AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da konuşma yapması için düzenlenen bir törende konuştu. Erdoğan, “20 yıl öncesinde böyle bir Sancaktepe var mıydı? Altyapısıyla üstyapısıyla, okullarıyla, mesire yerleriyle acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Burada da çöp dağları yok muydu? Biz iktidar olduk Sancaktepe çok farklı bir ilçe oldu. Sancaktepe küllerinden doğdu,” dedi. Mazbatası elinden alınan […]

Erdoğan: Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da konuşma yapması için düzenlenen bir törende konuştu.

Erdoğan, “20 yıl öncesinde böyle bir Sancaktepe var mıydı? Altyapısıyla üstyapısıyla, okullarıyla, mesire yerleriyle acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Burada da çöp dağları yok muydu? Biz iktidar olduk Sancaktepe çok farklı bir ilçe oldu. Sancaktepe küllerinden doğdu,” dedi.

Mazbatası elinden alınan ve yenilenen seçimlerde tekrar aday olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da eleştiren Erdoğan, “Diyor ki 25 senede ne yaptınız? Bunu diyen Binali Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul’da yaşamamış. Onlar bu işte çok çok acemi. Bizim lugatımızda yalan ve iftiranın yeri yok. Halka karşı başka konuşup, arkada başka işler yapmaya bu milletin karnı toktur. Türkiye bu popülist siyaset anlayışı yüzünden altın yıllarını kaybetmiştir,” ifadelerini kullandı.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Bu ülkenin ve milletin boş lafa, kendini olmadığı biri gibi göstermeye, halka karşı başka konuşup arkada başka işler yapmaya karnı toktur. CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Şunu bilin ki şimdi gelenler de farklı olmayacaktır. Demokrasi yoluyla milli iradenin desteğiyle sandıktan çıkarak iktidar olamayacakları vehmine kapılanlar, darbelerden, krizlerden, terör örgütlerinden, siyaset mühendisliklerinden medet umar hale gelmişlerdir. “

“Darbelerden, krizlerden medet umar hale gelmişlerdir. Duvarlara ne yazdılar: Zulüm 1453’te başladı dediler. Bunu yazanlar CHP zihniyeti. Şimdi bu zihniyet pazar günü sizden oy isteyecekler. Zulüm 1453’te başlamadı. Gönüllerin fethi 1453’te başladı. 31 Mart’ta seçimin neticesine en çok sevinenler arasından Yunanlar vardı. Gazetelerine attıkları başlıkları hatırlıyorsunuz değil mi?”

“Mursi eceliyle ölmemiştir, öldürülmüştür. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz? Mesele bu kadar önemli. Erdoğan’ın akıbetini Mursi’nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. İşte onun için çok çalışmamız lazım. Biz bunlardan korkmuyoruz. Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz. Muhammed Mursi, mahkeme salonunda 20 dakika yerde maalesef çırpınıyor. Orada yetkililer Mursi’ye müdahale etmiyorlar. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da gerekeni yapması şarttır. Bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır’ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız.”

“Önümüzde G-20 var. Gündeme getireceğimiz konulardan biri bu olacak. Bizler hakkın ve haklının yanıda olacağız. Zalimlerin karşısında olacağız. “

“Ülkemizi ve İstanbul’u halk düşmanı bu faşist zihniyete pazar günü teslim etmeyeceğiz.

31 Mart’ta seçimin galibi hiç tartışmasız Cumhur İttifakı’dır. Peki o zaman neden 23 Haziran’da seçim yapıyoruz. Çünkü kasıtlı yanlışlar tespit ettik. İki aday arasındaki fark 29 binden 13 binli rakamlara kadar düştü. Bunun adı ‘oylar çalındı’dır. Birileri ısrarla diyor ki öyleyse hırsız kim? Onlara şöyle söylemek lazım, soruyu soran. AK Parti’nin oylarını buharlaştıran, bu tezgahı kuran kimse hırsız odur. İlla ismiyle mi söylemek lazım. Hırsız kendini bildiği için çırpınıp duruyor. “

“CHP adayına destek ya Kandil’den, ya Kandil’in güdümündeki partinin cezaevindeki eski genel başkanı Selo’dan ya da yurt dışından geliyor”

Moderatörle CHP’nin adayı bir araya geliyor. Orada soruları konuşuyorlar. Hangi soruları soracak, nasıl cevaplar verecek? Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne densizliktir, bu ne ahlaksızlıktır. Moderatörlük yapacaksın, bir televizyon programına çıkacaksınız ve bu televizyon programından önce soruları kalkıyorsun CHP’nin adayına veriyorsun