AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Doğu ile batı arasındaki köprü konumumuz emsalsiz imkanlar sunuyor. Güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme her alanda iş birliğine hazırız" dedi.

Erdoğan ŞİÖ Zirvesi'nde konuştu: Her alanda iş birliğine hazırız
Fotoğraf: AA

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 22. Devlet Başkanları Zirvesi’nde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Asya'nın hoşgörü ikliminin ve sorunlara ortak çözüm bulma anlayışına dayalı kadim kültürünün günümüzdeki temsilcisi olarak tarafımızdan görülüyor, bu için de teşkilat ile ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Son 10 yıldır sahip olduğumuz diyalog ortağı statümüz sayesinse burası Asya'ya açılan pencerelerimizden biri haline gelmiştir. Teşkilatın enerji kulübü üst düzey grubunun dönem başkanlığını 2017 yılında üstlenmiştik. Bu kapsamdaki üçüncü yüksek düzeyli grup toplantısını Ankara'da gerçekleştirmiştik. Üye olmayan bir devletin böyle bir görevi icra etmesi teşkilat için de bir ilki teşkil etmiştir.

"SORUNLARIN DA KÜRESELLEŞTİĞİ BİR ÇAĞDA YAŞIYORUZ"

Üstlendiğimiz sorumluluk Türkiye ile teşkilat arasındaki ilişkilerin ne kadar geliştiğini de göstermiştir. Bundan sonra müşterek çabalarımızla işbirliğimizi çok daha yüksek seviyelere çıkaracağına inanıyorum. İmkanlarla beraber sorunların da küreselleştiği bir çağda yaşıyoruz. İklim değişikliği, salgın, enerji ve gıda arzı güvenliği, terörizm, yabancı ve İslam düşmanlığı, ırkçılık, düzensiz göç, ekonomik güç gibi aksamalar nedeniyle nice imtihanla karşı karşıyayız. Bu sınamaların üstesinden ancak tesis edilecek küresel işbirliği ve çözüm anlayışı ile gelebiliriz. Bu dönemde daha çok birlik olunması gerekirken, maalese bazı ülkeler duvarlarını yükseltmeyi ve içe kapanmayı tercih etmiştir. Duvarlar yükseldikçe vicdanlar da çölleşmektedir.

Bunun en son örneği koronavirüs salgınında yaşanmıştır. Tüm insanlığın aynı gemide olduğunun hatırlatan küresel salgın sürecinde maalesef uluslararası kuruluşlar ve gelişmiş ülkeler iyi bir imtihan veremedi. Hatta kimi ülkeler tıbbi malzeme temininde çatışma noktasına kadar geldi. Biz ise Türkiye olarak, koronavirüs ile mücadele kapsamında 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardım sağladık. Kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz yerli ve milli aşımız Turkovac'ı tüm ihtiyaç sahiplerine sunduk.

Yaklaşık 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere, 4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Yaptığımız 8 milyar doları aşkın insani yardımla milli gelire oranla dünyada ilk sıradayız.

Dünyanın en cömert ülkesi unvanını taşımanın gururunu yaşıyoruz. Dünya beşten büyüktür diyerek 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan krizleri çözme kabileyetini yitirdiğine dikkat çekiyoruz. Küresel sistemin, reform ihtiyacını vurgularken bir yandan daha adil kapsayıcı ve etkin bir düzenin tesisi için çalışıyoruz. Bölgemizde ve ötesinde barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için her türlü çabayı veriyoruz. Amacımız insanı ve insani değerleri merkeze alan girişimci bir diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir.

"SAMİMİ BİR ÇABA HARCIYORUZ"

Bu kapsamda Ukrayna'daki çatışmaların diplomasi yoluyla bir an evvel sona erdirilmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden sevkiyat noktasında BM ve taraflarla verimli bir işbirliği yürütüyoruz. Tahılın Afrika'daki kardeşlerimiz başta olmak üzere, özellikle en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırılması noktasında samimi bir çaba harcıyoruz.

Terörizm maalesef küresel düzeyde sınır tanımamakta ve tüm devletleri olumsuz etkilemektedir. Türkiye on binlerce vatandaşını terör örgütlerine kurban vermiş, terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen bir ülkedir. 40 yılı bulan bölücü terörle mücadelemizde çoğu zaman yalnız bırakılsak da, terörizmin tüm biçimleriyle mücadelmizi sürdürüyoruz. Ortak güvenliğimizi ilgilendiren hususlarda ŞİÖ ile diyaloğumuzu daha da güçlendirmeye hazırız.

Güvenliğin önemli bir boyutunu, tedarik zincirlerinde sürekliliğin sağlanması oluşturmaktadır. G20 kulvarındaki girişimlerimiz başta olmak üzere küresel gıda güvenliğine yönelik çabaları destekliyoruz. Küresel tedarik zincirlerinde devamlılık bakımından Doğu ve Batı arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin önemi daha fazla anlaşılmıştır.

"HER ALANDA İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ"

Türkiye son 2 yılda gerçekleştirdiği devasa ulaşım ve altyapı çalışmaları ile bu anlamda büyük başarıya ulaştı. Doğu ile batı arasındaki köprü konumumuz emsalsiz imkanlar sunuyor. Güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme her alanda iş birliğine hazırız. Devam eden ekonomik ve siyasi süreçlere katkı vermeye devam edeceğiz. Toplantılarımızın ülkelerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum."