Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri, kadına yönelik şiddetle mücadele için acil önlem planı talebiyle, 91 kadın örgütünün de imzacı olduğu bir kampanya başlattı

Erkek şiddeti yeni değil, tedbirsizlik normal değil

BİRGÜN KADIN

11 Mart’ta ilk Covid-19 vakasının açıklanmasından ve salgına karşı önlemlerin başlatılmasından bu yana kadına yönelik erkek şiddeti vakalarında da ciddi artış meydana geldi. Süreç içerisinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan kadınların ihtiyaç duydukları desteklere ve bu desteklerin nasıl sağlanacağına dair yapılan açıklamalar somut ve detaylı bilgi içermedi; süreç, kadın örgütleriyle koordinasyon içerisinde yürütülmedi.

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri, kadına yönelik şiddetle mücadele için acil önlem planı talebiyle, “Erkek Şiddeti Yeni Değil, Tedbirsizlik Normal Değil’ başlıklı bir kampanya başlattı.

91 kadın örgütü; devleti, şiddetten uzaklaşmak isteyen kadınlara destek veren ve bağımsız kadın örgütlerini de sürece dahil ederek acil önlem/ eylem planı hazırlamaya çağıran kampanyanın imzacısı oldu.

Bileşenler, 4 hafta boyunca devam edecek olan kampanyayı BirGün’e anlattı.

Sığınaklar Kurultayı’ndan ve kampanyanın ortaya çıkış sürecinden bahseden Kadınlarla Dayanışma Vakfı’ndan (KADAV) Günce Beyazer, Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın “Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 22 yıldır Türkiye'nin birçok şehrinden kadının dayanışması ve çabasıyla, kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bir yapı olduğunu belirtti.

Beyazer, “Kurultay, bu alanda çalışan 21 bağımsız kadın örgütü bileşeni ve yıllardır şiddete karşı mücadele verdiği yüzlerce kadınla birlikte her yıl toplanmaya ve kadınların şiddetsiz bir yaşam hakkına sahip çıkmaya devam erkek-siddeti-yeni-degil-tedbirsizlik-normal-degil-740398-1.ediyor” dedi.

Kampanyanın ortaya çıkış sürecini anlatan Beyazer, şu ifadeleri kullandı: Aslında sadece pandeminin yarattığı atmosfer değil, 22 yıllık mücadele birikimiyle ortaya çıkan taleplerin olağanüstü durumlarda yarattığı aciliyet ve kadınların özgür, eşit yaşam mücadelesinin yükseltilmesi nedeniyle kampanya başlığımızı, “Erkek Şiddeti Yeni Değil, Tedbirsizlik Normal Değil” şeklinde belirledik.

İNFAZ YASASIYLA KADINLAR ŞİDDETE AÇIK DURUMA GETİRİLDİ

Türkiye’de Covid-19 salgını başladığı andan itibaren, kadına yönelik şiddete karşı çalışmalar yürüten kadın örgütleri olarak, bir yandan danışma ve dayanışma faaliyetlerine devam etmeye çalışırken, diğer yandan alınması gereken önlemlere ve kadına yönelik şiddetle mücadelede öne çıkan diğer başlıklara dikkat çektiklerinin altını çizen Beyazer, bu süreç içerisinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadınların özellikle bu sürece dair gerçek ihtiyaçlarına ve sağlanması gereken desteklere dair somut adımlar atmadığını, aksine 6284 sayılı kanuna yönelik getirilen kısıtlama ve infaz yasası ile kadınların şiddete daha açık duruma getirildiğini belirtti.

Bakanlığın kadın örgütlerinden gelen verileri görmezden geldiğini bu nedenle kadına yönelik erkek şiddetine karşı çözüm yaratmanın çok uzağında olduğunu söyleyen Beyazer, İstanbul Sözleşmesi’ni temel alan istikrarlı bir politikanın uygulanmasına olan ihtiyacın tekrar gün yüzüne çıkmış olduğunu ve kadınların ihtiyaç duyduğu destekleri ortaya koyan bir kampanya fikrinin de böyle doğduğunu belirtti.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN

“Bu kampanya ile kadına yönelik şiddetle mücadelede muhatabımızın yalnızca Bakanlık olmadığını, İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü üzere koordinasyon içinde çalışması gereken İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere devletin bütün kurumları olduğunu da belirtmem gerek” diyen Beyazer, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kampanya imzacısı olan kadın örgütleri, bu kampanyayı bir davet değil, devletin İstanbul Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için bir ikaz olarak değerlendirmektedir.”

EVDE HAYAT YOK, ŞİDDET VAR

Bursa Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nden Burcu Üzümcüler ise toplumsal cinsiyet rollerinin etkilerinin ‘evde kal’ sürecinde çok daha fazla ortaya çıktığını belirtti. “Kadınlar üzerine atıfta bulunan roller ve beklentilerin erkek-siddeti-yeni-degil-tedbirsizlik-normal-degil-740399-1.artmasının yanı sıra özellikle derneğimizin hedef kitlesi olan şiddet görmüş ve çocukları ile yaşam kurmuş kadınlar, bu durumu çok net şekilde yaşıyor” diyen Üzümcüler, “Birçoğu çocuklarının bakımlarını sürdürebilmek için ya evde işler yapıyor ya da gündelik işlerden maddi kaynaklarını sağlama çalışıyordu. Ancak maalesef şu an hiçbiri yapılamıyor ve devletin bu konuda herhangi bir desteği maalesef yok” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik erkek şiddetinin ‘evde kal’ sürecinde, evin herkes için güvenli olmadığını gösterdiğini vurgulayan Üzümcüler, Türkiye’de kadınların %75’inin ‘en güvenli yer’ olarak görülen evlerinde şiddete maruz bırakıldığının ve hayattan koparıldığının altını çizdi.

“Birçok ülkede bu duruma özel çalışmalar yapıldı. Ancak ülkemizde ne yazık ki bir eylem planı oluşturulmadı ve gündeme alınmadı” diyen Üzümcüler, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu süreçte Mor Salkım 7/24 şiddet hattınıza gelen aramalarda yoğun artış oldu. Bir önceki yıl gelen telefonlara göre %90 neredeyse artış oldu. Derneğimizin şiddet hattını arayan kadınların %75’i kadın sığınma evine yerleşme talebi ile ulaştı. Ancak kapasite yetersizliği karşımıza çoğu kez bir engel olarak çıktı. Danışma merkezi ve şiddet hatlarının yaygınlaştırılması, Alo 183 hattı sadece kadına yönelik şiddet hattı haline getirilmesi gerektiği danışma merkezi ve şiddet hattı olan sivil toplum örgütlerine gelen çağrılarla bir kez daha ortaya çıktı.”

TALEPLER

91 kadın örgütünün imzacı olduğu kampanyada talepler özetle şöyle:

►Alo 183, sadece kadına yönelik şiddet alanında başvuru alan Acil Yardım Hattı olmalı, kadın örgütlerine danışılarak kapasitesi ve personelin niteliği artırılmalı.

►Sığınak ve acil barınma ihtiyacının karşılanması için sığınak sayısı ve kapasitesi artırılmalı.

►6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi etkin ve eksiksiz şekilde uygulanmalıdır!

►Telefonla konuşamayacak durumda olan kadınlar için işlevli bir uygulama olan KADES, tüm platformlarda etkin bir şekilde duyurulmalı/paylaşılmalıdır.

►Kadınların şiddet sonrası destek mekanizmalarına erişimi için Pandemi önlemleri çerçevesinde kolaylaştırıcılık sağlanmalı

►Kadına yönelik şiddete karşı sosyal, hukuki ve psikolojik desteklerin online platformlarda gerçekleştirilebilmesi için çalışmalar güçlendirilmeli.

►Kamu spotu aracılığıyla, salgın önlemleri süresince kadınların tüm yasal haklarının devam ettiği/var olduğu konusunda bilgilendirme yapılmalı

►Sosyal yardımlar/desteklerin öncelikle erkek şiddetine maruz kalan kadınlara ulaştırılmasının önü açılmalıdır.

►Yerel yönetimler tarafından hazırlanan acil eylem planlarında kadına yönelik şiddet faktörü dikkate alınmalı,

►Kadınların kürtaj hakkı fiili olarak erişilebilir olmalı

►Şüpheli kadın ölümleri mutlaka titizlikle incelemeye alınmalı ve aydınlatılmalıdır.

►Cinsel saldırı kriz merkezleri kurulmalı

►Çocuk istismarına karşı Çocuk İzlem Merkezleri’nin sayısı artırılmalı

*siginaksizbirdunya.org'da yer alan kampanya metninin tamamını okumak için tıklayın