TÜİK’in son araştırmasına göre ülkede yaklaşık her üç binadan biri 2000 öncesi yapılmış. Kiracıların oranı ise yüzde 27,6 çıktı. Prof. Dr. Kurtuluş, "İnsanlar gelirleriyle kolaylıkla kira ödeyebiliyor olması lazım" dedi.

Ev sahibi olmak ayrıcalık değil

Haber Merkezi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Bina ve Konut Nitelikleri /2021” araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Verilere göre; hanehalklarının ikamet ettikleri konutların bulunduğu binaların inşa yılı incelendi. Binaların; yüzde 30,9'unun 1981-2000, yüzde 12,6'sının ise 1980 ve öncesinde inşa edildiği belirlendi.

TÜİK araştırmasına göre ülke genelinde kiracı olanların oranı yüzde 27,6 çıktı. Yurttaşların yüzde 60,7'si ise oturduğu konutun sahibi.

YAŞLILAR ZORDA

Araştırmaya göre, hanehalklarının yüzde 53,6'sı ise asansör bulunmayan üç ve daha çok katlı binalarda yaşıyor. Diğer yandan 6 ve daha çok katlı binalarda ikamet eden hane halklarının yüzde 23,2'sinin binalarında asansör bulunmuyor. Asansör sıkıntısı bu kadar büyükken TÜİK’in paylaştığı bir başka veri yaşlıların ne kadar zor durumda olduğunu ortaya koydu. Buna göre yaşlı fert bulunan hanelerin yüzde 57,2'si 3 ve daha çok katlı binalarda ikamet ediyor. Söz konusu hanelerin yüzde 60,1'inin asansör bulunmuyor.

Araştırmada yaşanılan konutlardaki oda sayıları salon dahil şöyle sıralandı:

•4 odalı: Yüzde 47,5
•3 odalı: Yüzde 38,6
•2 odalı: Yüzde 6,3
•Tek odalı: Yüzde 0,31
•6 ve üstü odalı: Yüzde 1,4

ev-sahibi-olmak-ayricalik-degil-1106151-1.

YÜKSEK FAİZLE BORÇ

Kent alanında çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Hatice Kurtuluş, verileri BirGün’e değerlendirdi. Kurtuluş, yüzde 60 ev sahipliği oranının gayet normal olduğunu savunarak şöyle dedi: "Dünyanın her yerinde ev sahipliği oranı çok yüksek değil. Çünkü insanların kiracı olarak oturabilme imkanları var. Herkes ev almak zorunda değil. En önemlisi orta gelirli grupların kirada oturabiliyor olması. 27,6’lık kiracılık oranı çok düşük. İnsanlar gelirleriyle kolaylıkla kira ödeyebiliyor olması lazım. Bizim ülkemizde herkes dünyanın faizini ödeyerek ev sahibi olmaya çalışıyor güvencesizlik nedeniyle.”

Kurtuluş, binaların yüzde 43,5’inin 2000 yılından önce yapılmasına ilişkin de “2000 yılından önce tüm depremlerin depreme dayanıksız ve sağlam olmadığını söylemek yanlış. Kentsel dönüşüm bazında ayrıntılı planlarla sağlam olmayan konutlar yıkılmalı. Kaçak yapılan, imar hukukuna uygun olmayan binalar tehlike yaratıyor ve önüne geçmek gerekiyor” dedi.

Prof. Dr. Hatice KurtuluşProf. Dr. Hatice Kurtuluş

ESKİ BİNAYA MAHKÛMLAR

Dar gelirli ve yoksul yurttaşların kent alanındaki çalışmalardan mahrum bırakıldığını kaydeden Kurtuluş “Kentler ve kırlarda çok adaletsiz bir paylaşım var. Dar gelirliler, sistemin gelirinden çok az pay alıyor. Bir ülkenin kamu yöneticilerinin ne kadar yatırım yaptıklarını gösteren bir durum. Isınma altyapısının olmaması bir eksiklik. Dar gelirli ve eski binada oturanlara karşı yatırım yapılmadığını gösteren bir tablo. Isınma problemi olan bina sayısının kırsalda daha yüksek olduğunu düşünüyoruz. Doğalgazın gitmediği şehirlerimiz var” dedi.