Fail polisi koruyan kim?
Her ay onlarca kadın şüpheli bir şekilde hayatını kaybediyor. O kadınlardan biri de polis lojmanında kafasından vurulmuş halde bulunan Yeşim Akbaş. Annesi Aysun Akbaş, “Yeşim hayat doluydu, öldürüldü ve intihar süsü verildi. Mahkeme üzerindeki baskı kalksın” diyor.
Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.netŞüpheli kadın ölümleri kadın cinayetleriyle doğru orantıda her geçen gün artıyor. 2024 yılının başından Eylül ayına kadar 296 kadın cinayeti işlenirken, 184 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Şüpheli bir şekilde ölen kadınlardan biri de ailesinin “hayat doluydu” diye bahsettiği Yeşim Akbaş. 26 yaşındaki Akbaş, 14 Nisan 2023'te Manisa'nın Demirci ilçesinde, Demirci Emniyet Müdürlüğü'nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Doğan Can Y.'nin kaldığı lojmanda başından silahla vurulmuş halde bulundu. Hastaneye kaldırılan Akbaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sanık Doğan Can Y., olayın bir intihar olduğunu iddia etti. Ancak Yeşim'in ailesi, yaşananların intihar değil cinayet olduğuna söylüyor.
Sanık hakkında yerel mahkeme beraat kararı verdi. Akbaş’ın ailesi adalet mücadelesini sürdürüyor. Ailenin avukatları, 20 Ağustos 2024’te istinaf başvurusu yaptı. Yeşim Akbaş’ın annesi Aysun Akbaş yaşadıkları süreci BirGün’e anlattı.
Akbaş, “Benim kızım intihar etmedi. İntihar edecek biri değildi. İki tane işi vardı, müzikle uğraşıyordu, hayvanları çok seviyordu” dedi. Kızım öldürüldü ve intihar süsü verildi ifadelerini kullanan Akbaş, “Katil kızımı öldürmeden 3 gün önce evime gelmişti. Kızınız bana emanet demişti” diye konuştu. Bu söylediklerinin kendisini tedirgin ettiğini vurgulayan Akbaş, “Şüphelinin eski eşinin ses kayıtları da ortaya çıktı. Bunlar mahkemeye de sunuldu. Kadın, bu adamın kendisini darbettiğini, kafasına silah dayadığını ve şiddete meyilli biri olduğunu söylüyor” dedi. Mahkemenin bunu dahi dikkate almadığını belirten Akbaş, “Sadece Yeşim’in intihar edebileceğine odaklandılar” diye konuştu.
YEŞİM’E SALDIRDILAR
Akbaş sözlerine şöyle devam etti: “Adli tıp raporunda yazmamasına rağmen, bilirkişi ve karşı tarafın avukatı Yeşim’in kanında antidepresan olduğunu söylüyor. Adli tıp otopsi raporunda, atışın başına dayayarak yapıldığını gösteren bir test yapılmamış. Böylece olay sadece bitişik atış diye değerlendirilmiş. Şüphelinin psikolojisi de değerlendirilmedi, Yeşim’e hep saldırıldı. Karar duruşması olmayan duruşmada aceleyle karar çıkarıldı. Olay polis lojmanında geçiyor fakat kimse ses duymuyor. Jandarmanın bakması gerekirken olay yerine polisler girip çıkıyor. Jandarma kelepçe bile takmıyor. Yeşim’in her yerinde atış izi var ama intihar diyorlar. Olay yerinde her şeyi kurcalayıp delilleri yok etmişler. Direkt kararın çıkmış olması da siyasilerin bir baskısı olduğunu hissettiriyor. Kararın istinaftan dönmesi gerekiyor. Mahkeme üzerindeki baskı kalksın istiyoruz. Kızımızı başından beri deli, intihara eğilimli gibi göstermeye çalıştılar. İntihara eğilimli olan kişi evlilik planları yapmaz, 1 gün önce kredi başvurusu yapmaz. Yeşim hayat doluydu ve yaşamak istiyordu.”
∗∗∗
ÇELİŞKİLERLE DOLU BİR DAVA SÜRECİ
1) Adli tıp raporunda yazmamasına rağmen, bilirkişi ve sanık avukatı Yeşim’in kanında antidepresan olduğunu söylüyor.
2) Adli tıp otopsi raporunda, atışın başına dayayarak olduğunu gösteren test yapılmamış. Böylece olay sadece bitişik atış diye değerlendirilmiş.
3) Şüphelideki alkol miktarı 10.25’te ölçülmüş. Olay saat 7 sularında gerçekleşmesine rağmen o saatte promil ölçülmemiş.
4) Şüphelinin psikolojisi değerlendirilmedi, Yeşim’in deli olduğu iddia edildi.
5) Şüphelinin eskiden evli olduğu kadını darbedip başına silah dayayarak öldürmeye teşebbüs etmesini mahkeme değerlendirmedi.
6) Şüphelinin evinde bulunan ilaçları şüpheli kullanıyor mu test yapılmadı.
7) Şüphelinin olaydan bi süre önceki alkollü kazası gündem olmadı.
8) Şaibeli olaylarda kararlar oy çokluğu ile alınırken bu davada mahkeme çok hızlı bir şekilde oy birliği ile karar verdi.
∗∗∗
ERKEKLERİN TAKTİKLERİ HEP AYNI
23 yaşındaki Şule Çet, 29 Mayıs 2018 tarihinde iş vereni Çağatay Aksu ve onun arkadaşı Berk Akand ile buluştuktan sonra cinsel saldırıya maruz bırakılmış ve kaldıkları plazanın 20. katından atılarak katledilmişti. Çet’in ölümünün ardından soruşturma “intihar” dosyası olarak başlatıldı. Şule’nin ailesi ve arkadaşları intihar olmadığını Şule’nin yaşamayı sevdiğini vurgulasa da failler Şule’yi “deli olmakla” suçladı. Şule’nin ardından “o saatte 2 erkekle lüks plazada ne işi vardı, içki içiyordu, bakire değildi” söylemleri havada uçuştu. Katiller 3 ay aramızda dolaştı. Fakat Şule’nin ailesinin, arkadaşlarının ve kadınların uzun soluklu mücadelesiyle bu cinayete intihar süsü verilemedi.
∗∗∗
İNTİHAR SÜSÜYLE KADINLAR KATLEDİLİYOR
Rabia Naz Vatan: Giresun’da 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, evinin önünde ağır yaralı olarak bulunup hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitirdi. Nasıl öldürüldüğü hâlâ bilinmiyor. Cinayetin ardından başlatılan soruşturma süreci siyasi müdahaleler nedeniyle ilerleyemedi. Önce intihar süsü verildi, sonra soruşturma dosyası kapatıldı. Vatan’ın ölümüne ilişkin tek bir kişi dahi yargılanmadı.
Aleyna Çakır: 2020 yılında Ankara'da Aleyna Çakır, evinde ölü bulundu. Aleyna’nın ölümünün ardından intihar ettiği öne sürüldü. Ancak, olay öncesinde Aleyna'nın Ümitcan Uygun tarafından darbedildiği ve şiddet gördüğü görüntüler ortaya çıktı.
Duygu Delen: 2020 yılında Antep'te 17 yaşındaki Duygu Delen, erkek arkadaşının evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olay ilk başta intihar gibi gösterilmeye çalışıldı. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda Duygu'nun erkek arkadaşı tarafından şiddet gördüğü ve öldürüldüğü ortaya çıktı.
Nadira Kadirova: Özbekistan vatandaşı olan Nadira Kadirova, 2019 yılında AKP İstanbul milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışırken şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Olay ilk olarak intihar olarak kayıtlara geçti, ancak Nadira'nın ailesi, kızlarının öldürüldüğünü ve olayın örtbas edilmeye çalışıldığını iddia etti.
Sevda Noyan: 2022 yılında Urfa'da Sevda Noyan, sevgilisi olan erkek tarafından bir binanın 5. katından itilerek katledildi. İlk başta olayın intihar olduğu iddia edildi. Detaylı inceleme sonucunda Noyan’ın katledildiği ortaya çıktı.
Gülay Uygun: 2020 yılında Aleyna Çakır davasında adı geçenlerden biri olan Gülay Uygun, ormanlık alanda ölü bulundu. Olay, ilk olarak intihar gibi gösterilmeye çalışılsa da, Uygun’un ailesi bunun bir cinayet olduğunu ve intihar süsü verildiğini iddia etti.
Fatma Şengül: 2019 yılında İstanbul’da Fatma Şengül, boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından silahla vurularak öldürüldü. Olayın ardından fail, Fatma’nın intihar ettiği yönünde savunma yaptı, ancak yapılan incelemeler sonucunda Fatma'nın öldürüldüğü ortaya çıktı.
Elif Yıldız: 2022 yılında Erzurum'da Elif Yıldız, eşi tarafından boğularak öldürüldü. Olayın ardından fail, Elif'in intihar ettiğini öne sürdü. Ancak yapılan incelemeler sonucunda cinayet olduğu ortaya çıktı.