Evden işe gitmek için harcırah alsak fena mı olur?

Bir yıldır süren çabalar sonuç verdi ve milletvekillerinin harcamalarına dair kayıtlar resmen yayınlandı. Lordlar ve Avamlar elele verip söğüşlemişler ellerinden geldiğince. Haketmişlerdir deseniz o da değil. Harcama cetvellerinde öyle vekiller ve lordlar var ki neredeyse parlamentoya hiç uğramamış ama yine de harcamalar kavanozundan bir parmak almış.
Örneğin Lord Bagri, geçen yıl sadece 12 gün oturumlara teşrif etmiş ve Londra’da oturmasına karşın yine de 676 sterlin ekstra harcırah almış. Lord Dahrendorf, hesap döneminin sonunda ölmüş ama ölümünden önceki 11 ay içinde sadece 23 gün parlamentoya takılıp 2500 Sterlin kadar götürmüş. Unutmadan, Lord hazretlerinin ikamet yeri yine Londra! Belki de kefenin cebi vardır da biz bilmiyoruz.
Bir başka Londralı hemşerimiz, Lord Hollick de 3230 Sterlini cebe indirmiş. Herhalde bir yıllık işi 25 güne sığdırabildiği için. Hollick in hakkını yemeyelim, insaflı adam. Bir başka Londralı Lord Jacobs gibi 11 günde 3500 Sterlin çarpsa daha mı iyi yani. Bir zamanlar Tony Blair’in gözdesi Lord Levy’de evden işe giderken epey harcamış: 26 gün de 7671 Sterlin! Neyse listeyi daha fazla uzatmanın anlamı yok. Lordlar içinde benim favorim Lord Murton. Dönemin sonunda ölmüş ve 11 ayda sadece 3 gün parlamentoya gelerek 3500 Sterlin yapmış. Ölünün arkasından konuşulmaz ama bu kendi çapında bir rekor!
Eminim siz de benim gibi ahh şöyle bir iş de biz bulsak diyorsunuzdur. Zor tabii; Lord olmak lazım! Yani çalışmayla olacak iş değil.
Harcama kayıtları elektronik olarak yayınlandı. İtiraf edeyim bunlara bakmak oldukça keyifli. Hem çok ilginç ve kişisel hikayeler de çıkabiliyor içinden. Roman yazmaya hevesli olanlar için bulunmaz malzeme. Lordlar gibi Avamlar da temiz değiller. Onların bütün kirli ve hatta temiz ve ütülü çamaşırları orataya döküldü. Sevgili başbakanımız Gordon Brown’ın kırışık ve kirli elbiselerle ortalıkda dolaşmasını tabii ki istemezsiniz. O da istememiş ve faturayı iliştirmiş oy pusulasının kenarına: 10 Sterlin 49 kuruş kuru temizleme için, 49 Sterlin 50 kuruş ütüleme için. Karışık duygulara kapıldım. Çünkü kuru temizleme için harbi ucuz yer bulmuş. Benim mahalledeki kuru temizlemeci parça başına 15 Sterlin alıyor. Öte yandan ütücü biraz çarpmış gibi. Bizim Hintli süper ütü yapıyor ve 14 parça verirsen 12 Sterlin ödüyorsun. Gerçi Gordon’un kirli çamaşırı bizimkinden çoktur.
Gölge kabineden George Osborn’a dur demişler. Geçen Yunanistan kıyılarında yat skandalı ile hatırlamak istediğimiz George’a. Meclis muhasebecileri haddinden fazla harcama yaptın artık daha fazla ödeyemeyiz sana demişler de durmuş. Ama durana kadar da yükünü almış. 225 Sterlin’e evinin önüne jet yıkama musluğu almış. Bir temizlik takıntısı almış yürümüş farkındaysanız.
Bir başka vekil ise kendini aşmış evindeki çan kulesinin tamiri için 20 bin 700 Sterlin harcamış! Herhalde altından yapılmıştır! Bizim aklımız ermez. Herkesin merak ettiği bir kalem de Gordon Brown’ın Canterbury’e yaptığı saatler süren telefon konuşmaları. Brown’ın ofisinden 6 arama yapılmış. Bunlardan biri noel arifesine denk gelen ve bir saat 50 dakikalık konuşma. Bir kaç ay sonra yine aynı uzunlukta bir konuşma ve 7 ay sonra yaklaşık 3 saatlik bir konuşma daha. İlginç olan aranan numaranın bilinmiyor olması. Brown’ın bu gizli muhabbet arkadaşının kimliğini merakla bekliyoruz. Yine bizden biri olmadığı kesin. Mesela ben Brown’ı televizyon veya radyo da beş dakika dinlesem bunalıyorum. Belki de psikoloğunu falan aramıştır.
Muhalefet de hükümet kadar bulaşık ki kimse kimseyi eleştirmiyor. Tuhaf bir sessizlik var iki cephede de. Bahardaki seçimlerde bu sessizlik kırılacak umarız. Yine bunlardan biriyle başbaşa kalacağız gibi görünüyor ya bakalım belki bir mucize olur.
Bütün bu harcama hikayelerini okurken bir taraftan da şunu düşündüm: Acaba son yılların yükselen yıldızı, hızla gelişmekte olan, bir ayağı Orta Doğu’da diğeri Avrupa sularında olan bir büyük ülkenin namuslu, dürüst ve haram yemez vekillerinin meclis hesabından harcamalarını da görebilecek miyiz dünya gözüyle?
İyi pazarlar ve bol şanslar.