Erdoğan grup toplantısında işsizliğin yüksek olmasını iş gücüne katılımın yüksek olmasına bağladı. Türkiye’de iş gücüne katılım oranı Cumhurbaşkanlığı verilerine göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altında, üstelik geçen yıl ağustos ayından daha düşük seviyede.

Erdoğan’ın işsizlik üzerine iddiaları gerçeği yansıtıyor mu?

EKONOMİ SERVİSİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında işsizliğin yüksek olmasının nedenini eğitim seviyesinin yükselmesiyle beraber iş gücüne katılım oranına artmasına bağladı. Erdoğan konuya ilişkin olarak "İşsizlik oranımız yüzde 14 gibi yüksek bir seviyededir. Eskiden ülkemizde çalışma çağına gelen nüfusun bir kısmı iş aramadığı veya aile şirketlerinde çalıştığı için istihdam istatistiklerine girmiyordu. Şimdi eğitim düzeyinin de yükselmiş olmasının da etkisiyle çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor. (İşsizlikte artışın) Sebebi bizim istihdam oluşturamamamız değil. Mesele iş gücüne katılım oranının eskisine göre fevkalede yükselmiş olmasıdır” dedi.

15 Temmuz 2018’den bu yana Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a bağlı olan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine mercek tuttuk. Erdoğan’ın iddialarına TÜİK verilerinden yola çıkarak cevap veriyoruz.

1. İDDİA: İşsizlik oranı yüzde 14 gibi yüksek bir seviyededir.

Erdoğan’ın bu iddiası doğru. Ancak saf gerçeklik bundan daha fazlası. Yüzde 14’lük işsizlik oranı aynı zamanda daha önceki ağustos aylarında kaydedilmiş en yüksek işsizlik oranı. Öte yandan 4 milyon 650 bin olan işsiz sayısı ise şu zamana dek resmi verilere yansımış en yüksek işsizlik sayısı, yani cumhuriyet rekoru. Ancak bu sayıya iş bulmaktan umudunu kesenler, iş olsa çalışırım diyenler de eklendiğinde sayı 7 milyon 305 bine ulaşıyor. Böylece geniş işsizlik oranı yüzde 20,6 olarak rekor kırmış durumda.

2. İDDİA: Eskiden ülkemizde çalışma çağına gelen nüfusun bir kısmı iş aramadığı veya aile şirketlerinde çalıştığı için istihdam istatistiklerine girmiyordu.

Erdoğan’ın bu iddiası doğru değil. Çünkü TÜİK işsizlik verilerini kayıtlı istihdamı inceleyerek değil, hanehalkına yaptığı anketler üzerinden açıklıyor. Başka bir ifadeyle 4 milyon 650 bin olan işsiz sayısı TÜİK’in bir tahmini hesabı. Yine aynı şekilde 28,5 milyonluk istihdam edilen kişi sayısı da bir TÜİK tahmininde ibaret. TÜİK bu tahmini yaparken 44 bin kişilik bir örnekleme soru soruyor. Eğer kişi ankete aile şirketinde çalışıyorum diyorsa bu kişi istihdam edilenlere dahil ediliyor.

3. İDDİA: Şimdi eğitim düzeyinin de yükselmiş olmasının da etkisiyle çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor.

Tüm uluslararası standartlara ve TÜİK’e göre çalışma çağındaki nüfus 15 yaş üzeri olarak tanımlanıyor. Türkiye’de çalışma çağındaki nüfusun iş gücüne katılım oranı (İKO) son açıklanan ağustos ayı itibariyle yüzde 53,9. Öte yandan Erdoğan’ın iddia ettiğinin aksine iş gücüne katılım oranı artmak bir yana azalıyor. Örneğin geçen yıl ağustos ayında İKO yüzde 54,3’tü. Başka bir deyişle çalışma çağında olup da iş gücüne katılmayan nüfusumuz yüzde 40’ın dahi üzerinde. Üstelik iş gücüne katılım oranını Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda da Türkiye’nin çok gerilerde olduğunu görüyoruz. Buna karşılık Türkiye’de özellikle kadınların iş gücüne katılım oranı son yıllarda artmış vaziyette. Ancak ev işleriyle meşgul olduğu için iş gücüne katılmayan kadınların azaldığı düşünülürse kadınlarda iş gücüne katılımın daha çok ev kadınlarından kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Yani eğitim seviyesinin artmasından çok geçinemeyen hane halkının çalışmayan kısmı iş aramaya başlıyor.

4. İDDİA: İşsizliğin sebebi bizim istihdam oluşturamamamız değil

İddia yanlış. Çünkü 2009 krizinden bile yaşanmayan bir gelişme 2019’da yaşanmaya başladı. Türkiye’de nüfusun artmasına karşılık istihdam edilen kişi sayısı düştü. Bir başka deyişle bırakın yeni istihdam yaratmayı ülkede 789 bin çalışan işini kaybetti. TÜİK verilerine göre istihdam edilen kişi sayısı şu şekilde;

  • 2018 Ağustos: 29 milyon 318 bin
  • 2019 Ağustos: 28 milyon 529 bin

2019 yılında iş gücüne katılım oranları

Türkiye, kadınların iş gücüne katılımında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içinde belirgin biçimde en düşük orana sahip ülke. Son yıllarda bu orandaki artış da tıpkı 2009’da olduğu gibi hanenin geçimini sağlayamaması yüzünden ev kadınlarının iş aramaya başlamasından kaynaklanıyor.

>> Çin: Yüzde 67,9

*Kadınlarda: Yüzde 60,2

>> ABD: yüzde 61,4

*Kadınlarda: yüzde 55,2

>> İngiltere: Yüzde 62,3

*Kadınlarda: yüzde 56,9

>> Rusya: Yüzde 63,5

*Kadınlarda: yüzde 56

>> Avro Bölgesi: Yüzde 57,1

*Kadınlarda: yüzde 50,9

>> Gelişmiş ekonomiler: Yüzde 59,9

*Kadınlarda: yüzde 52,3

>> Türkiye: Yüzde 53,9

*Kadınlarda: yüzde 34,2

Veri kaynağı: T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı