Bir milis gücünün, Peker’in yönetiminde kurulması düşünülmüştü. Tasfiyesinden sonra SADAT’ta karar kılındı. Erdoğan zorda, ABD ile kısa, orta vadede problemler yaşanması mümkün. Rusya’ya göz kırpmak için koşullar uygun. SADAT’ın eğitimin, bu samimiyetin bir parçası olarak Rus İstihbaratı’nın kolu özel ALFA Birimi’ne verildiği iddiaları var!

YAŞ’TA NE OLDU?

Elbette perde arkası var. 4 Ağustos’taki, Yüksek Askeri Şura’ya (YAŞ) gidelim. İleri sürülenler, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın askeriyedeki bütün ağırlığının budandığı yönünde. 15 Temmuz sonrası özellikle jandarmanın güçlendirilmesi ile büyük potansiyele ulaşan, Süleyman Soylu’ya bağlı İçişleri Bakanlığı kadrosu da aynı şekilde tırpanlandı.

YAŞ’tan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat (MİT) Başkanı Hakan Fidan güçlü çıktı. Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çöküş kadar, Sedat Peker’in ifşaları da bu güç dengesinin oluşmasında etkili oldu. Soylu saygınlığını tamamen yitirdi. Erdoğan’ın Türkiye’yi yönetemediği iyot gibi açığa çıktı.

65 YAŞINI GEÇEN SİYASİLER

Aslında Erdoğan’ın kendini bile yönetemediğine ilişkin videoları birbiri ardına düşüyor. Toplantıda uyuyor, çay atarak felaket bölgesinde yararlı olacağına inanıyor, uluslararası buluşmalarda yanındaki Bakan’ın elini sıkmaya çalışıyor, mitinglerde yanındakileri tanımakta zorlanıyor.

Peker’in goygoy olarak paylaştığı düşünülen son tweet’leri belki de bugüne kadar en önemli olanlar arasında: “…Mesela biz şunu sorgulamalıydık: 65 yaşını gelen herkes mecburen emekli edilirken (sağlıklı karar alamaz diye) ev, araba veya herhangi bir şeyi satarken mecburen doktordan akıl sağlı yerindedir raporu alınması gerekirken…

…Ülkemizdeki tüm büyük partilerinin başkanlarının 65 yaşının üstünde olduğunu bile sorgulayamadık. Anayasa’ya göre tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir, o zaman 65 yaşından büyük tüm siyasilerin 85 milyonun geleceğini ilgilendiren kararları aldıklarında, her karar öncesi akıl sağlıkları yerindedir raporu almaları gerekmez mi?”

“Anlatılanlar nereye kadar gidecek?” sorusunun önemli cevaplarından biri daha! Fakat bu aynı zamanda bütün siyasileri de içine alan gerçekliği ortaya koyuyor. Öte yandan Erdoğan’ın son zamanlarda kameralara yansıyan bu özel durumu ve içinde bulunduğu sıkışıklığa her zamankinden daha dikkatli bakmak gerekiyor.

Türkiye’de klasik manadaki ‘devlet aklı’ kavramı epey süre önce ortadan kalktı. Bu boşluk, ‘Erdoğan aklı ve ruhu’ ile dolduruldu. Devlet dönüştü. Şimdi Erdoğan’a bağlı ‘bu tuhaf devlet’ tasfiye olmamak için bir kez daha yeni çıkış yolları arıyor. O çıkış nereye uzanıyor, bakalım…

“ABD’nin, Türkiye’nin üzerindeki kuşatma çemberi” başlıklı yazıda şu satırlar geçiyor:

“…SİHA’dan İHA’ya yeni dünya denklemine dahil olan ve bütün karanlık projeleri bertaraf eden yeni Türkiye ile yol alacağımızı bütün cihan bilsin…”

Devam ediyor: “…Türkiye ile ilgili işgal planları üzerine çalışan, en az üçe bölünmesi şeklinde fikir birliğinde olan ABD, yeni bir otoriter boşluk oluşumunu sağlamak için medyada birçok yeni kol faaliyeti üzerinden alan bulmaya çalışıyor…”

“…İçimizde bir kilo soğana, bir kilo patatese vatan satacak karaktersizlerden, Rabbim muhafaza etsin. Bütün mazlumların laneti ihanetçilerin üzerine olsun…” Yeni Akit gazetesi… Hafife almayın! Sabri Balaman’ın son yazısının neden ilginç olduğuna onun kimliği ile bakalım. SADAT’ın ‘sözüm ona basın dünyası içerisindeki’ sivil karakteri!

ABD ve ‘kendi içimizdeki hainler’ satırları, SADAT’ın yeniden ve kim tarafından revize edildiği ile ilişkisi olabilir. Bu iddiayı ilk kez duyacaksınız! SADAT’ın sadece Libya ya da Suriye’de operasyonel bir güç olmadığı, Türkiye içinde de paramiliter bir teşkilatlanmaya gittiği yönündeki şaibeler hiç bitmedi.

BU MİLİS GÜCÜNÜ KİM KURACAKTI?

Peker’in ifşaları ile bir süre köşesine çekilmiş gibi görünen SADAT yeni bir hareketlenme hatta oluşum içinde. Erdoğan, ‘devrim muhafızları’ benzeri yapılanma için çok çaba sarf etti. Bu yapılanma, Mussolini’nin kara gömleklileri, Hitler’in kahverengi gömleklileri ya da İran’daki Besiç milisleri olarak tasarlandı. Yani AKP, dünyayı yeni baştan keşfetmedi.

Hatta bu milis gücünün, bir dönem Sedat Peker’in yönetiminde kurulaması düşünülmüştü. Onun tasfiyesinden sonra tamamen SADAT’ta karar kılındı. Şimdi Erdoğan sadece içeride zorda değil. ABD ile orta vadede problemler yaşanması mümkün. Rusya’ya göz kırpmak ve karşılıklı fayda dinamikleri oluşturmak için koşullar uygun.

YENİ YAPILANMA MI?

Rusya’daki özel Alfa Birliği, 1972 Münih Katliamı’nın ardından, 1974’te KGB bünyesinde kuruldu. Başlıca görevi ‘terörle’ mücadeleydi. Rusya'nın yanı sıra halen eski Sovyet ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her yerinde etkin. Eğit-donat faaliyetlerinin de bir parçası.

İşte SADAT’ın eğitimin de yeni dönemde, Rus İstihbaratı’nın kolu özel ALFA Birimi’ne verildiği iddiaları var! Bu iddialar doğru ise, ‘bu özel ehemmiyet ve amaç nedir?’ diye sormak lazım.