15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın yargılanmasına başladı. Dün başlayan davanın bugünkü celsesinde Mutlu savunma yapıyor.

Eski Vali Mutlu, FETÖ davasında savunma yapıyor

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile Eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 15 eski vali ve kaymakamın yargılaması başladı.

Avukatların yer aldığı duruşmada, eski İstanbul Valisi Mutlu savunma yapıyor.

CNN Türk'ün haberine göre Mutlu savunması sırasında 10 yıl boyunca Güneydoğu'da görev yaptığını, bombaların patladığı sırada çocuklarının korktuğunu anlattı. Mutlu bunları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili de savunma yapan Mutlu, '15 Temmuz darbesi gerçekleşmiş olsaydı, beni Silivri'ye bu yapı kapatacaktı. Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildim' dedi.

'CUMHURBAŞKANI'NA SORSUNLAR, EĞER FETÖ'CÜ DERSE SAVUNMA YAPMAYI BIRAKACAĞIM'

Davanın ilk günkü duruşmasında savunmasını yapan eski İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın, 'FETÖ' mensubu olmadığını belirterek, "Dört buçuk yıl İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yan yana çalıştım. FETÖ'cü olup olmadığımı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorsunlar. Eğer FETÖ'cü derse savunma yapmayı bırakacağım. 1984 yılından beri beni kim hangi göreve getirmiş bellidir. Şükür hepsi yaşıyor. Tanık olarak dinlenebilirler" dedi.

Çapkın, "Hüseyin Avni Mutlu ile 3 yıl vali emniyet müdürü olarak çalıştım. 3 yıl içinde bayramda kandilde 7-8 kez telefon görüşmüşüm. Bence az bile yapmışız. Benim ihmalimin olduğunu düşünüyorum. Ben mülkiyeli değilim ki, mülkiye yapılanması içinde olayım. Çocukluğumdan beri polisim. FETÖ parlatması bir kaymakam hiç olmadım hep polistim" dedi.

Eski emniyet müdür Hanefi Avcı'nın bir televizyon programında kendisiyle ilgili FETÖ ile ilgisinin olmadığını söylediğini beliren Çapkın, Avcı'nın bu ifadelerinin dosyaya delil olarak girmesini talep etti.

İfadesinin başlarında yer yer ağlamaklı ses tonuyla konuşan Mutlu, Şırnak’ta terörle mücadele ettiğini söyleyerek, “Terörist diye tanıdığımız, mücadele ettiğimiz katillerle nasıl bir ortak yanım var ki bana terörist ithamında bulunuldu. Üzülüyorum ama bu ithamlara rağmen devletime küsecek değilim. Ben 13 aydır cezaevindeyim. Bu 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul’a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart-Nisan ayında baharı bir bardak içinde bir demet nane bir demet maydanozu camın önüne koyarak, hatta yanına bir de limonla zenginleştirerek yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Darbe girişimi gecesi Edremit’de olduğunu söyleyen Mutlu, “Suçun oluşması için icra hareketleri olması gerekir. Ben evimdeyken hangi cebiri nerede uyguladım bilmiyorum. Henüz Genelkurmay başkanımızın akıbeti bile belli değilken gece saat 02.00’ye yakın bir saatte ‘Ordu milletindir, milli egemenliğe silah doğrultulmaz, ordu kışlasına dönmeli ve hukuka hesap vermelidir’ şeklinde tweet attım” dedi.

“AKIN ÖZTÜRK TELEFON REHBERİMDE VAR”

Meslek hayatı boyunca FETÖ ile bir ilişkisi olmadığını iddia eden Mutlu, “İddianamede FETÖ’ye finans sağladığım iddia ediliyor. Ben hiçbir terör örgütüne fon sağlamadım. Bu yapıya bedelsiz arsa tahsis etmedim. Kamu hibelerinde örgüt firmalarını kayırmadım. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Meslek hayatımda FETÖ’yle iltisaklı olduğu söylenen 5 kişiyle görüşmelerim olmuş. Telefon rehberimde kayıtlı insan sayısı 3 Bin 200’dür. Sosyal çevremi 5 kişiyle sınırlamak hayatım olağan akışına aykırıdır. Hatta Hüseyin Çapkın, Yusuf Yavaşcan, Necmettin Kalkan ve Feyzullah Özcan ile yaptığım görüşmeler de bu raporda yer almış. Bu kişilerle görüşmem mesleki gerekliliklerdir. Örgüt üyesi olsak daha fazla görüşmüş olmamız gerekirdi. Akın Öztürk telefon rehberimde kayıtlı olan bir şahıstır. Ben Diyarbakır’da görev yaparken o Korgeneraldi. Daha sonraki süreçte bayramda kandilde görüşmüşüzdür. Böyle bir kalkışma yapacağını o tarihte tahmin etmem mümkün değildir” şeklinde konuştu.

“BYLOCK NE DİYE SORSALAR İNGİLİZ BİR BAYI MI SORUYORLAR DERDİM”

Mutlu, ByLock listeleri çıkmadan önce bu uygulamadan haberi olmadığını belirterek, “Bana bu listelerden önce ByLock nedir diye sorsalar, bir İngiliz bayı mı soruyorlar diye düşünürdüm. İddianamede ByLock kullanan kişilerle görüşmüşüm. Ben kimin ByLock kullandığını nerden bilebilirim. 5 tanık ve mağdur ifadesi var iddianamede. Biri huzurevinde kalıyor sanırım. Oradaki bir ziyaretimde Halil Güneç adlı huzurevi sakini kişi bana ‘Burada FETÖ için para toplanıyor’ demiş. Böyle bir şey söyleseydi ben gereğini yapardım” dedi.

“İSTANBUL VALİSİ OLMAM ÖRGÜT PARLATMASI DEĞİL, ÇALIŞMALARIMIN SONUCUDUR”

Mutlu, iddianamede, örgüt taktiği kapsamında parlatılarak İstanbul Valiliğine getirildiği konusunu eleştirerek, “İddianamede en çok üzüldüğüm nokta, örgüt politikası olarak Diyarbakır’dan İstanbul’a getirildiğim konusu. 9,5 yıl 3 büyük vilayette nefes almadan çalıştım. Sadece 1 kez yurt dışı gezim vardır. Bunca yıllık görev sürem içinde kullandığım yıllık izin 20 günü geçmez. Özlük evraklarım istensin göreceksiniz. İstanbul valisi olmam örgüt parlatması değil, bu çalışmalarımın sonucudur” şeklinde konuştu.

“NE MUSA’YA NE İSA’YA YARANABİLİYORUM”

FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle görevden alınan eski savcı Muammer Akkaş’ın 17-25 Aralık operasyonu nedeniyle verdiği ifadede kendisini, ‘18 Aralık hukuk darbesi’ üyesi olarak tanımladığını kaydeden Mutlu, “Operasyonu engelleyen vali diye hakkımda suç duyurusunda bulundular. Eğer 15 Temmuz gerçekleşseydi beni onlar Silivri Cezaevi’ne tıkacaklardı. Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum. Eskiden beri İstanbul’da geleneksellik vardır. İstihbarat Daire Başkanlıkları denetlenebiliyor muydu? Elindeki İstihbarat birimlerini denetlemeyen bir devlet yönetiminin uğrayacağı zafiyetler ortadadır. Bu geleneksellik bizi darbelerden darbelere kumpaslardan kumpaslara her geçen gün sürüklüyor” ifadelerini kullandı.

“GEZİ TWEETLERİNİ EYLEMCİLERE DESTEK VERMEK İÇİN ATMADIM”

Vali Mutlu, kamuoyunda çok fazla gündeme gelen ‘Gezi Tweetlerine’ değinerek, “Söz konusu tweetler nedir? Bir tanesi 9 Haziran 2013 ‘Ihlamur kokusu’ ile ilgili olan. Mesela diğeri 13 Haziran 2013’de attığım ‘Gezi parkında çevre duyarlılığıyla bulunan gençler bana şu telefondan ulaşabilirsiniz’. Eylemcilere destek vererek şiddete teşvik ettiğim iddiası doğru değildir. Gezi olaylarına katılan tek bir grubun olmadığı ortadadır. Gezi sürecinde kimlerin hangi grupların olduğunu bilmek zorundasınız. Bilip bakarsanız, tweetin kime hitap ettiğini görürsünüz” dedi.

“ARKAMIZDAN ÇEVRİLEN DOLAPLARDAN HABERİMİZ YOKTU”
Mutlu, mahkeme başkanının, “Gezi olaylarında FETÖ’nün rolü olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna, “O günlerde buna ilişkin hiçbir veri yoktu elimizde. 15 gün uyumadan görevi başında olan il emniyet müdürü ve ben, bu terör örgütüne fırsat verir miyiz? Biz işimize odaklanmışken, arkamızdan çevrilen dolaplardan haberimiz yoktu. Hangi istihbarat birimi gelip de vali bey bunlar böyle böyle dedi? Her zaman teröriste karşı durdum ama vatandaşı da teröristten ayırdım. Emniyet Genel Müdürlüğü, Gezi sürecindeki eylemlere Türkiye genelinde 3 milyon kişinin katıldığı yönünde rapor yayınladı. Bizim attığımız tweet terör örgütü galeyanına gelen gençleri bu tuzaktan çekip alabilmektir. Provokasyonu, halkı uyaran bir valiyi, terör olaylarına teşvikle suçluyorlar. İçişleri Bakanımıza bilgi verip gençlerle Dolmabahçe’de görüştük. Devletten habersiz gençlerle bir toplantı yapmadık” şeklinde konuştu.

“GÜLEN İLE GÖRÜŞMEM BİR İLAN KUMPASIDIR”

Mahkeme başkanının, FETÖ lideri Fetullah Gülen ile telefon görüşmesini sorması üzerine, Mutlu, “Valilik döneminde bir İslam Birliğiyle ilgili bir grup ziyaretime gelmişti. Bana yakında Amerika’ya gideceklerini söylediler. ‘Hayırdır?’ dedim. Fetullah Gülen’e geçmiş olsun ziyaretine gideceklermiş. O günlerde Gülen ile ilgili terör örgütü suçlaması falan yoktu. Geleneksel terbiyemiz itibariyle bizim de geçmiş olsun dileklerimizi iletmelerini rica ettim. Aradan 1 hafta geçtikten sonra Ekrem Dumanlı (Kapatılan Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Müdürü/firari sanık) Amerika’da Gülen’in yanından beni arayarak, Gülen’in benimle görüşme arzusunda olduğunu söyledi. Ben de telefonda geçmiş olsun dileklerimizi tekrarlardım. Daha sonra bu konu Zaman gazetesinde ilan haline getirildi, buna da çok bozuldum hatta. Arayan ben değilim ki. Geçmiş olsun dileğime teşekkür etmek istemiş. Telefona çıkmamak da olmazdı. Bunun sonradan ilanda yayınlanması, bir ilan kumpasıdır. Fatih Altaylı’da bu konuya değinmişti hatta. Ekrem Dumanlı tarafından insanların arandığı ve gazetede bu yönde şeyler yazıldığını anlatmıştı. Bu konunun iddianameye FETÖ lideriyle irtibatım olarak geçmesi söz konusu değildir” dedi.

“KİTAPLARI İSTESEM ATABİLİRDİM”

Mutlu, Kimse Yok Mu derneğine 5’er liralıktan 4 kez SMS yardımı yaptığı hususuna değinerek, o dönem adı geçen derneğin resmi statüde olduğunu kaydetti. İHH aracılığıyla Afrikalı bir yetime her ay yardım gönderdiğini söyleyen Mutlu, Diyarbakırlı bir çocuğun da uzun yıllardır bakımını üstlendiğini ifade etti. Evindeki aramalarda ele geçen Işık yayınlarına ait kitaplar için ise, “Benim evimde pek çok yelpazeden 2 bine yakın kitap var. Açığa alındıktan 10 gün sonra gözaltına alındım. Bir korkum veya endişem olsaydı o süre içerisinde bahsi geçen kitapları atabilirdim” dedi.

“DUMANLI İLE DİYARBAKIR’DA TANIŞTIM”

Mutlu, Mahkeme Başkanının “Ekrem Dumanlı sizi sürekli arıyor muydu? Her telefonuna bakıyor muydunuz?” sorusuna, “Ben Ekrem Dumanlı’yı Diyarbakır’da Zaman Gazetesi’nin açtığı bir sergide tanıştım. İstanbul’a geldiğim bu güne kadar ziyaret ettiğim her yer kayıt altındadır. Ekrem Dumanlı’ya, diğer basın kuruluşlarıyla kurduğumun aynı oranında temas gösterdim. İstesem çok fazla görüşebilirdim. Hatta en az temas kurduğum kurumlardan biri Zaman grubudur” diye yanıt verdi.

“OĞLUMU O OKULA GÖNDERMENİN IZDIRABINI YAŞADIM”

Mutlu son olarak oğlunun Özel Samanyolu Fen Lisesi mezunu olmasına ilişkin soruya, “Açıkçası şu. Matematik zekası olan ve Fen lisesi arzusunda bir çocuktu ama puanı yetmedi. O yüzden bu okula gönderdim, normal ücreti neyse onu da ödedim. 2007 yılı itibariyle de çocuğumu bu okula yazdırmış olmamın acısı ve ızdırabını günlüğüme yazmışımdır. İkinci çocuğum Oğuzhan’ı bu yapıyla ilgili herhangi bir kuruma göndermedim. Arz ettiğim hususlar çerçevesinde beraatimi talep ediyor, saygılar sunuyorum” şeklinde yanıt verdi.

İDDİANAMEDEN...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu savcısı Emine Koçak tarafından hazırlanan iddianamede 15 sanık hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Sanıklar hakkında ayrıca "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan ise 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

İddianamede, Hüseyin Avni Mutlu'nun, 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasından bir gün sonra, FETÖ üyesi kamu görevlilerini İstanbul emniyetinin İstihbarat, Terör ve KOM gibi kritik birimlerinin başına getirilmesini sağladığı, yapılan bu atamaların da örgüte üye kamu görevlilerinin devlet aleyhine başlatmış oldukları 17/25 Aralık kumpas soruşturması ile Selam Tevhid kumpas soruşturmalarını devam ettirmeye yönelik olduğu, ayrıca soruşturmaların sızmamasını sağlamaya çalışıldığı belirtiliyor.

İddianamede Hüseyin Çapkın da, FETÖ üyelerinin emniyetin kritik birimlerinin başına getirilmesine onay vermekle suçlanıyor. Çapkın, 3 Eylül 2016'da tutuklanmış, avukatının itirazı üzerine 8 Kasım 2016'da tahliye edilmişti. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulan Çapkın, iddianamenin tamamlanıp gönderildiği 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden tutuklanmasına karar verilmişti.

İddianamede şüphelilerden eski Bağcılar Kaymakamı Fatih Şahin, eski Rize ve Çorum Valisi Nurullah Çakır ve eski Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan'ın Bylock kullandığı tespitine yer verildi.

Davanın sanıkları şu isimlerden oluşuyor:

1-Eski Kadıköy Kaymakamı Birol Kurubal

2-Eski Bağcılar Kaymakamı Erdal çakır

3-Eski Muğla Valisi Fatih Şahin

4-Eski Sancaktepe Kaymakamı Feyzullah Özcan

5-Eski Mülkiye Başmüfettişi Gürkan Polat

6-Eski İstanbul Vali Yardımcısı Haluk Nadir

7-Eski İstanbul Emniyet müdürü Hüseyin Çapkın

8-Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu

9-Eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mürteza Balcı

10-Eski Artvin ve Hakkari Valisi Necmettin Kalkan

11-Eski Rize ve Çorum Valisi Nurullah Çakır

12-Eski Pendik Kaymakamı Osman Tunç

13-Eski Mülikye Başmüffettişi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Genel Sekreteri Yılmaz Kurt

14-Eski Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan

15-Eski Denizli Valisi Abdülkadir Demir

(İHA, DHA)