CHP, HDP ve İyi Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salgın hastalık sürecinde muhalefete yönelik eleştirilerini artırmasını, “Erken seçime hazırlık” olarak değerlendirdi. Muhalefet partilerinin ortak görüşü ise, “Erken seçimde AKP kaybeder, ülke kazanır” oldu

Erken seçimde ülke kazanır AKP kaybeder

HÜSEYİN ŞİMŞEK

Halk, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği koronavirüs salgınına karşı yeni önlem ve ekonomik destek paketlerinin hayata geçirilmesini beklerken AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Ulusa Sesleniş” konuşmalarında bile kutuplaştırıcı söylemlerini sürdürdü. Erdoğan’ın bu tavrı, muhalefet tarafından “erken seçim hazırlığı” olarak yorumlandı.

Erdoğan, salgının ardından yeni bir siyasal sürece girileceğini bildirirken siyasette de son süreçte birbiri ardına “salgın dışı gelişmeler” yaşandı. TBMM’ye milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep eden çok erken-secimde-ulke-kazanir-akp-kaybeder-723872-1.sayıda yeni fezleke sunulurken muhalefet belediyeleri üzerindeki baskılar da artırıldı. Son olarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik eleştiriler, AKP kurmayları tarafından sert sözlerle eleştirildi, çeşitli soruşturmalarla tabana mesaj verildi

CHP, HDP ve İYİ Parti temsilcileri, Erdoğan’ın bu tavrının erken seçime hazırlık olduğunu, sonucunda kazananın ise Türkiye olacağını ifade etti. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “Biz, Erdoğan’ın aklında erken seçim gibi bir plan olduğunu biliyoruz ve bir süredir, ‘Yarın seçim olacakmış gibi’ çalışıyoruz” dedi.

Erdoğan’ın içerisinde bulunduğu ruh halinin “sağlıklı olmadığını” söyleyen Altay, “Erdoğan, azmiyle yükseldi hırsıyla batıyor. Unutulmasın ki batanlar, kendileri açısından çılgın kararlar alabilirler. Korona belasından kurutulduktan sonra erken seçim olursa sonucu ‘Türkiye’nin Erdoğan’dan kurtuluşu’ şeklinde olur. Arkasına Cumhurbaşkanlığı forsunu alıp Türkiye’nin en çok oy alan ikinci partisinin genel başkanına laf söylemek, Erdoğan’ın gücünü kaybettiğini ve kontrolsüz hareket ettiğini gösteriyor. İtibarını yitirdi. Korona belasını bertaraf ettikten sonra Türkiye’de bir erken seçim yapılması demek Türkiye’nin kurtuluşu demektir” dedi.

AKP’NİN ZARARINA OLACAKerken-secimde-ulke-kazanir-akp-kaybeder-723873-1.

HDP Milletvekili Mahmut Toğrul da iktidarın tutumunun erken seçimin sinyallerini verdiğini söyledi. Toğrul, Türkiye’de parlamenter demokrasinin yok olduğunu, çoğunlukçu bir sistemin inşa edildiğini ve bu sistemde AKP ile MHP’nin istediği vakit erken seçime gidebileceğini söyledi. HDP’li Toğrul, “AKP hep algıyı yönetmeye çalışıyor. Yönetebilirlerse bir erken seçime gideceklerdir. Ben, bu dönemde özellikle ezilenlerin, yoksulların, daha da kötü bir sürece girdiklerini gördüm. Ne yaparlarsa yapsınlar AKP’nin tılsımı bozuldu. Kutuplaştırıcı söylem taktikleri artık tutmayacaktır. Bu gibi salvolarla tekrar tabanlarını konsolide ederek erken seçime girme hedefleri olabilir ama bu onların zararına olacaktır” diye konuştu.

HALK KÖTÜLÜKLERİ UNUTMAYACAKerken-secimde-ulke-kazanir-akp-kaybeder-723874-1.

İYİ Parti Milletvekili Feridun Bahşi ise “Halk, kendini kötü bir sürece sürükleyen iktidarın bu yönetimini erken seçim süreci ortaya çıktığında unutmayacaktır” dedi. Koronavirüs salgınının sona ermesinin ardından siyasi hayatın yeniden şekilleneceğini, erken seçimin de bu süreçte kuvvetli bir ihtimal olacağını bildiren Bahşi, “Halk, bu günlerde yaşandığını unutmaz. Tüm dünyada devletler halkından IBAN isterken Türkiye’de halka IBAN verdiler. Bunu unutmayacaklar. 20 yıldır AKP’li belediyeler her türlü yardımı yaparken bugün Millet İttifakı’nın belediyelerinin yardımlarının engellenmesini unutmayacak. Önümüzdeki dönem yeniden yapılanma sürecinde halk, tek adam diktasına prim vermeyecektir. Zor zamanlarda kimin yanında olduğunu unutmadan karar alacaktır. Bu da AKP’nin aleyhine olacaktır” dedi.

HER KURUŞ DOĞRU YERE GİTMİŞ!

AKP MYK toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin ve milletin refahı, huzuru, güvenliği, istikbali için harcanan her kuruş doğru yere gitmiştir” dedi. “Hep birlikte sabrettik ve neticeye doğru yaklaşıyoruz. Tedbirleri tavizsiz uygulamamız gerekiyor. Salgın tedbirlerini aşamalı olarak kaldırdıkça üretim çarkları yeniden dönmeye başlayacaktır. Önümüzdeki dönemde en büyük gücümüz olan milletimizin gönlündeki mümtaz yerimizi daha güçlendirmenin gayreti içinde olacağız. Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında bugüne kadar açıkladığımız desteklerin tutarı 200 milyar lirayı buluyor. Bu, Türkiye’de doğrudan reel sektöre ve en alt gelir grubuna verilmiş en büyük destek rakamıdır.”