AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'da yaptığı açıklamalarda "Marmaray'da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı, biz Marmaray'ı dört yıl daha erken bitirecektik" iddiasında bulundu. Aldıkları milyarlık ihaleler ve çevre katliamlarıyla bilinen 'beşli çete'ye de sahip çıkan Erdoğan, "Adamlara lakap da takmışlar, 'beşli çete' diyorlar. Bunu söylediğin zaman bu ülkede yabancı sermaye gelip yatırıma girer mi, girmez" ifadelerini kullandı. Suriye ile 'normalleşme' sürecine ilişkin de konuşan Erdoğan, "Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz" dedi.

Erdoğan: Mısır ile bu iş yoluna girdiyse Suriye ile de girebilir
Fotoğraf: AA

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Konya İl Başkanlığı tarafından Konya Millet Bahçesi'nde düzenlenen Gençlik Buluşması'nda konuştu.

Ulaşımda konforun arttığını söyleyen Erdoğan, "Gençliğin bunları bilmesi lazım. 20 yıl önceyi siz şimdi bilmiyorsunuz. 20 yıl önce böyle bir şey var mıydı? Yoktu. Ama şimdi bunlar olunca, gençlik 20 yıl önce ne vardı bunun farkında değil" dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, yeni açılışı yapılan Eğiste Hadimi Viyadüğü'nün uzunluğunu soran ve Karaismailoğlu'ndan, "166 metre yükseklik. Onun üzerine bindirilen 372 metre uzunluğunda viyadük ve 450 metre de tüneli var." cevabını alan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı. Erdoğan, "Birileri bunu inanın anlamaz. Hastaneler. Bana soruyor. Kamu-özel ortaklığı nedir bilmiyor adam ne yapayım? Benim alanım ekonomi" dedi.

"BEŞLİ ÇETE' DEDİĞİN ZAMAN BU ÜLKEDE YABANCI SERMAYE YATIRIMA GİRER Mİ?'

Erdoğan, aldıkları milyarlık ihalelerle, çevre katliamlarıyla bilinen ve Kılıçdaroğlu'nun 'beşli çete' olarak adlandırdığı şirketlere sahip çıkarak "Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmek, iki, parayı yönetmek, üç, bunlarla beraber projeyi yönetmektir. Şimdi bizim beyefendi bu işi anlamıyor, bilmiyor. Bu kamu-özel iş birliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? İş adamı, yatırımcı diyor ki 'ben parayı bulacağım, sen de bana şu işi ver.' Ne kadarlığına ver? Onun ihalesini yapalım. 10 seneliğine mi, 15, 25 seneliğine mi verirsin, pazarlığı yapalım ver. Şimdi mesela İstanbul'da İGA Havalimanı. Dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi. 2041'e kadar şu andaki işletmeciler burayı işletecek. Bizim cebimizden buraya bir kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı. Şu anda da dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi. Buradan bize belli de bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa. Onlar ne yapıyor? 'Sakın buraya kimse gelmesin dışardan, eğer bak bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı alamazsınız.' Bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu, bunları söyler mi? Yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, 'sakın bu işlere bulaşmayın, aksi takdirde bunun altında kalırsınız' diyorlar. Tabii onu dinleyen bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Adamlara lakap da takmışlar, 'beşli çete' diyorlar. Bunu söylediğin zaman bu ülkede yabancı sermaye gelip yatırıma girer mi, girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara yerli ve yabancı girişimciler güvendiği, inandığı için giriyor. İşte İstanbul Havalimanı böyle yapıldı. Kovid döneminde dünyanın bütün havalimanları stop ama bizim ki şakır şakır çalıştı. Hiç durma yok" ifadelerini kullandı.

'BURAYI PATATES DEPOSU YAPALIM' DİYORLARDI

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile özellikle üniversite öğrencilerinin Yusufeli Barajı ve HES'i görmesi konusunda konuştuklarını belirten Erdoğan, "Marmaray'da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı, biz Marmaray'ı dört yıl daha erken bitirecektik. Ne oldu? Türkiye'de ilk defa denizin altından biz raylı sistemi yaptık. Bize çok zorluk çıkarttılar ama buna rağmen dedik ki biz Ferhat'ız, millet de Şirin. Ferhat nasıl dağları delip geçtiyse biz de dağları delip geçeceğiz. İşte Marmaray'da delip geçtik, Artvin'de de yine dağları delip geçtik. Türkiye'de iktidarımızdan önce böyle raylı sistemler, tüneller vesaire pek yok. Bu tünelleri biz geldik ve yaptık. Bakın çok enteresan bir şey, Bolu Dağı'ndan geçerken o meşhur tünel biz gelene kadar kapalıydı. Ne diyorlardı biliyorsunuz? 'Burayı patates deposu yapalım', birileri de 'burayı doğal gaz deposu da yapabiliriz' diyordu. Biz ise 'boşuna mı emek verdik buraya' dedik. Burası İtalyanlarla ortak yapılmıştı. Biz dedik ki burayı aynen tünel olarak yapacağız ve halkımızı huzura kavuşturacağız. Orayı o şekilde yaptık, bitirdik. Kışın Bolu Dağı'nda çekilen cefa yok artık. Herkes rahatlıkla gelip geçiyor şeklinde konuştu.

Erdoğan şunları söyledi:

"Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, bir gün dolaşıyorum. Bizim kampanya çadırı ile CHP'nin kampanya çadırı yan yanaydı. Onların yanına şöyle bir uğrayıp çaylarını içeyim dedim. Oradan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. 'Köprü nasıl?' dedim, 'iyi değil' dediler. 'Niye?' dedim, 'Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?' dediler. 'Niye rahatsız oldunuz?' dedim. Yavuz Sultan Selim Osmanlı'nın en güçlü padişahlarından bir tanesi. Nerelerden neleri getirdi. Böyle bir padişahın adını getirmek size niye zulüm oldu? Dert başka. Kusura bakmayın ben niye karşı çıktığınızı biliyorum ama sizinle bunun tartışmasına girmeyeceğim. Oraya o yakışırdı onun için de oraya Yavuz Sultan Selim'in adını koyduk. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü. Düşünün İstanbul-İzmir 7-7,5 saatti. Biz bunu yaparak İstanbul-İzmir arasını üç saate düşürdük. Çok hızlı kullananlar var, onlar daha farklı da kullanabiliyorlar. Hepsinden öte, Marmaray'ı yaptık. Marmaray'dan sonra dedik ki Marmaray raylı sistem. Biz burada yeni bir adım daha atalım, nedir o, Avrasya Tüneli'ni açalım buradan da araçlar geçsin. Kısa zamanda orayı da yaptık.

HEKİMLERE 'GİDERLERSE GİTSİNLER' DEMİŞTİ: İHTİYACIMIZ VAR

Sağlıkta fiziki imkanlar gayet iyi ama bizim şimdi bir de fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var. Bu sayının hızla artması lazım. Bu sayıyı ne kadar artırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak.

Gençlik ve Spor Bakanımız, heyeti ile çalışmaları yapıyorlar ve bu çalışmaları yaptıktan sonra lisans, yüksek lisans, doktora bütün bunların ücretlerini belirleyip onaya bana getirecekler. Ondan sonra da açıklamayı yapacağız.

Bunlar inanın Türkiye sevdalısı değil, bunlar Türkiye düşmanı. Türkiye sevdalısı olsalar, attığımız bu adımlarda yapacağımız veya yaptığımız yatırımlarda biz de hükümetin yanındayız, kabinenin yanındayız. Mesela Togg açılışına bunları davet ettik ama bu davete icabet etmediler, gelmediler. Buralarda görünmek onlar için adeta bu yatırımları onaylamak anlamına gelir ve millet bunlara çok daha farklı bakar endişesini taşıyorlar. Onun için de bu tür yatırımlara gelmiyorlar.

Geçenlerde TOGG'un yönetiminde olan arkadaşlardan başkan olan arkadaş dedi ki 'TOGG'u gelip gezebilir miyiz diye bir talep var ne dersiniz?' Hani ne diyorlardı başta, 'Fabrikası nerde, fabrikası yok ki Togg'u burada üretmiyorlar ki İtalya'da üretiyorlar, ondan sonra Türkiye'de ürettik diye söylüyorlar' filan dediler. Dedik ki gelsinler, bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok ama Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı da yanınıza alın, beraberce tesisleri gezdirin, görsünler. Bu millet neye kadir, neye muktedir bunu bizzat görmelerinde fayda var ve şu an itibarıyla orada 1430 çalışan eleman var ama bu sayı 4-5 bin, buralara kadar çıkacak. Şimdi yani Türkiye olarak biz bir şeyi yazıyoruz. Yani biz adeta yeniden bir tarih yazmak durumundayız. Bunu yazar mıyız biz? Yazarız. Şu an işin başında olan arkadaş Bosh'tan geldi. Şimdi ikinci bir eleman daha aldılar, Hyundai'den onu da aldılar. Bu insanlar ayrı bir güç katıyorlar bu oluşuma.

"ŞİMDİ BEYİN GERİ DÖNÜŞÜ VAR"

Şimdi beyin göçü yok artık, beyin geri dönüşü var Artık burada bu tür adımlar atılıyor. Bir heyecan sardı. Biz bunu bütün alanlarda gerçekleştirmenin adımlarını atıyoruz. Bunu da başaracağız.

Bu ortak malı, dünyada eğer çalışırsan beraber işleyebilirsin, beraber kullanabilirsin. Bunun gayreti içerisindeyiz. Bu da her geçen gün daha ileri gidiyor ve Türkiye'de altyapıyı fiziki noktada bu çalışmalarımızı gören George, Hans vesaire, onlar da bizimle bu tür şeylerde ortak adımlar atmaya var olduklarını söylüyorlar. Siyaset de aynı şey. İsim vermeyeceğim mesela şu anda İHA, SİHA, Akıncı vesaire bunları bizden isteyen dünyanın devleri var. 'SİHA gönderin bize' falan diye. Bakın alandık ama şimdi veren el olma noktasına geldik. Bütün mesele gücünü korumak, gücünü ispatlamak ve bunu da inşallah başarmak.

TEKNOLOJİK ARAÇLARDA VERGİDEN MUAFİYET

Bu tür şeylerde gençliğimizi asla yalnız bırakmayız. Hele hele ilim tahsil etmede gerekli olan araç gereç neyse nasıl ortaöğretimde, ilköğretimde sıraların üzerine kitapları ücretsiz koyduysak aynı şekilde üniversitede bunu yaparız. Nasıl yurtlarda bütün kolaylıkları getirdiysek bütün bu teknik araç, gereç ne gerekiyorsa bunların hepsinde de elimizden gelen kolaylığı Gençlik Spor Bakanlığımız aracılığıyla, Hazine ve Maliye olarak bunların çözümünü yaparız. Çünkü biz zaten sizler için varız, sizler için bu mücadeleyi sürdürüyoruz.

Konutlarla ilgili nasip olursa seçimden sonra yeni etapların adımlarını, 1 milyon açıklamasını yaptım. Bir milyon açıklamasından sonra yeni adımların da atılması kararını vereceğiz.

"MISIR İLE BU İŞ YOLUNA GİRDİYSE SURİYE İLE DE YOLUNA GİREBİLİR"

Er veya geç, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne zaman, YSK seçim takvimini açıkladığı zaman. Şu anda onlar gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz, işte 'Sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim.' Şu ana kadar yaptıkları bu.

Sayın Sisi ile yaptığımız görüşmede, Türkiye-Mısır ilişkilerinde, olayın liderler seviyesinde tartışılmasından öte, ben kendisine onu da söyledim, bizim Mısır halkıyla ilişkilerimiz farklı, tarih orada var. Son dönemde, bir 9 yıllık süreç içerisinde bir sıkıntı yaşadık. O akşam özellikle de Katar Emiri'nin araya girişiyle bu adımı attık. O sıkıntıyı aştıktan sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile dar kapsamlı bir görüşme yaptık. 'Şimdi alt düzeyde bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar, ondan sonra da biz görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim, tüm derdimiz, sizlerle Türkiye arasındaki bu kırgınlığı, dargınlığı gidermek. Akdeniz'de Türkiye-Mısır arasında böyle bir sıkıntı yaşanmaması gerekir' dedik. Çok farklı bazı şeyler daha aramızda konuştuk. Daha sonra da aldığım bilgi, haberler çerçevesinde kendisi de bu görüşmeden çok mutlu olmuş, aynı mutluluk temennisini biz de ilettik. Şimdi süreç başladı, bakanlarımızla bir süreç devam edecek. Daha sonra da bir araya gelmek suretiyle Akdeniz'de, çünkü Mısır halkıyla Türkiye'nin birbiriyle olan bağlantıları çok farklı, bizim bu gücü başkalarına kaptırmamamız gerekir. Yunanistan'ın buralara ulaşması, bu olacak iş değil. Onun için güzel gelişmeler olacak diye inanıyorum.

Bunlar giderilince oyunlar bozuldu. Bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. Şimdi bizim Birleşik Arap Emirlikleri ile münasebetlerimiz gayet iyi bir konumda. Daha da iyi olacak. Bu malum bazı çevreleri rahatsız ediyor. Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz"

(AA)