Facebook’un yapay zekâsı neden kapandı

TİMUR AKKURT

Geçen hafta Facebook’un yapay zekâsı'nın kendi dilini geliştirdiği için kapatıldığına dair birçok haber yayınlandı. Markaların tüketicilerle ilişkilerini sağlamak için geliştirilen bu yapay zekâ, ‘chatbot’ da denilen sohbet robotlarının kalbinde yer alıyordu. Peki Facebook’un bir süre önce kullanıma sunduğu ve yasal yardım dahil birçok konuda kullanıcılara yardımcı olan bu yapay zekâ neden kapatıldı?

Önceki hafta ise Elon Musk, Mark Zuckerberg’in yapay zekânın tehlikeli olduğunu ve risklerini görememesini anlamadığını söylemişti. Bu açıklamanın ardından yapay zekânın kapanması birçok spekülasyona sebep oldu. Bunların başında da Zuckerberg’in Musk’ın açıklamasından sonra geri çekildiği iddiası yer aldı. Bağımsızlığını ilan etse dünyanın en büyük ülkesi olacak ve pek çok farklı teknolojiye yatırım yapan Facebook’un böyle bir hamle yapmasında sebebin Musk olması pek de olası görünmüyor.

Yapay zekânın geliştirdiği söylenen dil, aslında yapay zekânın insan gibi davranmasını sağlamak için yapılan geliştirmelerden kaynaklandı. Bu süreçte İngilizceyi daha etkili kullanması hedeflenen yapay zekâ aslında beklenenden daha başarılı oldu. Hatta yalan söylemeye bile başladı. Gelişimine devam eden yapay zekâya İngilizce’nin kurallarını öğretmeyen geliştiriciler, böylece yapay zekânın geliştirdiği bu yeni dille karşı karşıya kaldı. Bu süreçte yapay zekâ “Ben yaparım yaparım ben başka bir şey?” gibi cümlelerle kullanıcıların kafasını karıştırmaya devam etti.

Bu cümleler her ne kadar bizlere anlamsız gelse de yapay zekâ için farklı anlamlar ifade edebiliyordu. Yapay zekânın insanların anlayamadığı bir ‘dilde’ iletişim kurması da haliyle bizlerde paniğe yol açtı. Fakat Facebook’un yapay zekâyı kapatmasının sebebi bu panik değil, doğru hizmeti verememesiydi.

Bu süreçte geliştirici ekibin öğrendikleri yapay zekâ'nın daha da geliştirilmesi ve insan gibi davranması için kullanılacak. Algoritmaların yeniden düzenlenmesiyle hizmete açılması planlanan chatbot’lar ise çalışmaya devam edecek.

Bu tarz karışıklıkları öğrenen yapay zekâ'ların geliştirme sürecinde sıklıkla karşılaşılabilen durumlar. Microsoft’un ırkçı yapay zekâsı veya Amazon’un zevkten yoksun tasarımcı yapay zekâsı bu tarz durumların en önemli örneklerinden.

Tüm bunların yanında Google Translate’in öğrenen yapay zekâsında da bu tarz bir durumla daha önce karşılaşılmıştı. Birbirine otomatik olarak çevirilemeyen iki dilde çeviri yapmak için yapay zekâ bu dillerin üçüncü dildeki karşılığını bularak kendi yarattığı bir dilde çeviri işlemi yapmayı başarmıştı.

Yapay zekânın iletişim becerisinin gelişmesinin birçok alanda faydalı olacağı ve teknolojiyi daha da ileri taşıyacağına şüphe yok. Fakat bu yolda sorunlarla karşılaşılabileceğini de unutmamak gerekiyor.