Esnaf faturalar, kiralar ve işletme giderleriyle boğuşuyor. İşlerin kötü olduğunu aktaran işletmeciler fatura yükünün kiraya ulaştığını belirtti. Fırıncı Beril Kaya, “Batmamak için sürekli kredi çekiyoruz” derken manav Çilek, “Sadece belirli bir kesimin alım gücü var” dedi.

Esnafın hesapları şaştı
Fotoğraf: BirGün

Fevzi Efe SEKİTMEZ

Küçük esnafın derdi yüksek kira ve enerji faturaları. Giderlerdeki artış esnafın belini bükmüş durumda. İzmir Bornova’da 40 metrekarelik fırın dükkânında ayakta kalmak için mücadele veren Beril Kaya ve annesi Gülcan Kaya iflas etmemek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Gülcan Kaya, “Kiranın yarısından az elektrik ödüyordum şimdi iki katı elektrik ödüyorum. 4 bin 500 TL ortalama elektrik faturası bu sene içinde 24 bin TL çıkmış durumda. Geçen ocak ayında kira 10 bin TL iken, şimdi 13 bin TL olmuş durumda. Unun çuvalını 500 TL alıyorduk şimdi bin 200 TL oldu. Yılbaşından sonra zam geleceği için toptancılar artık mal bile vermiyorlar, stokçuluk yapıyorlar. Nasıl ayakta kalacağımızı düşünmekten başımıza ağrılar giriyor” diye konuştu.

SÜREKLİ KREDİ ÇEKİYORUZ

Halkla karşı karşıya geldiklerini söyleyen Beril Kaya ise şunları söyledi: “Yurttaşlar bizim işletmemizin günlük giderinin 2 bin 500 ile 3 bin TL olduğunu bilmediği için aldıkları ürünün pahalı olmasının suçunu bizde buluyorlar. Batmamak için sürekli kredi çekiyoruz. Bir krediyi çekiyoruz ödedikten sonra başka bir kredi çekip sıcak para akışı sağlamaya çalışıyoruz. Nereye kadar böyle gideceğiz bilmiyorum. Yumurta bile borsa fiyatıyla bize geliyor. Denetimsiz, serbest piyasanın en ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Bazı noktalarda sıkı bir denetlemenin olması gerekiyor. Ama bu sıkı denetimin ve piyasa kontrolünün herkese eşit uygulanması gerekiyor. Sadece belirli bir kısmın, seçilmiş kişilerin vergi borçlarını silmekle iş çözüme varmıyor maalesef. Yalnızca burayı kiraladığımız için stopaj ücreti olarak devlete kira vermek zorunda kalıyoruz. Her şey ithal dolayısıyla kur farkı omuzlarımızda yük oluyor.”

YILBAŞINI BEKLEMİYORLAR

Konak’ta lokanta esnafı olan Akın Erdöl de “50 metrekare dükkânımızda 4 bin TL kira ödeyerek ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi. Tasarruf etmeye çalıştıklarını anlatan Erdöl şöyle konuştu: “Elektrik faturası, kullandığım her elektrikli aleti yarı yarıya düşürmüş olmama rağmen 6 bin 400 TL geliyor. Toplamda 3 personelim var, personel maliyetleri, kira ve faturalarla zorlanıyoruz. Maliyetler artıyor her şey zamlanıyor fakat biz yemeklerimize zam yapamıyoruz. Çevre işyerlerinde çalışan insanlar gelip burada öğlen yemek yiyor. İşçi sınıfına hizmet ediyoruz biz genelde. Herkes sefer tasına dönüş yapmaya başladı. Bazıları öğle yemeğini kafasında kaldırıp direkt olarak iki öğün yemek yiyor. Eskiye nazaran işlerimiz çok düştü zaten” dedi.

Alsancak’ta lokanta işletmesi Ramazan İçen de 40 metrekare dükkânı için 17 bin TL kira ödediğini söyledi. Elektrik faturasının yıl içinde 3 bin TL’den 12 bin TL’ye çıktığını söyleyen İçen, ”Su faturamız 4 bin TL geliyor. Bunca faturanın arasında 17 bin TL’lik kirayı nasıl ödeyeceğimizi şaşıyoruz. Ayrı olarak her yıl ödediğimiz stopaj vergileriyle omzumuza iyice yük binmeye başladı. Önümüzdeki dönemde ne olacağını hiç bilemiyoruz. İşler bizi kurtarmıyor, günü bile çıkartamıyoruz böyle zararına çalışmaya devam edersek kapatıp gitmek en mantıklısı olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

POŞET KÜÇÜLÜYOR

Konak’ta ailesinden kalan dükkânda manav esnafı olan Muhterem Çilek de işlerin çok sakin olduğunu belirtti. “Sadece belirli bir kesimin alım gücü var. Faturalar çok yüksek bir de kira ödeyecek olsam işin içinden çıkamazdım” diyen Çelik şöyle devam etti: “Fiyatlar yükseldikçe satışlar sürekli düşüyor. Meyve ve sebzeler hızlı çürüdüğü için zararına da olsa satılması gerekiyor. Biz zam gelecek diye ürünlerimizi saklayamayız. Mallarımızı gününde elimizden çıkartabilirsek seviniyoruz. Küçük esnafın arkasında ne hükümet var ne de başka kuruluşlar. Kapitalizme karşı bizler kendi başımıza mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu sistemde büyük pay sahipleri hayatını yaşarken bizler sürekli bir hayat mücadelesi içindeyiz. Poşetler gün geçtikçe küçüldü. Zengin insana hiçbir şey olmaz. Ama asgari ücretle geçinen insanın poşeti bu sistemde her zaman küçülmeye devam edecektir.”