Ersin Tatar, Halil Falyalı ile ilgili açıklamalarını aktaran gazeteciye telefon ederek, “Türkiye'ye beni rezil ettin” dedi. Gazeteci Cenk Mutluyakalı, Tatar ile yaptığı telefon görüşmesini bugün kaleme aldığı köşe yazısında anlattı.

Ersin Tatar’dan gazeteciye Halil Falyalı sitemi: Beni Türkiye’ye rezil ettin

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Erin Tatar, silahlı saldırıda öldürülen kumarhane patronu Halil Falyalı'nın ardından yaptığı, “Üzüntümü paylaşmak istiyorum, değerli bir kardeşimizdi, bu ülkeye yatırımlar yapmıştı” mesajıyla ilgili açıklama yaptı.

Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı'nın aktardığına göre “Türkiye’ye beni rezil ettin” diyerek kendisine sitem eden Tatar, “Halil Falyalı’nın tek lirasını görmedim, finansörüm falan değil” ifadesini kullandı.

Kıbrıslı gazeteci Cenk Mutluyakalı, bugün kaleme aldığı köşe yazısında Ersin Tatar'ın kendisini aradığını anlattı.

Yazısında “Yurt dışında yaşayanların, Kıbrıs’a özgü çözemedikleri yapı, insanlar arasında iletişimin hiyerarşiden uzak, mesafesiz ve açık olmasıdır. Devletin en tepesindeki Cumhurbaşkanı, sizi doğrudan telefonla arar, öfkesini yansıtır, derdini söyler, bağırır çağırır ve telefonu kapatır. O an “Ersin abi”dir!” diyen Mutluyakalı şöyle devam etti:

“FİNANSÖR DEMEMİ KABUL ETMEDİ”

“Sabah sabah Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın telefonuyla uyandım dün... Halk Tv’deki sözlerim üzerine sitem etti, çünkü hayatının odağına Türkiye’yi aldı. Ada içinden çok Türkiye’de yankılanan eleştirilere tepki gösteriyor.

“Türkiye’ye beni rezil ettin” diye başladı söze… “Falyalı’nın tek lirasını görmedim ben, finansörüm falan değil, böyle yıpratmayalım birbirimizi” diyerek iddiaların tümünü reddetti.

“Halil Falyalı’nın son Cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil özellikle ulusal siyasetin finansörlerinden biri olduğu” yönündeki değerlendirmemi kabul etmedi, “Bu yönde hiçbir delil yoktur” dedi.”

NE OLMUŞTU?

Cenk Mutlukayalı, Halk TV'de katıldığı programda Ersin Tatar'ın mesajı sorulduğunda “Biz defalardır, yıllardır Halil Falyalı'yla görüyoruz cumhurbaşkanını. Bunlar zaten çok yakın ilişkiler içerisinde olan, aynı sofrada fotoğraflar veren insanlardı. Bundan da çekinmeyen insanlardı Zaten cinayetin ardından 'çok değerliydi, kaybettik' dedi devletin tepesindeki kişi” demişti.