Marmara Denizi’ni esir alan müsilaj sorununun başlıca nedenlerinden biri Ergene Derin Deniz Deşarjı. Hidrobiyolog Levent Artüz, “Ergene deşarjı, müsilajın hem boyutunu hem de zamanını etkiledi” dedi.

Ergene’nin yükü Marmara’ya kaldı

Yaren ÇOLAK

Müsilaj sorununa ilişkin deniz yüzeyinde temizlemeler yaklaşık bir haftadır sürüyor. Ancak yüzeyde yapılan geçici temizlik Marmara’nın nefesini kesen kirliliğe engel değil. Pek çok noktadan kirli su Marmara Denizi’ne dökülmeye devam ediyor. Sanayi atıkları nedeniyle zehir akan Ergene Nehri de bunlardan biri.

İktidarın politikalarından biri olan Ergene Derin Deniz Deşarjı ile 13 Kasım’da başlayan katliam bardağı taşıran son damla oldu. Ağır kimyasal yükü nedeniyle Ergene Nehri’nin kurtarılması için başlatılan derin deşarj projesi, Marmara’yı da kirletti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Ergene Havzası Eylem Planı'nı devreye aldık. Yaklaşık 2,5 milyar liralık bir harcamayla ve kararlılıkla hayata geçirdik" diye bahsettiği planla katliamın son adımı atıldı. Plan kapsamında başlatılan Ergene Derin Deniz Deşarjı Projesi ile foseptik çukur haline gelen Marmara Denizi, tamamen müsilaja teslim edildi.

Ergene’den yapılan deşarjın acilen durdurulması gerektiğine vurgulayan Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM (Marmara Environmental Monitoring) proje lideri Hidrobiyolog Levent Artüz, “Marmara Denizi’nde müsilaj yine olacaktı belki ama Ergene büyük bir faktör oldu. Kasım ayında başlayan deşarjın ardından kısa bir süre sonra denizde müsilaj arttı. Ergene deşarjı, müsilajın hem boyutunu hem de zamanını etkiledi” dedi.

EKSİK VE TUTARSIZ POLİTİKALAR

Marmara Denizi’nin foseptik çukur haline geldiğini kaydeden Artüz sözlerine şöyle devam etti: “Marmara Denizi alıcı ortam olarak kullanılmamalı. Doğa alıcı olamaz. Ancak bizim yönetmeliklerimiz, tüzüklerimiz böyle. Sıvı atıkları toplayıp denize atmakla katı atıkları atmak arasında bir fark yok.”

ergene-nin-yuku-marmara-ya-kaldi-887059-1.
Levent Artüz

İktidarın uyguladığı yanlış, eksik ve tutarsız politikalara dikkat çeken Artüz, “Ülkenin pek çok noktasından Marmara Denizi’ne deşarj yapılıyor. Sayılarını biz dahi bilemiyoruz. Koltuğunun altına boruyu tutturan herkes denize deşarj yapıyor. Hukuki düzenlemelere gidilmeli” diye konuştu. Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunun tek bir çözümü olduğunu belirten Artüz, “Doğayı, denizleri alıcı ortam olarak kullanmamak” ifadesini kullandı.

MÜSİLAJ 100 KM’LİK ALANA YAYILDI

Öte yandan Gebze Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü tarafından, müsilajın yoğunluk ve zamansal değişim haritaları çıkarıldı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Kavzoğlu, 14 Mayıs’ta aldıkları uydu görüntüsünde müsilajın Gemlik Körfezi’nde yoğunluk gösterdiğini belirlediklerini bildirdi. Aynı dönemde İstanbul tarafında az miktarda müsilaj görüldüğüne işaret eden Kavzoğlu, şöyle devam etti: “14 Mayıs’ta çalıştığımız bölgede, yaklaşık 50 kilometrekarelik bir alanı kapsıyordu. Her 5 günde bir bunun çok ciddi şekilde çoğalmaya başladığını gördük. Buna ‘müsilaj patlaması’ diyoruz. Şu anda da 100 kilometrekarelik bir alana yayıldı.”