Evimize döndük

Erkin Can SEYHAN

Ülkenin adını duyuran pop-rock ve alternatif-rock gruplarından Seksendört, pandemiden kısa bir süre önce ara verdiğini duyurduğu çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor. Pandemiden kısa bir süre önce solo projelerini gerçekleştirmek için yolculuğuna ara veren grup, üç yıl sonra gitarda Arif Erdem Ocak, bas gitarda İsmail Okan Özen, davulda Serter Karadeniz ve vokalde Tuna Velibaşoğlu’nun bulunduğu ilk kadrosu ile yeniden bir araya geliyor. Ayrıca grup, kayıtları yurtdışında devam etmekte olan üç yeni şarkısını yakın gelecekte yayımlayacak. Ölürüm Hasretinle, Hayır Olamaz, Şimdi Hayat, Kendime Yalan Söyledim ve Akıyor Zaman gibi sevilen şarkılarıyla özellikle genç kuşaktan geniş dinleyici kitlelerine ulaşan grup, yeniden bir araya gelişini 28 Eylül Çarşamba akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserle kutlamaya hazırlanıyor. Seksendört’ün yeniden bir araya gelişini ve güncel planlarını, grubu temsilen sorularımızı yanıtlayan solist Tuna Velibaşoğlu ile konuştuk.

Geçtiğimiz günlerde müjdeli haberi vererek yeniden bir araya geldiğinizi duyurdunuz. Yaklaşık üç yıllık aradan sonra, grubun ilk kadrosu olarak bir araya gelmek nasıl hissettiriyor?

Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından eve dönmek gibi sanırım. Hayatına kim girerse girsin oyun oynamak için mahalleye dönmek gibi biraz. Gözünü kapatıp boşluğa uzandığında düşmeyeceğine emin olmak gibi.

Bir araya geldiğinizde yola nereden devam etmeyi kararlaştırdınız? İlk etapta yapacağınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Bu kısım gerçekten de zor oldu. Hepimiz patlamaya hazır bomba gibiydik. Geçen süre içerisinde hepimiz birbirimizi daha iyi anlamış ve müziğimiz için gerekenleri daha iyi idrak etmiştik. Bu yüzden biraz sakinleşip nefes almaya karar verdik. Ara vermeden önce Macaristan’da çok güzel kayıtlar yapmıştık. Bu kayıtları alıp hızlıca eksiklerini tamamladık ve paylaşmaya hazır hale getirdik. Diğer yandan bir araya gelişimizi de sevenlerimizle kutlamak istiyorduk. Yıllardır Harbiye’de bir konser yapma planımız da vardı. “Ya şimdi ya hiç!” dedik.

Grup olarak çalışmaya ara verdiğiniz dönem, müziğe karşı yaklaşımınızı nasıl etkiledi? Yeni bestelerinizde klasikleşmiş şarkılarınız ile kıyaslandığında farklı arayışlar söz konusu olacak mı?

Biz, grup olarak 2019 yılının Eylül ayında ara vermiştik. Zaten çok kısa bir süre sonra da hayatımıza pandemi girdi. Üretmek, yaratıcı olmak için zor zamanlardı. Bu yüzden hemen herkes, elinde olanı hayata geçirip olabildiğince hızlıca paylaşmaya odaklandı. Diğer yandan içerisinde bulunduğumuz huzursuz ortam, pandemi öncesinde önemsiz sandığımız şeylerin asıl kıymetini tokat gibi yüzümüze çarpmıştı. Bu bağlamda yeni dönemde ismimize, markamıza yakışır şeyler yapmaya, hedeflerimizi yükseltmeye ve seyircilerimiz için daha iyi bir konser deneyimi sunmaya karar verdik.

***

MÜZİK BİZİM YAŞAM VE KENDİMİZİ İFADE ETME ŞEKLİMİZ

Üç yıllık aradan sonra Türkiye’de müzik dünyası, hem ekonomik hem de politik koşullara bağlı olarak daha da zor bir durumda. Yasaklar ve iptaller de cabası. Böyle zor bir ortamda yeniden bir araya gelmenizi sağlayan motivasyonu nasıl açıklıyorsunuz?

Müzik bizim yaşam şeklimiz, kendimizi ifade etme şeklimiz, dilimiz… Her ne kadar hayatımızı sürdürebilmek için başka işler yapıyor gibi görünsek de yaptığımız her şey yine müzik ekseninde. Bu yüzden, müzik yapmak için motivasyona ihtiyacımız yok. Bir araya gelmek için de en büyük motivasyonumuz, biz birlikteyken ortaya çıkan potansiyelimiz ve grup üyeleri olarak aramızdaki köklü arkadaşlığımız.

28 Eylül’deki Harbiye Açıkhava Konseri, yeniden birlikte olmanızın taçlandırıldığı konser olacak. Bu konser size neler hissettiriyor, seyircileri nasıl bir akşam bekliyor?

İnanın bu konserde yaşanacak olan birçok şey bizim için de sürpriz olacak. Birçok şey için çok yoğun olarak çalıştığımız bir dönemdeyiz. Bu anlamda elimizden gelenin en iyisini yaparak dinleyicilerimize geri dönüşümüze yakışır bir gece yaşatmaya çalışacağız. Türkiye’de gündem çok hızlı bir biçimde değiştiği için önemli ve nihai kararları konsere olabildiğince yakın tarihlerde almaya çalışacağız.