“Televizyonların halk istiyor biz de yayınlıyoruz dediği içerikleri YouTuber’lar da söylüyor. Etik değerleri de gelişmediği için birbirlerinin kopyalarını üretiyorlar”

Eskiden büyük bir hata yaptık, tekrarlamayalım!

Her geçen gün video içerik kıymetlenmeye devam ediyor. Netflix, BluTV, PuhuTV gibi platformlar klasik televizyonun yayıncılığının yerini alma yolunda ilerliyorlar. Tabii ki tek başına bir dev olan YouTube bu konuda en büyük etki sebebi. Şimdi yine aynı konu demeyin, farklı bir boyutundan bahsedeceğim. En önemli aşamaya geldik.

Televizyon yayıncılığı Türkiye için söylüyorum 1998’den beri yokuş aşağı... Kalitesiz içerikler izleyicilere enjekte edilmeye başlandı. Bu konuda çok çirkin, çok aptal yerine konduğumuz ‘Halk Bunu İstiyor’ bahaneleri de hazırdı!: “Talep o kadar çok ki biz de dandik içerikleri onlara kovayla döküyoruz” der gibiydiler. Reytingler uçuşta, reklam verenler paraları şelale etmiş döküyor. Her şey yolunda!


Değil! Televizyon yayıncılığında sonun başlangıcı böyle gelişti. Geldiğimiz nokta ortada. Berbat dizilerin bir bilemedin iki ay ömrü var. Ana fikirleri aynı, çekim kaliteleri ortada zaten… Hatta şimdi mevsimi geldi, izleyicinin gönlünde taht kurmak amaçlı saçılacak etrafa. Bir ya da iki tanesi sezonu domine edecek. Kalanlarsa patır patır dökülecek. Bir iki yarışma, Acun’un klasikleşmiş işleri ile harmanlanarak sunulacak. Haberler zaten çok fena durumda. Ne etliye ne sütlüye karışalım derken sadece 3. sayfa haberleriyle milleti ağlatmaya, hayret ettirmeye, şükrettirmeye çalışacaklar.

Televizyon izlemeyen bir kesim var ki bu durumdan hiç etkilenmiyorlar. Onların durumu daha vahim çünkü! Onlar YouTube’da slime (ne olduğunu araştırmayın bile. ben size balçık diyeyim siz hayal edin), challenge (meydan okuma) gibi bir birinden saçma içerikleri tüketmekle meşguller. Beyinleri sıvı hale gelene kadar bu videoları izleyerek tahmininizin çok ama çok üzerinde çöp zaman geçiriyorlar. Kendilerini geliştirme, doğru zaman kullanma, faydalı bir insan olma adına yaptıkları neredeyse hiç bir çaba yok. Berbat durumdalar fakat bu büyük çoğunluğun yanında güzel şeyler yapmak isteyen, geleceğini garanti altına almak için endişeleri olan, çaba sarf eden küçük bir azınlık da yok değil. Arada fena sıkışmış durumdalar. Televizyonların halk istiyor biz de yayınlıyoruz dediği içerikleri YouTuber’lar da söylüyor. Hatta onların etik değerleri gelişmediği için birbirlerinin kopyası içerikleri çok rahat üretiyorlar. Etik değerler demişken, itibar kaygıları da olmadığından dolayı sorumsuz yayıncılık adına ellerinden geleni yapmaktan hiç çekinmiyorlar. Elektronik sigaraya özendirmek, yasa dışı olup olmadığını düşünmeden pek çok içerikleri saçma sapan bütçeler karşılığında takipçilerine duyuruyor, “Kullanın, tüketin, çok güzel ben kullanıyorum, aman da ne kadar güzelmiş” diyerek her türlü zehirlemeyi yapmaktan çekinmiyorlar. Ne kadar çok küfür ederse o kadar prim yaptığını sanan bu ahmaklar yüzünden zaten pek bir şeye benzemeyen eğitim sistemimizden faydalanamayan gençleri iyice çukura itiyoruz. Açıkcası bu tür içerikleri izleyenlerin, yorum yapanların durumunu ‘tın tın’ diye tanımlasam umarım çok sert olmaz, bu kafalar bu şekilde geleceğe hazırlanıyorlar. Gerisini siz düşünün. Bu gereksiz içerikleri üretenlerin izleyici kitlesi, ağırlıklı olarak 5 ile 15 yaş arasında. Bu tertemiz beyinleri nasıl düze çıkartacağız bunun cevabı bulunmak zorundayız. Dünya böyle değil, gelişmemiş ülkelerde durum böyle. Bu detayı atlamayalım. Berbat bir televizyon kültürünün üzerine, berbat bir eğitim sistemi üzerine elbet bu tip yanlış içeriklerin üretilmesi ve tüketilmesi çok normal. Normal olan bu değil sadece!

YouTube, Instagram, Twitter, Snapchat, Facebook gibi sosyal mecralar doğru idare edilmediği zaman televizyonlardan çok daha tehlikeli mecralar haline dönüşebiliyor. Yayılmalar, kimin neyi ne zaman seyredebileceği, nereden o içeriğe ulaşabileceği konusunda en ufak bir tahmin ve öngörü geliştiremiyorsunuz. Bu ne demek? Siz salonda otururken çocuğunuz odasında, tuvalette kolayca “nasıl sigara içilir”, “elektronik sigara zararsız hatta faydalı” diyen içerikleri tüketiyor olabilir. Sizin sonra onun oradan öğrendiği kendi gerçeğini kafasında düzeltme ihtimaliniz maalesef yok. Onlar internette gördüğü her şeyi doğru kabul ediyor, siz değil arkadaşının söylediğini doğru sanıyor. Bu çok büyük bir problem. Bir nesli bu yüzden kaybettik belki de. Televizyon bitecek bu konuda fikrim değişmedi. Fakat üzerine kurulan bu yayıncılık dünyasında akıl almaz problemler ile birlikte gelişiyor. Bu da beni ciddi bir şekilde endişelendiriyor.

Kimler Sorumlu?
Burada en büyük sorumluluk hastalıklı algoritmasıyla YouTube’a ait. Düzgün içerikler üreten, bilgi veren, fayda sağlayan, ufuk açan ve aynı zamanda eğlendiren içerik üreticilerinin arkasında, saçma sapan içerik üretenlerin tam karşısında durmak zorunda. Hiç ilgim olmamasına rağmen hiç bir benzer videoyu izlememiş olsam da, yaşıma başıma bile bakmadan bana salak salak slime videolarını öneren YouTube gördüğüm, bildiğim en büyük primcidir. Bu zihniyet onların kasalarını doldurmasına sebep oluyor tabi ki bunu da biliyoruz. Türkiye’de reklam verenler tıpkı İngiltere, Amerika’da olduğu gibi YouTube’a iyi bir ders vermek adına bu algoritmayı değiştirmemesi halinde reklamı kesmekle tehdit etmeli. Bu tavır diğer sosyal medya platformlarına da uygulanmalı. Bakın o zaman sistem birden nasıl ferahlayacak. Aptal aptal içerik üretenler para kazanamazsa bu tip videolar üretilmeyecek, onların bu ileride kendilerinden utanacağı videoları kimselere önermese o kadar hızlı yok olacaklar ki içerik üreticileri bile ne olduklarını anlamadan düzgün işler yapmayı öğrenmeyi belki başaracaklar.

Çocuklarımız bir an önce YouTuber olayım, fenomen olayım köşeyi döneyim hayalinden bir an önce çıkmalı. YouTube etrafına böyle bir sahte sinyal yayıyor. Gencecik çocuklar her YouTube üzerinden içerik üretenin zengin olacağını sanıyor. Yok öyle bir dünya arkadaşlar. İki günlük şöhreti görünce hayatınızın öyle geçeceğini sanmayın sakın. Türkiye’de 100 YouTuber bu işlerden para kazanıyor olabilir. 5 milyon YouTuber da para kazanamıyor. Okullarınıza önem verin. YouTube’da çok yetenekli ve iyi bir içerik üreticisiyseniz karşılığını alırsınız. Herkes büyük bir hayalle ‘şu YouTube işine bir gireyim’ diyor. Girenler olsa da hızla çıkan daha fazla. Büyük YouTube kanalları da sınırları zorlamaktan zor durumda. Amerika’da iki sevgilili YouTube için kendilerini bitirdiler. Erkek olan bir ansiklopediyi göğsünde tutuyor, kız tabancayla ateş ediyor. Sonuç çocuk kalbinden vurularak ölüyor. Kız da tutuklanıyor tabii. İfadesinde “Çok güzel bir video olacaktı, çok izlenecekti, bir sürü abone kazanacaktık. Birlikte böyle bir video yapmaya karar verdik” dedi. Yazık! Profesyonellerin bile cesaret edemeyecekleri bir testi cahil cesaretleriyle kamera önünde yaparak hayatlarını kararttılar. Aslında anlayacağınız sadece ülkemiz değil tüm dünyanın bir sorunu bu. Tek fark orada düzgün içerikleri tüketenlerin sayısı ciddi oranda yüksek. Bizim oranlarımız ile ilgili istatistik bile veremeyiz. Bu problem anlat anlat bitmez ama devam ederiz. Şimdilik herkese keyifli hafta sonları….