Evde kalınca kendime kurduğum hayatı fark etti

SEDA BALMUMCU

Koronavirüs nedeniyle birçoğumuzun kendi önlemini alarak karantinaya çekildiği günlerden geçiyoruz. Yani kadın, erkek herkes günün tamamını evde geçiriyor. Peki, bu süreçte ev içi kadın emeği görünür oldu mu?

Savaşlarda ve ekonomik krizlerde en çok mağdur olanlar kadınlar oluyor, bu bir gerçek. Böyle küresel bir krizde de yine kadınların omuzlarına büyük bir yük bindi. Biliyorsunuz, bizim toplumumuzda kadın çalışsa da çalışmasa da ‘ev işleri’nden sorumlu tutulur. Hele ekonomik özgürlüğü yoksa ev içi emeği karşılığında duyduğu tek şey: “Bütün gün ne yaptın ki?”

22 yıllık evliliği boyunca dışarıda bir işte çalışmayan Aysel Çelik ile konuştuk. Çelik sözlerine, “Evim benim kendi kendime kaldığım özgürlük alanımdı” diyerek başlıyor. “Ailemizde bize öğretilen evi kadının çekip çevirmesiydi. Bende de bu alışkanlık sürdü” diyen Çelik karantina ile birlikte eve kapanan eşinin çalışma disiplinini evde de sürdürdüğünü anlatıyor.

“Eşimin çalışırken bir düzeni vardı erken kalkıp işe giderdi ben de 11’e kadar uyur sonra günüme başlardım. Şimdi sabah 9’da kaldırıyor, hepimize bir görev dağılımı yapıyor. Adeta başımıza müfettiş kesildi” diyen Çelik, ‘’karantina sürecinde kendi başıma kalmayı özlediğimi fark ettim” şeklinde konuşuyor.

YAPTIKLARIMA TANIK OLDU

Çelik sözlerine şöyle devam ediyor: “Aslında ben hep evdeydim ama spor yapıyordum, resim çiziyordum, müzik dinliyordum tüm bunların yanında ev işlerini de yapıyordum. Yaptığım işler pek görülmüyordu. Şimdi eşim yeni yeni fark ediyor ancak bu sefer de kendime ayırdığım kişisel zamanı fazla bularak diğer ev işlerini yetiştiremeyeceğim telaşına kapılıyor. Hâlbuki ben bunları zaten 22 yıldır bu şekilde yapıyorum.”

Eşinin dışarıda zaman geçirmeyi çok sevdiğini belirten Çelik, “Şimdi evde benimle kalınca gün içinde kendim için yaptığım şeyleri de yeni fark etti. 22 yıldır ev içinde kendime kurduğum hayatın farkında değildi ve hiçbir şey yapmadığımı düşünürken aslında çok fazla şey yaptığıma tanık oldu” diyor.

Çelik sözlerini şöyle sonlandırıyor:

“Salgın öncesinde de ev içinde birbirimizle geçirdiğimiz zaman çok kısıtlıymış ve bu süreçte ‘Aa senin huyun böyleymiş’ dediği çok fazla durumla karşılaştım. Şimdi evde adeta askeri bir düzen var. 20 yılı aşkın sürede çok değiştik ve bu değişimi yeni fark etti o yüzden sabah erkenden başlayan ve gün boyu süren müdahale hali benim alışkanlıklarımı ve düzenimi bozmaya başladı. Ama bu günleri atlattığımız zaman artık verdiğim emeğin farkında olacağını umuyorum.”