ey-israf-haramdir-diyenler-76507-1.
Yukarıdaki tabloya, 2015-2016 eğitim yılı için dağıtılan ders kitaplarının maliyeti olan 422 milyon 966 bin 900 Tl. ekleyin; 2003’ten bu yana dağıtılan ders kitapları için ödediğiniz bedelin toplamı olan 3 milyar 728 milyon 476 bin 808 TL yi bulursunuz. Avrupa’daki herhangi bir ülke (diyelim ki en zengini İsviçre), miktarı ve fiyatı değişmeden, aynı sürede, bizimki kadar öğrencinin ders kitabını 771 milyon 174 bin 596 Tl. ye temin etmiş olacaktı. Üstelik İsviçre’nin ödediği fiyata, öğrencilerinin 2018 yılına kadar kullanacağı ders kitapları dahil olacaktı (Türkiye 2018’e kadar 1 milyar 200 milyon Tl. daha harcayacak). Çünkü Avrupa’da ders kitapları, bir sonraki yıla aktarılarak beş yıl süreyle kullanılıyor.

Sizinle bir bilgiyi daha paylaşayım: Pazartesi öğrencilerin sırasına konan 250 milyon ders kitabının alımında kullanılan 422 milyon 966 bin 900 Tl.nin sadece 182 milyon 966 bin 900 Tl.si Eğitim Bakanlığı bütçesinden; kalan 240 milyon, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan tahsis edildi. Biliyorsunuz, özel okulların ders kitabını da devlet veriyor. Yani, öğrenci başına yıllık fiyatı 47 bin TL olan özel okula giden Burak, ders kitabını Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan alıyor! Burak’ın ders kitabını temin eden SYDTF’nin kanunla belirlenmiş amacı “Fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile her ne suretle olursa olsun Türkiye’ye kabul edilmiş veya gelmiş kişilere yardım etmek.” (Kanun no: 3294, Madde 1).

2003’ten beri yılda en az bir kez ilgilisine şu iki soruyu sorarım: Eğitim Bakanlığı ders kitaplarını neden kağıt üreticisi zengin ülkeler gibi beş yıl süreyle kullanmaz da her yıl aynı kitapları tekrar tekrar alarak kağıt ve para israfında bulunur?

Görevleri arasında “Sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak” da olan SYDTF, neden zengin yüzde 10’u, en fakir yüzde 10’un payına ortak eder?

Bu süre içinde bir kez birinci soruya yanıt geldi. AKP’nin eğitim bakanlarından en lafazanı, bir milletvekilinin yazılı soru önergesine ders kitaplarının ikinci kez kullanılmasının hijyenik olmadığı yanıtını verdi! Bu hijyenik adamın okullara gönderdiği temizlik ödeneği, öğrenci başına yıllık 140 kuruştu! O, verdiği bu yanıtla, utanmadan her üç dersinden birini abdestli işlemek zorunda bıraktığı Müslüman Türk öğrencisine elin İsviçre’deki öğrencilerden daha kirli demiş oluyordu!

Kağıt israfını, geçenlerde fuzuli bulduğu Zaman gazetesinin baskısına harcanan kağıt için bir milyon 600 bin ağaç kesildiğini manşet yaparak Akit hesaplasın. Çevre ve Orman Bakanlığı bir ton kitap kâğıdının 16 yetişkin çam ağacının kesilmesine karşılık geldiğini söylüyor. Bir adet ders kitabı ortalama 430 gr. Lüzumsuz yere dağıtılan ders kitabı sayısı 1 milyar 500 milyon. Bu kadar ipucundan sonra kaç yetişkin çam ağacının kesildiğini bulmak zor değil. Bir çarpma bir bölme ile ortaya çıkar. Kafası basmasa da günümüzün teknolojisinden yararlanarak bunu Akit’in başyazarı bile yapabilir. Fakat sonucu yazamaz. Niye yazamaz, çünkü israf eden Müslüman…

Ey israfın haram olduğuna inanan Müslümanlar, bir Müslüman bu denli israfkar olabilir mi? İnancınız size burada bir kul hakkı ihlali olduğunu söylemez mi? Senin onda birin kadar öğrencisi olan İsviçre ders kitabını beş yıl kullanırken seninkinin yıldabir yenilemesi aklına birşey getirmiyordu mu? Ordaysanız bir ses verin lütfen.