Erdoğan’ın yüzü en sonunda güldü
Fotoğraf: AA

CHP liderinin başörtüsü ile ilgili hamlesi AKP grup toplantısının tek gündemiydi. AKP Genel Başkanı Erdoğan neredeyse bir yıl sonra keyifli ve moral üstünlüğünü elinde tuttuğu bir grup toplantısı gerçekleştirdi. En bildiği, antrenmanlı olduğu, tabanı ile ortak dil tutturduğu yerden soru gelince bu fırsatı kaçırmadı.

Erdoğan’ın toplantıda yüksek sesle söylediklerinin yanında (hepimizin duyduğu), daha sonra söyleyeceklerine hazırlık olarak değerlendirilecek ifadeler vardı. İlkinin üzerine konuşmaya gerek yok. Türbanı anayasa meselesine kadar getirmeyi becerdi. Ama satır aralarına bakınca ortaya seçimin yol haritası sayılabilecek başlıklar çıkıyor.


KİMLİK ve İNANÇ SİYASETİ

Erdoğan uzun süredir seslendiği toplumun önemli bölümünü CHP üzerinden kutuplaştırarak konsolide etti. 16 Nisan referandumu ve yerel seçimlerde bu algı belli oranda kırıldı. Ama dün ortaya çıkan başlıklar Erdoğan’ın yeniden iştahını açtı. Konuşmasında “Bizim mücadelemiz CHP zihniyeti ile” cümlesini birkaç kez kullandı. 6’lı Masada birlikte hareket eden diğer partileri CHP konusunda uyarmayı da ihmal etmedi. Çok açık ki ajandasında tuttuğu başlıklarla birlikte seçime kadar bu ayrılığı derinleştirmeyi hedefliyor.

Alevi ve tarikat açılımı: Alevilerle ilgili bir açıklama yapacağını söyleyen Erdoğan aynı anda cemaat ve tarikatlarla da ilgili düzenleme ile gelmesi bekleniyor. Tüm inanç kümelerine eşitiz mesajı verirken gerici yapıların önü açılacak.

Başörtüsü ve aile: Kadınların kılık kıyafet meselesi yine temel gündem olacak. Yine buna ek olarak aile yapısını güçlendirme işi iktidarın sevdiği başlıklardan biri. LGBTİ, nafaka derken mesele Medeni Kanununun tartışılmasına kadar gider.

Kürt sorunu: Bu mesele es geçilmez. Mezitli ile başlayan süreç bir bakarsınız İmralı’ya kadar uzanabilir. Tıpkı başörtüsü gibi Kürt meselesini de çözdük diyen iktidar her şeye rağmen bu başlığı da gündeme alacaktır.

ANAYASA TARTIŞMASI

Erdoğan tüm bu başlıkları bir anayasa ambalajı ile sunmayı planladığını ifade ettiği görüşü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da kamuoyu ile paylaşmıştı. Erdoğan’ın demokratik ve özgürlükçü bir anaysa yapması mümkün olamadığı herkesin malumu. Hatta bir anayasa yapma niyetinin olmadığı bile söylenebilir Sadece anayasa gündemi olması yeterli. Konunun gündeme geldiğinde bir şekilde alıcısının olacağını da biliyorlar. Nitekim önce HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ardından da Eş Genel Başkan Mithat Sancar hem başörtüsü ile bir sorunları olmadığını hem de yeni bir anaysa tartışmasına “genişletilmesi” koşuluyla hazır olduklarını ifade etti.

CHP’nin durumu biraz daha karışık. Grup başkanvekillerinden Özel “tartışmayız” derken Özkoç, “gelsin bakarız” dedi. Anayasa tartışmasının seçimden bağımsız bir noktada değerlendirmek çok büyük yanlış olur. Erdoğan seçime giderken yolunu çizdi. Sonunun anayasa tartışmasına bağlayacağı kimlik ve inanç tartışması ile ilerleyecek.

NE YAPMALI?

Bu konuda birçok şey sıralayabiliriz. Ama muhalefetin geldiği nokta itibariyle önce ne yapılmaması gerektiğini ifade etmekte fayda var. Bunu da akademisyen Güven Gürkan Öztan sosyal medya paylaşımında çok iyi özetledi. Gürkan’ın, paylaşım şöyle: “Bugünün Türkiye'sinde milyonlarca insanın iktidarın kurduğu servet transferi mekanizmasıyla yoksullaşmasını, geleceksizleşmesini, umudunu kaybetmesini örten her türlü siyasi hamle son kertede iktidarın ve oradan beslenen rant çevrelerinin işine yarar” diyor. Bu paragraf muhalefetin kulağına küpe olmalı.