Menzil Tarikatı’nın Sağlık Bakanlığı’nda kadrolaştığı iddialarını eski AKP’li vekil Hüseyin Besli ‘doğruladı.’ BirGün’e konuşan CHP Milletvekili Murat Emir, “AKP yine kapıları tarikatlara sonuna kadar açıyor” dedi

Eski AKP'li vekilden itiraf: Menzil Tarikatı, Sağlık Bakanlığı’nda kadrolaştı

BAHAR AKSAÇ

AKP iktidarı, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında cemaat ve tarikatlara desteğini sürdürürken, Sağlık Bakanlığı'nın Menzil Tarikatı tarafından ele geçirildiğini AKP'li vekil de itiraf etti. AKP'li eski vekil ve Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli, dünkü köşe yazısında Menzil Tarikatı'nın Sağlık Bakanlığı'nda kadrolaştığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Eğer, FETÖ’nün bugünkü güce erişmesinde ticaretle hemhal oluşunu, kontrolsüz para kazanmasını önemsiyorsak… Bugün aynı yöntemleri kullanan yapıların (tarikat/vakıf) gelecekte aynı sonuca varmalarının kaçınılmaz olacağını söylemek için kâhin olmak gerekmez. Dolayısıyla, misal olarak, ismini palazlandığı şehirden, Adıyaman/Menzil’den alan bir yapının özellikle bir bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim...”

İddiaları sorduk, reddetmediler

Daha önce hazırladığı soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Bir defa öncelikle Sağlık Bakanlığı’ndaki özellikle Menzil Tarikatı'na dönük kadrolaşma son hız devam ediyor. Bu noktada da özellikle yeni bakanın gelmesiyle beraber bu süreç tekrar bir hız kazandı. Bu herkesin malumu zaten. Biz konuyu Meclis'e taşıdıktan sonra bir ret gelmedi yani 'Bir herhangi bir tarikatı kadrolaştırmıyoruz' şeklinde bir açıklama dahi yapmadılar. Çünkü bu kadrolaştırmayı tercih ediyorlar, bilinsin istiyorlar ve reddetmiyorlar.”

Kapıları sonuna kadar açıyorlar

AKP'nin 15 Temmuz sonrası ciddi bir özeleştiri sürecinden geçmediğini aktaran Emir, “AKP teşhis koyamadı. FETÖ yapılanması ne zaman Erdoğan’ın koltuğuna göz dikti, işte o zaman mücadele başladı. 'FETÖ'nün darbesi 17-25 Aralık'ta başladı' diyorlar. Oysaki burada asıl sorun, devlet kadrolarının ve kamu kaynaklarının belirli gruplara, tarikatlara cemaatlere veya sermaye gruplarına peşkeş çekilmesidir. Kadrolaşma konusunda da bu teşhisi koyamadıkları ve kendilerine dönük bir sorun çıkartmayacağını düşündükleri yine Menzil veya başka bir tarikat için sonuna kadar kapıları açıyorlar. İç içe geçtikleri, nerede hangi tarikat biter, hangisi başlar bilemedikleri bir ortaklığın içindeler ve bu ortaklıkta bütün devlet kadrolarını sonuna kadar açmakta bir sakınca görmüyorlar.”

Özeleştiri yine eksik yapılıyor

Meclis kürsüsünde sarfettiği, “Menzil'in darbe yapmasını mı bekliyorsunuz? Darbe yapana kadar Menzil Tarikatı'na yol verecek misiniz?” cümlelerini hatırlatan Emir, şöyle konuştu:

“Hüseyin Besli'nin açıklaması özeleştirel sestir, son derece kısıktır ama elbette bir anlamı vardır, değerlidir. Yalnız burada özeleştiri de yine de eksik yapılıyor. Yani bunu darbe yapma potansiyeli üzerinden değerlendirmemek lazım. Burada sorun şu: Menzil veya Fethullahçı yapılanma hiç darbe yapmayacak olsa idi; bu kadroları, devleti ve kaynakları tarikatlara peşkeş çekmek mübah mıydı?' soruyu buradan sormak lazım. Çünkü bize göre başından beri bunlar uygun değil. Devlet kaynaklarını ve kadrolarını, eşitlik ve mutlaka liyakat ilkesi ile dağıtmak gerekirdi, yapılması gereken buydu.”