Forbes’in zenginler listesindeki 400 kişinin varlığı ABD’nin yüzde 64’ünün varlığından fazla. Bu servetin yarısı 45 kişiye ait. BM’ye göre ABD’de 40 milyon kişi yoksulluk, 18,25 milyon kişi aşırı yoksulluk içinde. Yoksulluk ve eşitsizlik derinleşiyor

Eşitsizlik artıyor

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF @omurkeyif

ABD’de ara seçimler sonrası, yapılan pek çok analiz bir konuda ortaklaşıyor, “su duruldu, geriye kutuplaşma kaldı.” George W. Bush ve Barack Obama dönemlerinde gündelik yaşamın parçası haline gelen, Donald Trump’ın seçilmesiyle de artarak devam eden kutuplaşma, ABD toplumundaki tek ya da en önemli ayrışma değil.

Kongre seçimlerinde, Trump’ın desteklediği adayların başarılı olmasında seçmenin ekonomi konusundaki memnuniyeti de etkili oldu. Ancak son yıllarda ekonomiyle ilgili en dikkat çeken gelişme, ülkedeki büyüyen zenginliğin giderek daha küçük bir kitlenin elinde toplanıyor olması.

Git gide derinleşen ekonomik eşitsizlik bugün ülkedeki en büyük sorunlardan biri. Demokratik Parti’den seçime giren kimi ilerici adayların kampanyalarındaki ekonomik eşitlik söyleminin rağbet görmesi tesadüf değil.

IPS ve inequality.org işbirliğiyle ekim ayında yayınlanan çalışmanın bulguları ilginç. Rapora göre, ABD’de bugün, üç ailenin (Waltons, Kochs ve Mars) sahip olduğu 348,7 milyarlık toplam servet, ortalama bir ABD’li ailenin yıllık gelirinin dört milyon katı ediyor. Bu üç ailenin 1982 yılından bu yana servetini yüzde 6 bin artırdığı belirtiliyor. Üç zengin; Jeff Bezos, Bill Gates ve Warren Buffett’in servetleri ülkenin yarısının sahip olduğu varlıktan daha fazla.

Forbes’in zenginler listesindeki 400 kişinin varlığı, 2,89 trilyon dolar ederken, bu varlık ABD’nin yüzde 64’ünün varlığından fazla. Bu servetin yarısı 45 kişiye ait. ABD’de ortalama bir ev halkı toplam 80 bin dolara sahipken, ABD’nin en zengin kişisi Jeff Bezos’un elinde toplanan paranın bu meblağın 2 milyon katı olduğu ifade ediliyor. Rapora göre, Bezos’un sahip olduğu servete, asgari ücretli bir Amazon çalışanının ulaşması için 2,5 milyon yıl çalışması gerekiyor. Bu makasın bu denli açılmasının en önemli nedenlerinden biri de ülkedeki vergi düzenlemelerindeki eşitsizlik. Vergi kesintiler sürekli bir şekilde zenginlerin lehine işliyor.

40 MİLYON YOKSUL
BM rakamlarına göre ABD’de 40 milyon kişi yoksulluk, 18,25 milyon kişi aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.
Öte yandan yoksulların ülkedeki yerleşik siyasete etkisi daha varlıklı kesimlerden çok daha düşük. 2014 rakamlarına göre, ABD’de yılda 150 bin doların üzerinde kazananların yüzde 57’si oy verirken, 10 bin doların altında kazananların yüzde 24’ü oy veriyor.

Yoksullar, eyaletlerin seçim uygulamalarındaki sınıf ve ırk temelli ayrımcılığa maruz kalırken, çalışmak zorunda olan kesimlerin işten izin alıp oy vermeye gidememesi de rakamları etkiliyor.

Sistemin zenginlerin lehine işlemesi, sadece oy verme davranışında etkili değil. Aynı zamanda, büyük şirket ve çıkar gruplarının adaylara ve Kongre’ye desteği, ülke siyasetini yönlendiriyor.

***

Göçmen yasaları muhaliflere tehdit
Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza, (ICE) muhalif göçmenlere karşı bir tehdit olarak kullanılıyor. Yaşadıklarını Truthout için kaleme alan Maru Mora Villalpando, ICE’ın, göçmenlere karşı istismarlarını yüksek sesle dillendiren göçmen aktivistleri, sistematik olarak, gözaltına alıp sınır dışı ettiğini belirtiyor. Villalpando, baskıların Trump döneminden önce başladığını ifade ediyor.

***

Emperyalizm kendi askerini de yoksul bıraktı

Pazartesi günü ABD’de ‘Gaziler Günü’ydü. Vietnam’dan Irak’a, Afganistan’dan Kosova’ya tüm dünyaya sirayet eden ABD politikalarından geriye, kan dökülen ülkelerde yüz binlerce ölü, ABD toplumunda da travmalar ve yoksullukla boğuşan binlerce gazi kalıyor. ABD’nin emperyalist savaşlarında öne sürdüğü erler tıpkı hedef aldığı halklar gibi yoksullardan oluşuyor.

ABD ordusuna yazılan gençler, ülkelerine dönebilecek olurlarsa ‘gazi’ unvanı alıyorlar. Bugün 30 milyon kadar Amerikan gazisi yoksulluk koşullarında yaşıyor. Günde 20 gazi intihar ederken bu sayı 2016 yılından beri düzenli bir şekilde yüzde 10 artış gösteriyor.

Gaziler günü, ABD yönetimi için askerlerin binlerce kilometre ötede, ABD’nin “ulusal güvenliğini” koruduğu yalanını yeniden üretmek için bir fırsat. Bu esnada, sermaye alış veriş merkezlerinde yüzde 10 ya da 20 indirim yaparak alışverişi artırıyor. Gazilere kimi restoranlarda bir öğün bedava yemek veriliyor…

ABD’de, Vietnam savaşı döneminde mecburi olan askerlikten, zenginler bir şekilde muaf olmayı başarıyordu. Daha sonra gönüllü sisteme geçen ordu, toplumda, ‘yoksullar ordusu’ olarak anılmaya başlandı. Çünkü, ABD’nin bir çok bölgesinde gençler için çalışma olanağından yoksunluk ve üniversite eğitiminin pahalılığı, pek çok yoksul gence orduya yazılmaktan başka bir seçenek bırakmıyor. Gençler, orduya yazıldığı takdirde, üniversite eğitimi ordu fonlarından karşılanıyor. Bu sayede alınan eğitimle, daha iyi bir işe girebilme olasılığı doğuyor. Ordu aynı zamanda siyahlar ve göçmenler için yükselebilecekleri ve para kazanabilecekleri tek yer. Ordunun askere alma ofisleri sıklıkla yoksul ve göçmen mahallelerinde konuşlanırken, yapılan reklamlarda hedef kitleler çoğunlukla yoksul ve göçmen kesimler oluyor.