Şartlı EYT kanun teklifi ile EYT’liler yanıltıldı. Kısmi emeklilikte yaş şartı değişmedi. 2000’li sigortalılar için kademeli geçiş sistemi sağlanmadı. Kanun teklifi emeklilik sistemini daha da eşitsiz ve adaletsiz hale getirecek.

EYT’liler nasıl yanıltıldı?
Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet vekilleri tepki göstermişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili kanun teklifi uzun bir gecikmeden ve oyalamadan sonra 30 Ocak 2023’te TBMM’ye sunuldu. Şartlı kanun teklifi EYT’lilerin beklentisini karşılamaktan oldukça uzak. AKP Grubu tarafından sunulan kanun teklifi EYT’lilerde ve 2000 sonrası için kademeli geçiş bekleyen çalışanlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlarda emeklilik için yaş koşulunu kaldıran kanun teklifi kademeli prim gün koşulunu ise değiştirmiyor. Teklife göre EYT’liler 5 bin ile 5 bin 975 gün prim ödeyerek emekli olabilecekler. EYT’lilerin büyük çoğunluğu 1995 ve sonrası işe girenlerden oluştuğu için prim gün koşulu fiilen 5 bin 750 ile 5 bin 975 gün anlamına geliyordu. Bu durum EYT’lilerin önemli bir bölümünün yaklaşık 2 yıl 7 ay daha çalışması anlamına geliyor.

KADEMELİ PRİM VE KISMİ YAŞ KOŞULU

Teklif ayrıca kısmi emeklilik koşullarında yaş değişikliği öngörmüyor. Oysa EYT’lilerin beklentisi 8 Eylül 1999 öncesi hakların iadesi idi. 8 Eylül 1999 öncesinde prim gün şartı işçiler için 5 bin gündü. Kısmi emeklilikte ise 3 bin 600 prim günü ve kadınlarda 50 ve erkeklerde 55 yaşında olmak yeterliydi. 8 Eylül 1999 tarihinde yapılan yasa değişikliği ile kısmi emeklilikte yaş sınırı kadınlarda 58 erkeklerde 60’a yükseltildi. Böylece kısmi emeklilikten yararlanmak isteyenler 58-60 yaşını beklemek zorunda kalacak.

EYT düzenlemesi gündeme geldiğinde yaş ve prim koşulunun kaldırılacağı ve 8 Eylül 1999 öncesi koşullara dönüleceği bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin tarafından defalarca vurgulanmış ve bu yönde haberler başta TRT olmak üzere basında yer almıştı. EYT’liler hesabını, borçlanma başvurusunu ve planlarını 5 bin güne göre düzenlemişlerdi. Şimdi 5 bin vaadine göre plan yapan EYT’liler hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplarla yüz yüzeler. Böylece yeni bir sorun ortaya çıkmış oldu: Emeklilikte Prime Takılanlar!

Teklifin Komisyon müzakerelerinde bir değişiklik yaşanmadı. Teklifin iyileştirmesi yönünde muhalefet tarafından verilen önergelerin tümü otomatik olarak reddedildi. Yaş sınırı başlangıcın 31 Aralık 1999 tarihine kadar uzatılması önergesi dahi reddedildi. Teklif TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda aynen kabul edildi. Teklifin bu hafta yasalaşması bekleniyor.

Teklifte 5 bin gün prim şartı vaadinin yer almaması ve kademeli prim koşulunun korunması büyük eleştirilere yol açtı. Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili yeni şart getirmediklerini iddia ederek, "Kanun teklifiyle kademeli prim sistemi getirildiği şeklindeki söylem yalan, iftira" dedi.

Akbaşoğlu’nun açıklaması gerçekdışı ve yanıltıcı. Elbette teklifle yeni bir şart getirilmiyor. Ancak var olan ve kaldırılma sözü verilen bir şart kaldırılmıyor. Vaad edildiğinin aksine 8 Eylül 1999 öncesine dönülmüyor. Kademeli prim gün şartı korunuyor. Soru açık ve net: 5 bin şartını söz verdiğiniz halde neden getirmediniz, neden kademeli prim gün sistemini kaldırmadınız?

BAKAN 5 BİN DEMİŞTİ!

EYT’lilerin talebi 8 Eylül 1999 öncesi mevzuata dönülmesiydi. Bunun anlamı 20/25 yıl çalışma ve 5 bin prim ödemiş olmaktı. Nitekim yaş ve prim gün koşulunun sağlanacağı bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin tarafından altı çizilerek vurgulanmıştı.

11 Kasım 2022 Plan Bütçe Komisyonu tutanağından aktaralım. Komisyonda prim gün sayısı ve prime takılanların olabileceği eleştirileri ve soruları üzerine Bakan Bilgin şu cevapları veriyor:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin: (…) Prim gün sayısına, prim gün sayısıyla prim güne takılanlar mı gibi bir laf söylendi, doğru değil; öyle bir şey yok.

Garo Paylan (Diyarbakır) – Prime takılanlar...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin – Prime takılanlar olmayacak. Neden olmayacak? Çünkü o günkü yani 8 Eylül 1999 öncesi prim gün sayısı şartını değiştirmiyoruz.

Garo Paylan (Diyarbakır) – 5 bin mi olacak?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin – Değiştirmiyoruz, 5 bin ve 5 bin 400. Onu değiştirmiyoruz, bırak. Bu şeyleri, bu kötü senaryoları kafanızdan silin, öyle bir şey yok. Öncelikle şunu söyleyeyim...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin – (…) dediğim gibi 2 şartı kaldırmıyoruz: Prim gün sayısı ve yıl sayısı; hanımlar için yirmi, erkekler için yirmi beş yıl şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edecekler. Yani yaptığımız düzenleme herkesi kapsayan bir düzenleme, sınır koyan bir düzenleme değil. Zannedersem bu açıklamalarım yeterli olmuştur.

BAKAN BİR AÇIKLAMA BORÇLU

Bakan açık ve net biçimde “8 Eylül 1999 öncesi prim gün sayısı şartını değiştirmiyoruz” dedi. 8 Eylül 1999 öncesi prim gün şartı neydi? 5 bin gün! Bakan’ın açıklamaları sehven yapılmış açıklamalar değil. Sayın Bakan sosyal politika alanından gelen bir akademisyen. Dolayısıyla ne dediğini bilen bir insan.

Nitekim sayın Vedat Bilgin, 24 Aralık 2022 Habertürk ekranlarında Kübra Par ile Açık ve Net programına katıldı ve gazeteci Ahmet Kıvanç’ın sorusu üzerine 5 bin gün şartına dokunmayacaklarını söyledi. Bu yönde haberler çeşitli gazetelerde yer aldı. TRT Haber de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından 29 Aralık 2022 tarihinde yayımladığı haberde aranan prim şartının 5 bin gün olduğunu yazdı ve bunu bir infografikle de duyurdu.

Çalışma Bakanı Bilgin’in açıklamaları sehven yapılmadığına göre, sayın Bakan ne dediğini bildiğine göre ne oldu? Ne oldu da kanun teklifi bu hale geldi? Ne oldu da kademeli prim gün şartı korundu? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca AKP Grubuna sunulan hazırlık ne yöndeydi? Bakanlık taslağında gün teklifi neydi? Bu teklif AKP grubunda mı değiştirildi? Bakan neden suskun? Neden Komisyon çalışmalarına katılıp açıklama yapmadı? Bakan Bilgin’in EYT’lilere bir açıklama yapma borcu var. Eğmeden bükmeden bir açıklama yapmalı. Eğer EYT’lileri yanılttıysa özür dilemeli veya bu teklife katılmadığını söylemeli! Sayın Bakanı sözlerine sahip çıkmaya çağırıyorum.

KADEMESİZ EYT ÇÖZÜM DEĞİL

EYT yasa teklifi 8 Eylül 1999 öncesi için emeklilikte yaş koşulunu kaldırarak kısmi bir çözüm getiriyor. Ancak teklif pek çok sorunu çözmüyor ve yeni sorunlar yaratıyor. Kısmi emeklilikte yaş koşulu devam ediyor. En önemlisi 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar için bir gün farkla bile 17 ve 20 yıl geç emeklilik söz konusu olacak.

Günümüzde emeklilik sistemleri dağıtım (pay as you go) esasına dayalıdır. Bugün çalışanlar bugün emekli olanların aylığını öder. Bugün çalışanların gelecekteki emekli aylıkları da gelecek kuşaklar tarafından ödenen primlerle sağlanır. Bu esasında bir dayanışma yöntemidir. Bu sistemde kuşaklar arasında sert geçişler olması adil ve eşitlikçi değildir. Geçişlerin adil, makul ve ölçülü olması gerekir. Bu nedenle 8 Eylül 1999 tarihi ve öncesinde işe giren bir sigortalı 20/25 yıl çalışarak emekli olurken, bir gün sonra, bir yıl sonra işe giren bir sigortalının 40/42 yıl çalışarak emekli olması sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkesiyle bağdaşmaz. Bu nedenle EYT ile birlikte mutlaka 9 Eylül 1999 ve sonrası için (EYT kapsamı dışında kalanlar için) yumuşak bir kademeli yaş sistemi getirilmelidir. Aksi halde sosyal güvenlik sisteminin dayanışma ilkesi çökecek ve kuşaklar arasında büyük eşitsizlikler ortaya çıkacaktır. Kanun teklifinde kademeli yaş düzenlemesinin yer almaması 2000’li yıllarda sigortalı olanlarda büyük hayal kırıklığı ve öfke yaratmıştır. Kaş yaparken göz çıkartılmaktadır. Bir soruna kısmi bir çözüm getirirken daha büyük sorunlar yaratılıyor.

EYT’LİLERİN AYLIKLARI NE OLACAK?

Teklif sahiplerinden AKP’li Uğur Aydemir, EYT’lilerin ortalama emekli aylığının SSK’lılarda 7 bin 797 TL, BAĞ-KUR’lularda 5 bin 811 TL, Emekli Sandığı iştirakçilerinde ise 12 bin 389 TL olacağını iddia etti (Habertürk, 3.2.2023). EYT’lilerin aylıklarına ilişkin bu iddialara ihtiyatlı yaklaşılması gerektiği kanaatindeyim. Halen Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı (SBB) verilerine göre ortalama işçi emekli aylığı 6 bin73 TL, ortalama memur emekli aylığı ise 8 bin 610 TL’dir. Bu iddiaya göre EYT’li işçiler mevcut işçi emeklilerinden yüzde 28, EYT’li memurlar da mevcut emekli memurlardan yüzde 44 daha fazla aylık alacaklar. Bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda ya ortalama emekli aylıklarına ilişkin SBB verisi hatalıdır veya iddia edilen EYT’li aylıkları!

Son 15 yıllık sigortalılıklarını daha düşük güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranına göre çalışmış olan EYT’lilerin mevcut emeklilerden yüzde 28 ile yüzde 44 daha fazla aylık alacağını iddia etmek oldukça sorunlu. Benim tahminin EYT’lilerin ortalama emekli aylıklarına yakın aylıklar alacağı yönünde. Yaşayıp göreceğiz. Prim gün meselesinde olduğu gibi aylıklar meselesinde de EYT’liler yanıltılıyor olabilir. EYT’liler aylığınızı görmeden emin olmayın.

EYT’lilerin aylıklarının makul düzeyde olması için intibak yasasının çıkması ve güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranlarının köklü biçimde iyileştirilmesi şart. TBMM’nin önünde köprüden önce son çıkış var. Karar TBMM’nin! Milyonların beklentisi doğrultusunda bir düzenleme yapmak TBMM’nin yetkisinde! Ya emeklilik sistemini iyice adaletsiz hale getirecekler veya prim gün sayısı, kademeli geçiş, intibak ve aylık bağlama oranları konusunda değişiklikler yaparak toplumun sesine kulak verecekler!