Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un boğazda kiraladığı araziye yaptırdığı çardak ve şöminenin İBB tarafından yıkıldığına ilişkin habere getirilen engelleme kararında, gerekçe koronavirüs salgınına bağlandı

Fahrettin Altun haberlerine engelleme ‘korona’ya bağlandı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmasına ilişkin Cumhuriyet gazetesinin “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberine ve onlarca başka habere daha getirilen erişim engelinin gerekçesinin, “koronavirüsle mücadele döneminde Avrupa ülkeleri başarısız olurken Türkiye’nin başarısını sekteye uğratmak ya da gizlemek” olduğu savunuldu.

Cumhuriyet’in aktardığına göre, Cumhurbaşkanlığı İletişim (CİMER) Başkanı Fahrettin Altun’un, Kuzguncuk’ta vakıflardan kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İBB tarafından yıkılmasına ilişkin “Boğaz’da kaçak var” adlı habere erişim engeli getirildi. Haberin yayımlanmasından 3 gün sonra da yani 17 Nisan’da İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nin, onlarca sitenin haberine daha erişim engeli getirildiği ortaya çıktı.

Erişim engeli getirilen haberler arasında “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberin ardından başlatılan terör soruşturması haberi ve CHP’nin Fahrettin Altun hakkındaki yaptığı suç duyurusu haberi de bulunuyor.

Sosyal medyada paylaşılan erişim engeli kararının gerekçe metninde, “Tüm dünyanın içinde bulunduğu salgın bir hastalık olan koronavirüsle mücadelede birçok Avrupa ülkesinin başarısız olmasına rağmen ülkemizin mücadeledeki başarısını sekteye uğratmak ya da gizlemek için sıradan bir olayı sırf milletimizin ve devletimizin mücadeledeki başarısını göstermemek için dikkatleri başka yönlere çekerek itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı bu amaçla Yargıtay’ın haber alma ve verme hakkının sınırlarını belirleyen ilkelerin ihlal edilmiş olduğu” ifadeleri kullandı.

'Haberin güncellik değeri taşımadığı' ileri süren karar metninde şunlar kaydedildi:

“Ülkemizin doğal gündeminin salgınla mücadele olduğu için haberin güncellik değeri taşımadığı, haberin yapılmasında kamunun hiçbir yararının olmadığı, yasal olmayan ve suç içeren bir durum var ise haberi yapanların bunun için suç duyurunda bulunma haklarının olduğu, haberin veriliş biçimi ile özü arasında bir dengenin kurulmadığı bu nedenle yapılan haberlerin haber alma verme, yorum ve eleştiri ile ifadeyi açıklama hürriyetleri kapsamında kalamayacağı, haberin amaçlarından birinin de, talep edenin toplum nezdindeki itibarını ve saygınlığını zedelemeye yönelik matuf olduğu, toplumun birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde suni kutuplaşma, kamplaşma ve gerilim üretilerek milletimizin, devletimizin ve onun temsilcilerinin dünyayı saran salgın hastalıkla mücadelesinin de birlik-dirlik ve başarısının sekteye uğratılmaya ve gerçekdışı haberlerle yönlendirilmeye çalışıldığı anlaşılmakla itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.”