Eski il sosyal hizmetlerden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, 40 yıl bürokraside görev almasına rağmen neden vali olarak atanmadığına ilişkin soruya, “Çünkü hükümetlerin siyasi bakışlarının bunda etkili olduğunu ve iktidara yakınlığın değerlendirildiğini düşünüyorum. Bir de Alevi olmam etken oldu” sözleriyle yanıt verdi.

Eski İstanbul Vali Yardımcısı Seyman: Aleviyim diye vali olamadım

Emekli Mülki İdare Amiri ve eski il sosyal hizmetlerden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, vali olarak atanmamasında Alevi olmasının etkili olduğunu açıkladı.

Halktv.com.tr’den İsmail Saymaz’a konuşan Mehmet Seyman, 2019'da Adana’da görev yaparken vali yardımcılığından emekli oldu.

Tarsuslu olan Seyman, 40 yıl 6 ay kaymakamlık, Habur Sınırı Kapısı Mülki İdare Amirliği, beş kez vali yardımcılığı yaptı. Seyman, Saymaz’ın “Kaç yıl bürokraside kaldınız?” sorusuna, “40 yıl 6 ay mülki idare amirliği yaptım. 1980'de kaymakamlığa atadım. 12 Eylül'den sonra Pertek'te belediye başkanlığı da yaptım. Bala, Eynesil ve Yeşilhisar'da kaymakamlık; Çanakkale, İstanbul, Antalya, Ankara ve Adana'da vali yardımcılığı yaptım” diye yanıt verdi.

Hiç vali olarak atanmadığını belirten Seyman, bunun nedenine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çünkü hükümetlerin siyasi bakışlarının bunda etkili olduğunu ve iktidara yakınlığın değerlendirildiğini düşünüyorum. Bir de Alevi olmam etken oldu.”

“TASLAKTA VARDIM, KARARNAMEDE YOKTUM”

Seyman, “Alevilik gerekçesi size ifade edildi mi?” sorusuna karşılık, “Hayır, yetkili makamlarca böyle bir şey söylenmez. Dolaylı olarak “Sen çok başarılısın ama Alevi olman nedeniyle olmadın ve olamazsın' değerlendirmelerini duydum” ifadelerini kullandı ve bunu “Bürokrasi ve siyasetteki birtakım kişilerden” duyduğunu dile getirdi.

Saymaz’ın “Görev yaptığınız dönemde SHP ve DSP'nin koalisyon hükümetleri vardı” hatırlatması üzerine Seyman, “Evet, zaman zaman taslak atama kararnamelerine girdim. Baktık ki taslakta var olan Mehmet Seyman, kararnamede yoktu” dedi.

“BU DİLE GETİRMEK ACI VE İNCİTİCİ”

Mehmet Seyman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bence en büyük ayrımcılık budur. Bunu hissediyorsunuz İsmail Bey, çok acı ama bir gerçek. Hiç ummadığınız ortamlarda, bürokraside ya da sosyal hayatta, söyleyen insanın dünya anlayışına yakıştırmadığınız şekilde, sizi çok inciten bir değerlendirmeyle pat diye karşılaşıyorsunuz. Yüzünüze karşı söyleniyor. Daha sonra bunu anladıklarında nasıl telafi edeceklerini bilmiyorlar.

İnsan ve çocuk haklarıyla ilgili BM'nin, Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa Birliği'nin pek çok projesine katıldım. Büyük bir inançla insan, kadın ve çocuk haklarının peşinde koştum. Devlet, eğer başarılı değil idiysem beni saydığım görevlerde niye tuttu ki? 40 yıl mülki idare amirliği yapmış, özel birtakım görevlerde bulunmuş insan olarak neyin nasıl niye öyle değerlendirildiğini bilirsiniz. Bunu dile getirmek gerçekten zor. Acı da. İncitici de.”