Kabine revizyonu son günlerin en çok tartışılan konusu durumunda. Herkes gidecek ve gelecek isimleri konuşuyor. Değişikliği yapacak olan Erdoğan’ın gündeminin ilk sırasında kabine değil, örgüt var. PARTİ İÇiNE DÖNECEK AKP kulislerinde kabine değişikliği için isim soruşturduğumuzda başka bir manzara ile karşılaştık. Milletvekilleri ve parti yöneticilerinin elindeki listelerin kabine için değil, il ve ilçe örgütleri yöneticileri […]

Erdoğan neşteri kabineye değil örgüte vuracak

Kabine revizyonu son günlerin en çok tartışılan konusu durumunda. Herkes gidecek ve gelecek isimleri konuşuyor. Değişikliği yapacak olan Erdoğan’ın gündeminin ilk sırasında kabine değil, örgüt var.

PARTİ İÇiNE DÖNECEK

AKP kulislerinde kabine değişikliği için isim soruşturduğumuzda başka bir manzara ile karşılaştık. Milletvekilleri ve parti yöneticilerinin elindeki listelerin kabine için değil, il ve ilçe örgütleri yöneticileri için olduğuna şaşırarak tanıklık ettik. Bu büyük teyakkuz halini, konuştuğumuz bir AKP’li “önce evin içinde huzuru sağlamalısınız” diyerek durumu özetliyor. Yenileme büyük oranda Saray eliyle gerçekleşecek. Kendi illerinde belirlenecek yöneticiler için az da olsa etki edebileceğini düşünen milletvekillerinin çabası görülmeye değer.

BÜTÜN İLLER MASADA

AKP’nin 6. Olağan Kongresi’nden bu yana yaklaşık bir yıl geçti. Bu kadar kısa bir süre sonra il ve ilçe örgütlerinin tartışılmaya başlanması ve operasyon beklentisi, Erdoğan’ın örgütüne güvensizliğinin göstergesi olarak algılanıyor. “Hangi iller değişir” diye sorduğumuz AKP’lilerin “değişmeyeceklerin sayısı bir elin parmağını geçmez” yanıtı yukarıdaki tespiti de doğrular nitelikte. İlk operasyonun, 31 Mart seçimlerinde kaybedilen iller ve İstanbul’da yaşanacağına kesin gözü ile bakılıyor. Antalya, Ankara, Kocaeli, Konya, Eskişehir gibi iller ise İstanbul’un arkasında sıralanıyor.

CEMAAT TRAVMASI

6. Kongre öncesi başta büyük kentler olmak üzere il yönetim kurullarındaki isimleri Erdoğan’ın tek tek inceleyerek atadığı biliniyor. Bu kadar kısa sürede değişime duyulan ihtiyaç bizzat partililer tarafından “cemaat travması” olarak tanımlanıyor. Erdoğan’ın son dönemde Ali Babacan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun çalışmalarını yakından takip ettiği ve karşı hamle hazırlığında olduğu biliniyor. Erdoğan, yeni parti girişimini etkisizleştirmek için atacağı adımlarda çatlak ses istemiyor. Bu nedenle geçmişten bugüne bu üç isimle yakın çalışma içerisinde bulunmuş her isim ‘şüpheliler’ listesine girmiş durumda. Erdoğan, 15 Temmuz öncesi parti içerinde bulunan FETÖ yapılanmasının yarattığı tahribatı bir daha yaşamamak için önceden tedbir alma telaşında.

Ağustos ayı içinde AKP’de değişimin başlayacağı konusunda herkes hem fikir. Bu süreçten kârlı çıkmak isteyen parti içerisindeki güç odakları da harekete geçmiş durumda. Süleyman Soylu ve Berat Albayrak’ın parti içerisindeki gücü ve aralarındaki rekabet bugüne kadar çok yazıldı, konuşuldu. Ama şimdiye kadar çok dikkate alınmayan bir başka güç odağı da kendini yeniden ifade etmeye başlayan “yaşlılar” ya da muhafazakârlar diye tanımlanan grup. Özellikle yeni parti girişiminden sonra bu isimler tekrar kıymete bindi. Soylu ve Albayrak’tan rahatsızlıklarını her fırsatta dile getiren grup üyeleri Erdoğan’dan “öze dönüş” bekliyor.

ERDOĞAN’IN ZOR KARARI

Parti içerisinde değişimde kararlı olan Erdoğan’ın işi bu kez biraz daha zor. Güç odaklarını gözetirken aynı zamanda da kendine mutlak bağlılığından emin olduğu isimleri bulmak zorunda. Üstelik bu sefer ‘isteyen gitsin’ lüksü de yok. Sonbahara AKP içindeki tartışmalarla gireceğiz. Bu tartışma partinin içine gireceği uzun kışın habercisi de olabilir.