Etiyopya’da hükümet ile Tigray bölgesel yönetimi arasında iki haftadır devam eden çatışmalar yüzlerce sivilin ölümüne, 27 bin kişinin göç etmesine yol açtı. Başbakan Abiy Ahmed, “Üç günlük süre doldu. Son kez ve etkili bir şekilde çatışmayı bitireceğiz” dedi.

Etiyopya’da diyalog çağrıları duyulmuyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, yerel iktidar partisi Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni(TPLF) otoritesine karşı silahlı isyan başlatmakla suçlamasının ardından 4 Kasım’da bölgeye hava ve kara saldırısı başlattı. Çatışmaların ikinci haftasında Etiyopya Başbakanı, Tigray Özel Kuvvetleri’ne ve milislerine teslim olması için verdiği üç günlük sürenin dolduğunu açıkladı. Başbakan, iki haftadır süren çatışmaların önümüzdeki günlerde “son kez ve etkili” bir şekilde bitirileceğini söyledi. Açıklama, hükümetin Tigray bölgesinin başkenti Mekele’ye hava saldırısının gerçekleştirmesinin ardından geldi. Bölgede internete ve iletişim araçlarına erişim kesildi.

BARIŞ ÇAĞRILARI DUYULMUYOR

Geçen yıl Nobel Barış Ödülü alan Abiy, iki haftalık çatışmanın ardından uluslararası toplumlardan gelen diyalog ve gerilimi azaltma taleplerini reddetmeye devam etti. Birleşmiş Milletler ve Avrupa, Afrika’daki hükümetlere görüşmeleri için baskı yapıyor, ancak Abiy, Tigray’de hukukun üstünlüğü yeniden kurulduğunda müzakere edeceğini söylüyor.


İki haftadır süren çatışmaların başlamasından bu yana yüzlerce kişi hayatını kaybetti, 27 binden fazla kişi komşu Sudan’a göç etti.

Birleşmiş Milletler, Tigray’da devam eden askeri operasyon nedeniyle her gün binlerce kişinin kaçtığı Sudan ile Etiyopya arasındaki sınırda “büyük ölçekli bir insani kriz” yaşandığını duyurdu. Baloch, “Bu, ülkenin bu bölgesinde son yirmi yılda görmediğimiz bir akın, Bu halk kitlesi, sahadaki insani yardım kuruluşlarının kapasitesini hızla aşıyor” dedi.

BMMYK sözcüsü ayrıca, güvenliğin sağlanması durumunda temel ihtiyaçlar da dahil olmak üzere, Tigray’daki yerinden edilmiş insanlara yardım etmeye hazır olduklarını kaydetti.

Uluslararası Af Örgütü her iki tarafı da barış çağrılarına kulak vermediği için kınadı. Hazırlanan raporlarda sivillere yönelik ağır insanlık ve savaş suçları işlendiğinin altı çizildi.

TARAFLAR BİRBİRLERİNİ SUÇLUYOR

Tigray liderleri, bölgenin en büyük etnik grubundan gelen Başbakan Abiy’nin, 2018’de göreve başladığından beri onları hükümet ve güvenlik birimlerinde yer aldıkları görevlerden uzaklaştırdığını söylüyor. Başbakan’ın özerkliğe sahip bölgelerde, kendi karar alma kurumlarının etkisini azaltmaya çalışarak, merkezileştirmeye çalışan bir otoriter olduğunu savunuyor.

Başbakan ve destekçileri de, Tigrayan liderliğinin ülkenin bütünlüğünü tehdit eden ve iktidarı ele geçirmek isteyen olduğunu söylüyor. Tigraylar ile hükümet arasındaki gerginlik, Covid-19 salgını nedeniyle ulusal seçimlerin ertelenmesi ile ağırlaştı. Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki parlamenterler yetkililerin görev sürelerini uzatmak için oy verdiklerinde, Tigrayan liderleri eylül ayında Abiy hükümetinin yasadışı bulduğu bölgesel seçimlerini gerçekleştirdi. Abiy hükümeti bu adımı bir “meydan okuma” olarak nitelendirmişti.

***

Bölgede geniş çaplı savaş endişesi

Uzmanlara göre, Afrika’nın en hassas noktalarından biri olan bölgede sonuçları ağır olacak büyük çatışmalar yaşanabilir. İngiliz gazetesi The Guardian’da yer alan habere göre uzmanlar, kendi demokratik ve sivilleşme geçişinin ortasında olan Sudan, Abiy hükümetini destekleyebileceği görüşünü aktardı. Ancak bölgede çatışmanın kontrolden çıkması an meselesi olarak görülüyor. Özellikle Körfez’deki ya da daha uzaktaki ülkeler çatışmalara dahil olursa, Etiyopya’nın bir kısmı veya tamamının Libya’ya dönüşme ihtimali olduğunun altı çizildi.

Nairobi merkezli bölgesel düşünce kuruluşu Sahan’ın kurucusu Matt Bryden, Reuters’a, Tigrayan güçlerinin, askeri Mekelle’ye doğru daha dağlık araziye doğru ilerlerken daha ağır bir savaşın başlamasından endişelendiğini dile getirdi.