ adlı bir program yapıyor. Programın konukları arasında Burhanettin Duran’ın yanı sıra SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş ve istifa eden SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın yer alıyor.

SETA'da bir süredir Genel Koordinatör Burhanettin Duran ile uyumlu çalışamadıkları belirtilen bir ekibin tasfiye edileceği iddiaları öne sürülüyordu.

'FİŞLEME RAPORU' NEYDİ?

SETA Vakfı'nın "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" isimli raporunda gazetecileri fişleme niteliği taşıyan BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika'nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye çalışanlarının özgeçmişleri yayınlanmıştı.

İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı 196 sayfalık raporda, ‘inceleme’ altına alınan medya kuruluşları ve gazetecilerin, "Türkiye için kritik olaylardaki tavrının ölçülmeye çalışıldığı" iddia edilmişti.

Dış basını inceleme iddiasıyla hazırlanan raporda, adı geçen kurumlarda çalışan tüm gazetecilerin özgeçmişleri, sosyal medya etkileşimleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar yer aldı. Ayrıca, gazetelerin yayın politikalarının eleştirildiği raporda, bu kurumlar “algı çalışması yürütmekle” suçlanmıştı.