Erkan Yoksuli 33. sanat yılını türküleriyle kutluyor

Kadir İNCESU

Erkan Yoksuli, türküleriyle 33 yıldır sanat dünyasında. Yoksuli, bu güzel serüveni türkü sevdalıları ve dostlarıyla birlikte Ataşehir Belediyesi Cemal Süreya Etkinlik Merkezi’nde bir konserle kutladı. Sanat yaşamının öne çıkan türkülerini yorumlayan Yoksuli, türkü aralarında yaşamının pek bilinmeyen yönlerini de anlattı.


Konser sonrası Yoksuli ile sanat yaşamı üzerine konuşma olanağı bulduk.

1969’da Malatya’nın Arapgir ilçesine bağlı Ulaşlı köyünde dünyaya gelen Erkan Yoksuli, müziğe ilgisinin 10 kişi bir arada yaşadıkları kerpiç evde başladığını söylüyor; “Dedem cem yürütürdü. Babam dedemden el almıştı. Ben de babamdan el aldım. Babam Âşık Yoksuli, gerçek adı Tevabil Temuroğlu.”
Yoksuli mahlası almalarının ilginç hikâyesini de anlatıyor, Erkan Yoksuli.

Tevabil Temuroğlu, ilk albümünün Âşık Perişan adıyla çıktığı günlerde Âşık Mahzuni Şerif ile bir araya gelir. Mahzuni albümü üzerine olumlu değerlendirmelerde bulunduğu Temuroğlu’na ‘Âşık Yoksuli’ mahlasını verir.

Âşık Yoksuli adıyla çok sevilen ve tanınan ozan dost sohbetlerinde oğlunun müziğe tutkusunu bildiği için “Ben öldükten sonra oğlumun müziğe devam edeceğini biliyorum. Bugün ben Âşık Yoksuli isem o da Erkan Yoksuli olarak devam edecektir” der.

Erkan Yoksuli ve ailesi henüz 8 yaşındayken İstanbul yollarına düşerler. Köyde Cem yürüten dedesi ve âşık babasından etkilenen Erkan Yoksuli, köyde benimsediği bağlamayı İstanbul’da çalmaya başlar.

Babasını, Maltepe’de açtığı müzik markette kıramadığı dostlarının çocuklarına ders verirken izler. Gün içinde gördüklerini evde uygular. Sürekli çalışır. Azminin, kararlılığının karşılığını da 13 yaşındayken Maltepe’de bulunan Demirkol Çay Bahçesinde alır. İlk kez kalabalık önünde bir türkü söyler. Oğlunun söylediği türkü, Âşık Yoksuli’yi çok etkiler. Gözleri dolarak, “Demek ki Âşık Yoksuli ölmeyecek” sözleri Erkan Yoksuli’ye yepyeni bir geleceğin kapılarını açar.

Çoğunun söz ve müziği kendisine ait olan otuza yakın albümü olan babasının bayrağını taşıdığını belirten Erkan Yoksuli, asıl mücadelenin babasını kaybettikten sonra başladığına dikkat çekiyor; “Unkapanı’na girmek çok zordu. Çok çalıştım, 1990’da ilk albümüm, Hamal Gardaş’ı çıkardım. Giremediğim yerin aranılan bir ismi oldum.”

Bugüne kadar 11 albümü yayımlanan Erkan Yoksuli, müziğin dijital ağlar aracılığıyla müzikseverlere ulaşmasını da dikkate alarak 2003’ten itibaren albüm çıkarmaz. Bugüne kadar söz ve müziği kendisine ait 250 türküye imza atan Yoksuli’nin sözlerinin sayısı ise 500’ün üzerinde…

“Öl Deseydin Ölmez Miydim”, “Bu Sevdamız Gizli Kalsın” başta olmak üzere çok sevilen türkülere imza atan Yoksuli 33 yılı da “Çok çabuk geçmiş. Sanki dün gibi” şeklinde değerlendiriyor.

Yoksuli, “Çok yükseklerde gözüm yoktu. Elimden gelenin en iyisini yaptığımı düşünüyorum. Bütün halkımıza ulaşmamız mümkün değil. Ancak ülkemin her köşesinden, yerinden sevenlerim var. Amacım sanatsal olarak, bu saatten sonra yaptığım eserleri sahnelerde, konserlerde söylemek ve yeni yetişen seslere de destek olmak” diyor.