Ergenekon'da ikinci perde açıldı
Ergenekon soruşturmasının 2. iddianamesi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede Mustafa Balbay…
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 2. iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianame 21'i tutuklu 56 sanık hakkında 6, 7 ve 8. dalga operasyonları kapsıyor. İddianamede, hükümeti yıkmaya teşebbüsle suçlanan emekli orgeneral Hurşit Tolon ve Emekli Orgeneral Şener Eruygur için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Davanın ilk duruşması 20 Temmuz 2009'da yapılacak. Açılan ikinci dava ile halen görülmekte olan davanın birleştirilmesi yönündeki savcılığın talebi, daha sonra değerlendirilecek.
2. İddianamenin ilk bölümünde, Ümraniye'de bir gecekondunun çatı katında bulunan patlayıcılar ile başlayan soruşturma ve ilk iddianame anlatılıyor. 56 sanığın ismi ve sevk maddelerinin yazıldığı giriş bölümünde, Emekli Orgeneraller Eruygur ve Tolon, üst düzey yönetici olarak suçlanıyor ve bu nedenle iki isim Danıştay baskını başta olmak üzere örgütün işlediğinin iddia edildiği bütün suçlardan sorumlu tutuluyorlar. Ergenekon sürecinin anlatıldığı bölümde, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması ile irtibat kurularak soruşturmanın genişletildiği belirtiliyor. Ardından ilk iddianamenin özeti yapılıyor ve "Yapılan çalışmalar ile 'Ergenekon' isimli terör örgütüne ulaşılmıştır" deniliyor.
1999'DAN ÖNCE GİZLİ FAALİYET
Ele geçirilen dokümanlardan Ergenekon terör örgütünün 1999'dan öncesine dayanan gizli örgütlü faaliyet içerisinde bulunduğu belirtiliyor. Yönetici ve üyelerinin örgütü 'derin devlet' kabul edip, dışa karşı da bu şekilde gösterdikleri belirtiliyor. Örgütün yakın amacının, ülkede yönetim zaafiyeti oluşturacak eylemler yaparak kargaşa yaratmak, nihai amacının da oluşacak kargaşa ortamında hukuk dışı bir müdahale ile yönetimi ele geçirmek olduğu iddia ediliyor. Bu bölümde devlete ait çok gizli belgelerin ele geçirildiği, kamuoyunun yakından tanıdığı kişilere suikast planlarının yapıldığı da yer alıyor.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Emekli Albay Fikri Karadağ, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, eski rektör Kemal Alemdaroğlu örgüt yöneticisi olmakla suçlanıyor.
SİVİL TOPLUM VE MEDYA İLİŞKİLERİ
İddianamenin ikinci bölümünde soruşturmanın sonraki aşamaları, üçüncü bölümünde ise örgütün işlediği suçlar topluca ve genel olarak anlatılıyor. 4. bölümde ise Ergenekon örgütünün başka örgütler, sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşları ile ilişkileri anlatılıyor. Örgütün özellikle CHP'nin mevcut yapısının değiştirilmesi yönünde çalışmalar yaptığı öne sürülüyor.
PARTİLERDE KARGAŞA YARATMAK
Örgütün bazı parti ve parti mensuplarına karşı dezenformasyon çalışması yaptığı, hatta bazı siyasi parti kurullarında kargaşa yaratmayı amaçladığı öne sürülüyor. Örgütün, kendileri gibi düşünmeyen siyasilere gerekirse suikast düzenlemeyi, CHP'nin mevcut yapısının mutlaka değiştirmeyi planladığından söz ediliyor.
KOD ADLARI 'İMDAT' VE 'KISKANÇ'
Üçüncü bölümde örgütün işlediği suçlar topluca ve genel olarak anlatılıyor. Gazi Mahallesi olayları ile ilgili "tanık 9" olarak gösterilen Danıştay davası sanığı Osman Yıldırım'ın anlatımıyla, Gazi Mahallesi olaylarının Osman Gürbüz tarafından gerçekleştirildiği öne sürülüyor. İddianamenin 4. bölümünde Ergenekon Terör Örgütü'nün PKK, Hizbullah, DHKP-C ve Hizbu't Tahrir örgütü ile ilişkilerine dair iddialar anlatılıyor. Bu bölümde, çoğunluğu cezaevinde bulunan itirafçıların gizli tanıklıklarına ilişkin ifadelerine yer veriliyor. İlk iddianamede numaralandırılan gizli tanıklara bu kez "imdat" ve "kıskanç" gibi kod isimler veriliyor.
***
1 numaralı sanık Eruygur
İkinci iddianamede Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, emekli tuğgeneral Levent Ersöz ve gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan öne çıkıyor. Eski Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur, Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi olmakla suçlanıyor. Eruygur bu nedenle örgütün gerçekleştirdiği öne sürülen Danıştay baskınını azmettirmekle de suçlanıyor. "Hükümete karşı isyana tahrik, zorla hükümeti devirmeye teşebbüs ve anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs" gibi suçlamalarla birkaç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
2 numaralı sanık Tolon
İkinci iddianamede Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, emekli tuğgeneral Levent Ersöz ve gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan öne çıkıyor. Eski Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur, Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi olmakla suçlanıyor. Eruygur bu nedenle örgütün gerçekleştirdiği öne sürülen Danıştay baskınını azmettirmekle de suçlanıyor. "Hükümete karşı isyana tahrik, zorla hükümeti devirmeye teşebbüs ve anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs" gibi suçlamalarla birkaç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
***
Kim ne ile suçlanıyor?
Tuncay Özkan: Terör örgütü üyeliği ve hükümeti devirmeye çalışmak
Esenyurt Eski Belediye Başkanı
Gürbüz Çapan: Örgüt üyeliği ve silah bulundurmak
Eski Polis Şefi Adil Serdar Saçan:
Terör örgütü üyeliği ve gizli bilgileri bulundurmak
Mustafa Balbay: Silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin güvenliği ile ilgili bilgileri çalmak
Erol Mütercimler: Silahlı terör örgütüne üye olmak
Tuncay Özkan: TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs
Ferda Paksüt: Terör örgütüne bilerek yardım
Levent Ersöz: Hükümeti ortadan kaldırma ve silahlı isyana teşvik
Turhan Çömez: Hükümeti ortadan kaldırmak
Levent Temiz: Terör örgütü üyeliği
***
Baykal: Ben Ergenekon bağlantısı gözlemedim
CHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon operasyonun hükümetin kendi derin devletini kurmak için yapıldığın öne sürmüş ve "Ergenekon’un avukatıyım" demişti. Ancak ikinci iddianameden Baykal'ı devirme planlarının çıkması şaşırtıcı oldu. İddialara göre Ergenekon terör örgütü, CHP'de ilişkide olduğu kişiler aracılığıyla Deniz Baykal'ı devirmeye çalıştı. Hatta bu çalışmaları Tuncay Özkan yürüttü. Baykal bu iddialarla ilgili ilk değerlendirmesinde, "Benim karşımda olan insanların Ergenekon'la bağlantısı olduğuna dair bir gözlemim yok" ifadesini kullandı.
***
AKP ve MHP’yi bölme planları
İKİNCİ İddianamede örgütün siyasi partilere de el attığı ve partilerin örgütün hedefleri doğrultusunda siyaset yapmasını sağlamak için faaliyet yürüttüğü öne sürülüyor. Bu çerçevede öne çıkan iddialar şöyle:
» AKP’yi ve MHP’yi bölme planları yapıldı, çeşitli takip notlarıyla bunlar net şekilde anlaşıldı.
» MHP’nin de yönetim kadrosunda değişiklik yapma çalışmaları yapıldı.Ümit Özdağ’ın MHP genel başkanlığı adaylığı Ergenekon hamlesiydi.
» Ergenekon, CHP içinde çeşitli operasyonlar yürüttü ve operasyonların da tek amacı CHP lideri Deniz Baykal’ı devirmekti.
» CHP’nin üst yönetimi de değiştirilmeye çalışıldı.
» Zanlıların ve sanıkların telefon dinlemelerinde Deniz Baykal’a yönelik, yoğun bir şekilde devirme çalışmaları olduğu saptandı.
» Cumhuriyet Mitinglerinin organizasyonlarının Ergenekon ile bağlantıları var.
» MHP’nin 8. Kongresi Ergenekon tarafından manipüle edildi.
» Ergenekon kamu görevlilerini fişledi
***
‘Eldiven’ ve ‘Yakamoz’ ikinci iddianamede
‘YAKAMOZ’ ‘Ayışığı ‘Sarıkız’ ve 'Eldiven' kod adlı darbe planları da ikinci iddianamede yer alıyor. Yine Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Özden Örnek ve gazeteci Mustafa Balbay'ın tuttuğu günlükler iddianamede yer buldu. CHP'nin yapısını değiştirerek oluşacak yeni bir sosyal demokrat hareketin başına Mustafa Balbay'ın getirilmesi planlandığı belirtiliyor.
***
Örgütün ADD ile ilişkisi bulunuyor
İddianamede, mevcut demokratik yönetimin değiştirilmesi başlığı altında ise örgütün amaçlarından birisinin darbe yaparak yönetime el koymak olduğu öne sürülüyor. İddianamede "Örgütün ülkede darbe zemini oluşturmak için ciddi faaliyetlerde bulunduğu, birçok silahlı ve bombalı eylem gerçekleştirdiği, ülkede kaos ve anarşi ortamı oluşturmaya çalışarak ordunun darbe yapması için telkin, tavsiye ve teşviklerde bulunduğu anlaşılmıştır" deniliyor.
Örgütün Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu ile ilişki içinde olduğu, bu kuruluşların hükümete karşı Cumhuriyet Mitingleri'ni organize ettiği de iddianamede yer alıyor.
'ULUSAL MEDYA' YARATMA ATAĞI
Medya yapılanması başlığı altında ise medya kuruluşlarının kontrol altına alınması ve kendi medya kuruluşları oluşturulması anlatılıyor. Ulusal medya grubu kurulması amaçlandığı belirtilen bu bölümde Türk Metal-İş Sendikası'nın Doğu Perinçek'in ve Tuncay Özkan'ın televizyonlarının da aralarında bulunduğu 4 kanalda bildiriler yayımlayarak ortak hareket edilmesinin planlandığı belirtiliyor.